Fransa'nın 1994'te Ruanda soykırımını yapan Hutu hükümetine, Fransız ordusunun kontrolü altında olan bölgeden kaçması için emir verdiği "diplomatik telgraf" ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı François Mitterrand'a ait arşivlerde çalışmalar yapan Fransa Ulusal Araştırma Merkezi (CNRS) Araştırma Direktörü ve Survie Derneğinin Üyesi François Graner, Fransa'nın Ruanda soykırımı yapanlara söz konusu bölgeden kaçması için emir verdiğini gösteren "diplomatik telgrafı" AA muhabiriyle paylaştı.

Dönemin Dışişleri Bakanı Alain Juppe'nin Danışmanı ve mevcut Fransız Dış İstihbarat Birimi DGSE Genel Direktörü Bernard Emie, 15 Temmuz 1994'te saat 18.22'de o dönemde Fransa'nın Ruanda'daki Temsilcisi Yannick Gerard'a özel olarak "diplomatik gizli telgraf" gönderdi.

Telgrafta, "New York'taki uluslararası toplum" soykırımı yapanlara karşı benimseyecek tutumu belirleme sürecindeyken Gerard'ın soykırım yapan hükümet yetkilileriyle görüşmek için Ruanda'nın Cyangugu kentine gitmesinin istenmediği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Bu yetkililere (Fransız ordusunun kontrolü altındaki), Güvenli İnsani Yardım Bölgesini terk etmelerini istediğimizi iletmek için tüm dolaylı kanalları ve özellikle de Afrika temaslarınızı, kendinizi doğrudan ifşa etmeden kullanabilirsiniz. Uluslararası toplumun ve özellikle Birleşmiş Milletler'in (BM) bu sözde otoritelere karşı izleyeceği yolu çok yakında belirleyebileceğinin altını çiziniz. İmza: Emie."

"EMİR, DÖNEMİN DIŞİŞLERİ BAKANI ALAİN JUPPE TARAFINDAN VERİLDİ"

Fransa'nın Ruanda soykırımındaki rolüne ilişkin yaptığı çalışmalarla bilinen Graner, "Fransa'nın soykırım yapanların kaçmasına izin verdiğini biliyorduk. Ancak Fransa'nın böyle bir emir verdiğini bilmiyorduk. Bu belge, Fransa'nın bu kararı nasıl aldığını gösteriyor. Emir, dönemin Dışişleri Bakanı Alain Juppe tarafından verildi." diye konuştu.
Bu belgenin iki şeye işaret ettiğini vurgulayan Graner, şunları söyledi:

"BM'nin soykırımı yapanları yakalamak gerekip gerekmediğine ilişkin karar vermeden, onların gitmesine izin verildiğini gösteriyor. (Telgrafta) 'Soykırımı yapanları' ifadesi yerine, 'Ruandalı otoriteler' kullanılıyor. Ancak başka belgeyle Fransa Dışişleri Bakanlığına bu kişilerin soykırımı yapanların olduğu bilgisi verildiğini biliyoruz. Telgraf, diğer taraftan Fransa'nın (soykırımı yapanların) gitmesini sağladığını ancak bunu gizlice yapılmasını istediğini gösteriyor."

Graner, Fransız yetkililerin 1994'te soykırımı yapanlarla teması olduğunu belirterek, "Fransa, kurulmasına destek verdiği (soykırımı yapan) hükümetin temsilcilerini kabul eden tek ülke. Soykırım sırasında Nisan 1994'te 2 temsilci, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Elysee Sarayı'nda ağırlandı." dedi.

Fransa'nın Ruanda'daki Temsilcisi Yannick Gerard'ın soykırımı yapanların yakalanmasını istediğini ancak Dışişleri Bakanlığının talimatını yerine getirdiğini vurgulayan Graner, Gerard'ın bu kişilerin kaçabilmesi için kapalı olan sınırları açtırdığını ve onları araçlarla sınıra kadar gönderdiğini ifade etti. Graner, bu kişilerin soykırım yapan hükümetin 14 üyesi olduğu, içlerinde başbakan ve birçok bakanın da bulunduğunu dile getirdi.

"FRANSA, SÜRGÜNDE OLANLARI VE RUANDA ORDUSUNU DESTEKLEDİ"

Bu kişilerin Gabon, Batı Afrika ve Avrupa ülkelerine gittiğini aktaran Graner, şunları kaydetti:

"Bu, Fransa'nın soykırım öncesinde, sırasında ve sonrasında aşırıcı bir Hutu gruba sürekli desteğinin siyasi kanıtıdır. Fransa, bölgeyi kendi etkisi altında kalması için onlara güvendi. Fransa, (soykırım yapanların) yaptıklarını bilerek Ruanda'yı yeniden ele geçirmek için soykırım sonrasında da onlara güvendi ve sürgünde olanları, Ruanda ordusunu destekledi." Graner, "Fransız siyasetinin" soykırım öncesinde, sırasında ve sonrasında soykırım yapanları devamlı olarak desteklediğinin altını çizdi.

Telgrafa ilişkin "Sadece uluslararası hukuk değil aynı zamanda Fransız hukuku açısından da ciddi sorun teşkil ediyor. (Fransa) Başbakanı, soykırım yapanların yakalanmasından yana olmasına rağmen bu karar, Fransa'da alındı." diyen Graner, Fransa'nın Tutsilere karşı yapılan soykırımı desteklemesinin sonuçlarının ağır olduğunu vurguladı. Ruanda'da 1994'te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı.

HUTULAR, 1994'TE TUTSİLERE KARŞI SOYKIRIM BAŞLATMIŞTI

Ülkede 100 gün süren katliamda, 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti. Fransa'nın Ruanda soykırımındaki rolüne ilişkin dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterrand'a ait arşivlerin tamamı, Fransa'nın Hutulara askeri, siyasi ve medyatik desteğini doğruladığı ve Fransız yetkililerin soykırım hazırlığı yapıldığına dair bilgilendirildiğini teyit etmişti.

Yorumlar 18 Yorum Var
  • Kelo 17.02.2021 15:02
    Renault, Citroen, Peugeot a biniyoruz, President peyniri yiyoruz, Lacoste giyiniyoruz, dilimizdeki fransız kelimelerini büyük bir gururla telafuz ediyoruzki....sövüp saymak da çözüm aramayalım..artık akıllı olalım derim
  • Ofli hoca 17.02.2021 14:54
    Vay be hiç bilmiyorduk.. yok ben inanmam ,Avrupa bunu yapmaz ,onlar melek melek iftira atmayalım lütfen. Avrupa masumların hamisi hamisi ama Amerika daha adil. Sadece insan haklarını düşünür
  • hüseyin ölçek 17.02.2021 14:08
    ey TC milleti edirne den ötesinde utanma ar namus insanlık arama yok böyle şey TC nin içinde de böyle grup var ben delikanlı aile babası ev hanımı ailem var diyen LGTB denilen sapkın grubu insan hakkı deyip destekleyebilirmi avrupa böyle bir yer keşke bütün TÜRK ler TC ye geri dönse ??????
  • Ükeci 17.02.2021 13:39
    Tüm masumların kanı hala yedikleri her lokmada var. Neyin gelişmişliğinden bahsediyor bu Fransızlar. Her köşede, her yapı taşlarında, her teknolojilerinde Afrika ülkelerindeki masumların kanı var. Kan kokan bir Fransa.
  • ÖNCE VATAN 17.02.2021 13:26
    fransa katil devlet fransa zülmeden terörüst bir ülke
Daha fazla yorum görüntüle