Sahte sistem sahte savaşları doğurdu

  • GİRİŞ06.04.2025 09:12
  • GÜNCELLEME07.04.2025 08:55

Amerikan ekonomisi bir yalandan ibaret. Çünkü içinde yaşadığımız sistemin tamamı, gerçek para kullanmadan sahte zenginlik yaratmaya dayanıyor.

Amerikan Doları altına bağlı değil. 1971 yılına gidelim. Dönemin başkanı Richard Nixon, “altın standardını” tamamen kaldırdı. Yani artık bastıkları her dolar, altına değil, hava boşluğuna dayalı…

FED para bastığında aslında bir şey üretmiyor, sadece yeni borçlar doğuruyor ve her borç, faizle birlikte geri ödenmek zorunda. Şu nokta önemli; faizli borcu ödemek için gereken para sistemde yok. Çünkü o para da ancak yeni borçla oluşturuluyor.

Bu, neye benziyor biliyor musunuz?  Bir grup insanın sandalyeye oturmak için yarıştığı bir oyun ama sandalyeden bir tanesi eksik. Her yeni turda bir kişi dışarıda kalır. Sistemin adı ekonomi. Ama gerçekte adı: matematiksel iflas.

FED özel bir şirket.Amerikan Merkez Bankası devlete ait değil. Özel bankaların oluşturduğu bir yapı. Yani devlet, para basmak için bu özel yapıya faizle borçlanır. Ve bu sistemin sahibi kesinlikle oy veren halk ya da hükümet değil!

IRAK AFGANİSTAN VE UKRAYNA'DA AYNI SENARYO TEKRARLANDI

Savaşlar ekonomik motorlar gibi kullanılıyor..Irak'a bakalım.. 2003’te Saddam Hüseyin’in elinde kitle imha silahları olduğu yalanıyla Irak işgal edildi. Sonra ne oldu? Silahlar bulunamadı. Ama petrol kuyuları özelleştirildi. ABD merkezli firmalar milyarlarca dolarlık yeniden inşa ihaleleri aldı.

Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in eski CEO’su olduğu firma savaşın en büyük kazananıydı. Savaşta kan akarken, şirketlerde kâr patlıyordu. 1 milyondan fazla Iraklı öldü, ülke bölündü, ama Wall Street yaşadı. Sistem nefes aldı.

Peki ya Afganistan?  11 Eylül bahanesiyle Taliban’a ve El Kaide'e savaş açıldı. Ama 20 yıl boyunca ne yapıldı? ABD, Afganistan’da 100.000 asker bulundururken, taşeron firmalar üzerinden ülkeyi "yeniden inşa" etti.

Ama bu inşa, yollar değil; faturalar ve sahte projeler doğurdu. SIGAR (Afghanistan Reconstruction Report) verilerine göre 145 milyar dolarlık yeniden inşa bütçesinin çoğu çarçur edildi. Yani Amerikan vergi mükellefi ödeme yaptı, özel şirketler kazandı. 2021’de çekildiklerinde arkalarında 0 demokrasi, ama trilyonluk bir savunma sanayi karı vardı.

Ukrayna’ya yapılan yardımlar… Bunların çoğu, Amerikan devleti üzerinden dönen ama özel şirketleri zengin eden süreçlerdir. Petrol, silah, yeniden inşa… Savaş, kriz üretir. Kriz, para pompalar. Ve o pompalanan para, halka değil; zaten zengin olanlara gidiyor.

Putin’in işgali sonrası ABD, Ukrayna’ya şimdiye kadar 100 milyar dolara yakın yardım gönderdi. Ama bu yardımın çoğu doğrudan silah firmalarına gitti. Büyük şirketler son 2 yılda rekor kâr açıkladı. Ayrıca bu yardımların büyük kısmı aslında Ukrayna’ya gitmeden, Amerikan ordusuna “envanter yenileme” olarak döndü.

Yani sistem kendi kendine fatura kesti. Savaş varsa bütçe var. Bütçe varsa para var. Para varsa sistem biraz daha yaşayabilir.

 

 

ÇİN NEDEN HEDEFTE?

1990’lardan sonra Amerikan şirketleri, Çin'e akın etti. Neden? Çünkü iş gücü çok ucuzdu. Dev şirketler maliyet düşürüp kârı patlatmak için Çin’de üretim yaptırdı. Ve böylece Çin, Amerika'nın tüketim bağımlılığı sayesinde dünyanın fabrikası haline geldi.

Ancak Çin sadece üretim yapmadı. Öğrendi. Kopyaladı. Geliştirdi.. Ve sonunda kendi markalarıyla sahneye çıktı. Dev şirketlerle sadece üretici değil, rakip oldu. Amerika Çin'e gümrük tarifeleri koyuyor, firmaları yasaklayıp sosyal medya araçlarını milli güvenlik sorunu ilan ediyor..

Peki neden? Çünkü Çin artık sadece bir "ucuz üretim merkezi" değil; sistemden daha hızlı büyüyen, sistemi tehdit eden bir düzen kuruyor.

Amerikan sistemi “kontrollü serbest piyasa” adı altında çalışırken, Çin modeli devlet kapitalizmini öne çıkarıyor. Yani Çin, özel sektörü var gibi yapıyor ama ipler tamamen devlette..

AMERİKAN SİSTEMİNİN ÖZETİ

"Trickle-down economics" diye bir masal vardır. Zenginler zenginleşince, bu refahın aşağıya da akacağına inanılır. Ama gerçek şu; zenginler kazanıyor, fakirler çalıştığı hâlde borçlanıyor… “Sistem çalışıyor” dediler… Ama kim için?

Eğer bir ekonomik sistem, her nesilde daha çok borç üretiyorsa…Eğer çalışan insanlar, ev alamıyor, sağlık hizmeti alamıyor, eğitim için ömür boyu borçlanıyorsa…Bu sistem çalışıyor değil, çalıştırıyor demektir. Bugün Amerika’nın ticaret savaşları dediği şey, aslında bu çöküşü örtme çabası. Çin değil düşman, düşman; gerçek..

Yorumlar10

  • Yörük GURD 5 gün önce Şikayet Et
    Nükleer silah zengini , dolar-molar değil. Zulüm ile abad olunmaz. Yeniden geliyor Osmanlı Torunları.
    Cevapla
  • NE OLACAK? 5 gün önce Şikayet Et
    KAPADOKYA BALAONUNA, ON, 20 KİSİ BİNSE taşıyabilir, sayı artirilirsa, yere çakilacagi açık, her şeyi paradan ibaret sanan kapitalizmin şirketi, Parayı balonlara doldurup ,dünyayı yüksekten yonettigine inanıyor ama havadaki paranın kullanılabilirlik ömrü yok ,patladı,,Dünyadaki her bireyin ekonomiye katkı yaptığı, ekononimininde bireye katkı yaptığı bir sistem kurulmali
    Cevapla
  • Palulu Samet 5 gün önce Şikayet Et
    Yazı güzel özet olmuş tebrikler. Zaten uzun yazınca insanlar okumuyor. Aslında tüm sistemi anlatan kısa kısa videolar şeklinde bir seri yapılabilir.
    Cevapla
  • Vatandaş 5 gün önce Şikayet Et
    Bu anlattıkların tam da müslüman türkiye nin özeti olmuş, cuk oturmuş... Bize ne ABD den biz kendimize bakalım kendimizi düzeltelim önce, ABD yi biz mi kurtaracağız...
    Cevapla
  • Murat 5 gün önce Şikayet Et
    Fed özel şirket olsa ne yazar olmasa ne yazar, abd kendi özel şirketinin matbaasına dolar bastırıyor istediği gibi de dünyayı sömürüyor, en sonunda da fed e el koyar benim sana borcum yok der kapatır konuyu, fed özel şirketmiş, abd hükümetine borç veriyormuş, falan filan, hikaye onlar
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat