Tarihin unutulan yüzü: Suriyeliler 80 yıl önce Yunanlı mültecileri ağırlamıştı

Türkiye'deki göçmenlerin akın ettiği Yunan sınırı ve denizlerinde ortaya çıkan insanlık dışı görüntüler akıllara İkinci Dünya Savaşı sırasında Yunanistan'dan kaçan mültecilerin Suriye'de ağırlanışını getirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 03.03.2020 11:30 GÜNCELLEME 04.03.2020 09:15 DÜNYA
Tarihin unutulan yüzü: Suriyeliler 80 yıl önce Yunanlı mültecileri ağırlamıştı
Tarihin unutulan yüzü: Suriyeliler 80 yıl önce Yunanlı mültecileri ağırlamıştı

Bugün başta Suriye olmak üzere iç karışıklık, savaş ve imkansızlıklar sonucu göç veren Orta Doğu ülkeleri 1939-1945 yıllarında Avrupalı mültecilere ev sahipliği yapıyordu. İkinci Dünya Savaşı'nın en zor yıllarında Nazi ve Sovyet işgalinden kaçan Avrupalılar Orta Doğu ülkelerine sığınmıştı.

 

SURİYE, MISIR VE FİLİSTİN'E SIĞINDILAR

1942 yılında 40 bin Avrupa vatandaşı Suriye, Mısır ve Filistin'de kurulan mülteci kampları sayesinde hayatta kaldı. 1942'de Orta Doğu Yardım ve Mülteci İdaresi (MERRA), binlerce Avrupalıyı Suriye, Mısır ve Filistin'de kurulan kamplara yerleştirmişti. Savaş süresince bu kamplarda yaşayan Avrupalı mülteciler savaş yıllarının ardından evlerine geri döndüler.

 

O yıllarda Suriye'deki kamplarda yaşayan Yunanlılar önce sağlık kontrollerinden geçiriliyor daha sonra ise yaş ve ailelerine uygun kamp bölgesine gönderiliyordu. 1944 yılında Yunan adalarından gelen mülteciler Halep'te kaldıkları kampta sosyalleşebiliyor, güvenlikleri sağlandığı takdirde alışverişe çıkabiliyorlardı.

Filistin'de Yunanlıların yaşadığı Nuseyrat Mülteci Kampı, 1945....

Mülteciler kaldıkları kamp alanlarının dışına istedikleri zaman çıkabiliyor, şehrin rutin hayatına karışalabiliyorlardı.

Geçimini sağlamak isteyen mültecilere meslek eğitimleri veriliyor ve ticaret yapmalarına olanak tanınıyordu. Her gün yemek dağıtılan bu kamplarda mülteciler isterlerse dışarıdan yemek satın alabiliyorlardı.

HURMA, FINDIK VE NAR SUYU İLE KARŞILAMA

1939-1941 yılları arasında Nazi katliamından kaçan 114 bin ila 300 bin Polonyalı da İran'a sığınmıştı. Nazi vahşetindne kaçan Polonyaılar için İran bir kurtuluş yeriydi. Polonyalı bir mültecinin daha sonraki yıllarda İran'daki karşılanış anını bu sözlerle anlatıyor. "Dost Fars halkıt arafından hurma, fındık, kuru üzüm ve nar suları ile karşılandık"

ÇEŞME'DEN HALEP'E

Savaş yıllarının mülteci rotası bugünün tam tersi şeklindeki Yunan adalarından Ege'ye geçen mülteciler Ege'den Türkiye-Suriye sınırına geliyor oradan da Halep veya Gazze ile İran'a geçiyorlardı. Bu zorlu yolculuk yaklaşık 40 gün sürüyordu.

11 Ocak 1942 tarihli "Burası Kudüs" (Hune el Kudüs) isimli Arapça gazetenin manşetinde, Suriyeli kadınların Yunan çocuklara giysi dağıttığı bir fotoğraf bulunuyor. Gazetede, "Yunanistan'dan Suriye'ye mülteci olarak gelenlere yemek ve kıyafet dağıtıldı" ifadesi yer alıyor.

"ÖLEN KARDEŞ MİLLETİN ISTIRABI KARŞISINDA..."

İkinci Dünya Savaşı'nda önce İtalya'nın daha sonra da Almanya'nın saldırısına uğrayan Yunanistan hem çok göç vermiş hem de kendi içinde sefalet ve iç karışıklıklarla baş başa kalmıştı. 1940-1941 yılları arasında savaşın tarımsal hasılada ortaya çıkardığı düşüş ve Alman askerlerini gıda ürünlerini yağmalaması Yunanistan'ı "Büyük Açlık" dönemine sokmuş, Yunanistan'a ise ilk yardım uzatan ülkelerden biri Türkiye olmuştu. Türk Milletinin bu konudaki fedakarlığı dönemin basınına da yansımış ve "Bağımsızlığına, insanca yaşama hakkına canavarca saldırılmış dost bir komşuya", "ölen kardeş bir milletin ıstırabı karşısında", "felakete uğramış komşumuz Yunanistan’ın", "dost ve müttefikimiz" "iki komşu memleket, iki kardeş evi" gibi ifadelerin yer aldığı başlıklar yazılmıştı. Türkiye açlık ve sefaletle boğuşan Yunanistan'a yardım malzemeleriyle dolu Kurtuluş vapurunu İzmir'den 14 Ekim 1941 tarihinde göndermişti.

YUNAN VAHŞETİ

Bugün ise Yunanistan her geçen gün yeni bir vahşet görüntüsü ile haberlere konu oluyor. Batırılan mülteci botları, küfürle karşılanan mülteciler, gaz bombası ve gerçek mermi ile hedef alınarak öldürülen mültecilerin maruz kaldığı muamele çağın en büyük insanı trajedilerin biri olarak tarihe geçiyor.

KAYNAK : Yeni Şafak Gazetesi
YORUMLAR 41 TÜMÜ
  • Ali 4 yıl önce Şikayet Et
    yunanlılar bizans kanı taşır .. kalleştirler yani
    Cevapla
  • sevde 3 yıl önce Şikayet Et
    arkadaşlar bazen söyledikleriniz saçma gelmiyo mu??
    Cevapla
  • hakmyemez 4 yıl önce Şikayet Et
    son osmali halifesinede suriyeli müslümaNLAR KENDI ARASINDA PARA TOPLAYARAK CENAZESINE sahip cikmislardi halifemizin kardesi karse kirdiran asagilik yahudi ve münafik lar kafirler cehenneme odun olacak
    Cevapla
  • murat aslan 4 yıl önce Şikayet Et
    Eğer çocuklarınıza ahde vefayı öğretmezseniz dostlukları devam ettirmezseniz sizde yunan gençlerinin rezil haline düşersiniz. 400 yıl barış içinde topraklarımızda yaşayanlar şimdi bize sömürgeci diyor neden ?. nedeni fransızların kurduğu uyduruk devletler. Şimdi bizim gençlerimiz ne işimiz var İdlip te diyor. Oysa Çanakkale de kayıtlı binlerce suriyeli şehidimiz var. Iraklı, mısır lı, arabistanlı, hicaz lı. Bayrak salla Türkün Türkten başka dostu yoktur demeye devam edin
    Cevapla
  • Samih Yelkenci 4 yıl önce Şikayet Et
    İtlerin hafızaları 1 günlüktür... Hatırlamazlar...
    Cevapla
  • Fikret 4 yıl önce Şikayet Et
    Batılılar böyle nankör ve kalleştir. Kötü günde köpek gibi olurlar, ellerine bakacak olursan kafana vururlar.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR