Özel ‘doğal’ mı ‘kozmetik’ mi göreceğiz?

  • GİRİŞ06.05.2024 08:11
  • GÜNCELLEME07.05.2024 07:59

Her ne kadar ismi “ikinci adam”a çıksa da “kurucu lider"den sonra göreve gelen İsmet İnönü, halka zulüm fırtınası estirdiği “Milli Şef" rejimiyle…

Paralara ve pullara bastırdığı kendi resimleriyle…

Hatta Atatürk'e muhalefet eden Kazım Karabekir gibi isimleri hükümetlerine almasıyla kendine has bir siyasi duruş sergilemiş ve iyisiyle kötüsüyle bir döneme damga vurmayı bilmişti.

CHP’de kimsenin gölgesinde kalmayan liderlerden biri de Bülent Ecevit’tir.

İsmet İnönü ile arasında “baba-oğul” ilişkisi olan ve saygıda kusur etmeyen Ecevit, 12 Mart Muhtırası sonrası yaşanan anlaşmazlık nedeniyle önce CHP Genel Sekreterliği'nden ayrıldı.

6 Mayıs 1972'de gerçekleşen kongrede güvenoyu almaması üzerine İnönü genel başkanlıktan istifa ederken…

Kendisine destek veren delegelerle “manevi babasının” sonunu hazırlayan “Karaoğlan” lakaplı Bülent Ecevit, CHP'nin 3. Genel Başkanı oldu.

“Toprak işleyenin su kullananın" ve “düzen değişikliği” çıkışlarıyla ün yapan Ecevit, kendine has siyasetiyle ve başından çıkarmadığı kasketiyle uzun yıllar siyaset sahnesinde yer aldı.

Malum kaset sonrası Deniz Baykal’ın boşalttığı koltuğa oturan ve CHP’yi 13 yıl boyunca “tek adam” olarak yöneten Kemal Kılıçdaroğlu da çarklarıyla, gaflarıyla ve kirli pazarlıklarıyla kendi bildiği yoldan ilerlemeye çalıştı.

Kılıçdaroğlu’nun devrildiği CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nda ise yeni bir dönem başladı.

Özgür Özel “genel başkan” sıfatıyla “kaptan köşküne” otururken, Ekrem İmamoğlu “gölge lider” sıfatıyla CHP’de ipleri eline aldı.

Davul Özgür Özel’in boynunda asılı duruyor ama tokmağı elinde tutan İmamoğlu, CHP’de dilediği nameyi çalıyordu.

Özel’in “A Takımı”nı İmamoğlu’na yakın isimlerle doldurması…

Partinin kasasını, çalıştığı şirkete İETT’den ballı ihaleler paslayan Özgür Karabat'a teslim etmesi…

Genel Başkan seçildiği 4 Kasım’daki kurultayda, “belediye başkan adaylarının ön seçimle” belirleneceğine dair namus sözü vermesine rağmen…

Sırf İmamoğlu’nun istediği isimler aday gösterilsin diye namus sözünü çiğnemesi, Özel’in “emanetçi genel başkan” olduğu izlenimini güçlendiriyordu.

Derken, yerel seçimlerin ardından beklenmedik bir gelişme oldu.

Önce ses tellerinden operasyon geçiren, ardından gözlerini çizdiren, sonra da saçlarını boyatan Özgür Özel, PKK’nın siyasi uzantısı DEM Parti desteğiyle alınan sonuçların ardından farklı bir hava estirmeye başladı.

Artık oturduğu koltuğun “bekçisi” gibi değil de “gerçek sahibi” gibi davranıyor.

“Lidercilik” oynamak yerine “lider” gibi hareket ediyor.

Tüm engelleme girişimlerine rağmen 8 yıl sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen ilk CHP genel başkanı olması bile tek başına Özel’in “emanetçi genel başkan” yaftasından kurtulmak istediğini açıkça gösteriyor.

CHP’deki bu “kıyam”ı ilk dillendiren isim ise Özel’in “sağ kolu” konumundaki CHP Mersin Milletvekili ve Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır oldu.

Sözcü TV'de canlı yayına katılan Başarır, CHP lideri Özel’i;

“Çok çalışkandır, çok zekidir, çok güçlü bir hafızası vardır. İkna edilmesi kolay birisi değildir. Türkiye’nin uzun yıllardan sonra ihtiyacı olan bir liderdir. Zaten bunu göreceğiz” diyerek göklere çıkardıktan sonra…

“Ben Erdoğan’ın yerinde olsam Özgür Özel ile yarışmak istemem” sözleriyle, tartışmanın fitilini ateşledi…

Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için çok çabalayan ve kurultayda da Bay Kemal’den yana tavır alan Mustafa Sarıgül de "Gönlünden geçen CHP’nin 2028 adayını” tarif ederken…

“Siyaset uzun vadeli bir şey, bakarsın hiç umulmayan bir adam bir şey yapar ve marka olur, onun için daha çok erken ama Özgür Özel’e dikkat edin” diyerek, safını belli etti.

Kılıçdaroğlu gitsin diye sürekli “Guguk kuşu” hikâyesi anlatan ve İmamoğlu’na açık desteğiyle bilinen Yılmaz Özdil de olacakları az çok kestirmiş olmalı ki…

Seçimlere 4 yıldan fazla bir süre olduğu halde daha şimdiden, “kozmetik genel başkan” dediği Özgür Özel’i yıpratmaya…

“Tayyip Erdoğan kimi yenebilecekse onun rahip aday olmasını sağlar” diyerek, Özel’in cumhurbaşkanı adaylığının önüne geçmeye başladı.

Tabii bütün kariyer planını “cumhurbaşkanlığına” endeksleyen ve bu uğurda gerekirse İBB bütçesini bile savurmaktan çekinmeyen Ekrem İmamoğlu da başına gelecekleri bildiğinden, boş durmuyor.

Özel’in “emanetçi genel başkan” olmanın ötesine geçtiğini gören İmamoğlu’unun, “tüzük kurultay”ını “seçimli kurultay”a çevirmeye odaklandığı ve tıpkı “babam” dediği Kemal Kılıçdaroğlu’na uyguladığı yöntemlerle Özel’i yemeyi kafasına koyduğu öne sürülüyor.

Önceki kurultayda “sırtından hançerlendiğini” itiraf eden Kılıçdaroğlu’nun da bu defa Özel’i destekleyerek İmamoğlu’ndan intikamını alması bekleniyor.

Hatta önceki gün bu uğurda Özel ilk görüşmesini yaptı bile…

Geriye sadece Özgür Özel’in gerçek bir “lider” olup olmadığını ispat etmesi kaldı.

Onu da zaman gösterecek…

*

Bu arada…

İsmet Özel’in “Neredeyizm” adlı kitabında okumuştum…

Orada, “Siyaset, dönen dolapların içinde dolap çevirmektir” yazıyordu…

Tabii…

Seçimden hemen sonra CHP’de dönen ayak oyunlarını görünce aklıma merhum Abdürrahim Karakoç’un o meşhur dizeleri geldi…

Ne diyor üstat meşhur şiirinde;

“Bırakın dönsün dönme dolaplar”, “Kim kiminle yürür, ona bakın siz…”

Hamdolsun, bizim yolumuz da refikimiz de belli…

 

Yorumlar7

  • Kuriş 1 hafta önce Şikayet Et
    CHP'den millete hayır gelmez. İşte Süleymancilar bu CHP'ye destek veriyor.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
  • GECE KARTALI 1 hafta önce Şikayet Et
    Bırakın sezarlarla brütüsler birbirini yesinler...
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Efsane 1 hafta önce Şikayet Et
    Sayın hocam her aklı başında olan bilir İnönü chpsinin yönetimi şuan türk değil Türk ismi almış Türkiye düşmanları bunlar Birde bizim jön Türkleri ekle uyanık olucaz
    Cevapla Toplam 17 beğeni
  • cafer11 1 hafta önce Şikayet Et
    chp'de fırıldak bitmez. Kim kime dum duma.Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor.
    Cevapla Toplam 17 beğeni
  • Misafir 1 hafta önce Şikayet Et
    Elinize sağlık
    Cevapla Toplam 15 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat