Haseki Sultan Camii ve Külliyesi, İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alıyor. Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden biri olan yapı, Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan tarafından yaptırılıyor.
1539 yılında inşa edilen külliye, Mimar Sinan’ın hassa başmimarı olduktan sonra yaptığı ilk eser olmasının yanı sıra, sadece bir ibadet yeri değil; ilim ve şifa merkezi olarak da Osmanlı tarihinde önemli bir yer tutuyor.
Mimar Sinan’ın ilk külliyesi
1538-39 yıllarında inşa edilen Haseki Sultan Camii, kare planlı ve ilk etapta tek kubbeli olarak planlanıyor. Zamanla cemaatin artmasıyla 1612’de Sedefkâr Mehmed Ağa’nın müdahalesiyle ikinci bir kubbe eklenerek cami genişletiliyor. Caminin iç mekânı kalem işi süslemelerle donatılırken, mihrap ve minberde zarif detaylar öne çıkıyor.

Eğitim ve şifa merkezi
Caminin hemen karşısında yer alan medrese, 1539-40 yıllarında inşa ediliyor. Medrese, kubbe ile örtülü dershaneleri, revaklı avlusu ve özgün çini panolarıyla dikkat çekiyor. Ayrıca yapı, uzun yıllar boyunca ilim tahsiline ev sahipliği yapıyor. Medreseye bitişik olan sıbyan mektebi ise küçük yaştaki çocukların eğitimi için özel olarak tasarlanıyor.

Külliyenin en özgün yapısı ise kuşkusuz dârüşşifâ. Bu yapı, 1550 tarihli kitâbesiyle günümüze ulaşıyor. Ayrıca, Osmanlı döneminde kadınlar için özel olarak sağlık hizmeti sunan ilk merkezlerden biri olarak bilinmekte. Sekizgen avlu planı, kubbeli odaları ve işlevsel tasarımıyla Osmanlı tıp tarihinin nadide örnekleri arasında kabul ediliyor.
