Ali Erbaş'ın 'kadın emanettir' sözünün gerçek anlamı ne?

Emine Bulut cinayetinin ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın "Dinimizde kadının canı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir" sözleri üzerinden çıkarılmaya çalışılan tartışmayı irdeledik. Necmettin Nursaçan, Ömer Döngeloğlu, Saliha Okur Gümrükçüoğlu ve İsmail Öz, 'Kadın emanettir' sözünden ne anlatılmak istendiğini Haber7.com için değerlendirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 28.08.2019 15:40 GÜNCELLEME 29.08.2019 12:01 GÜNCEL
Ali Erbaş'ın 'kadın emanettir' sözünün gerçek anlamı ne?
Ali Erbaş'ın 'kadın emanettir' sözünün gerçek anlamı ne?

Emine Bulut’un eski kocası tarafından canice öldürülmesi sonrasında kadına şiddet sorunu yeniden Türkiye’nin gündeminde. Vahşi cinayete her kesimden tepki gelirken, kadına şiddetin son bulması için çağrılar yapıldı. Bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, “Kadınlar bize emanet. Onlara iyi bakmalıyız” mesajını verdi. Ancak Erbaş’ın sözleri bağlamından koparılarak sistematik bir şekilde dine saldırı malzemesi yapıldı.

 

 

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Herkes bilmelidir ki, her ne sebeple olursa olsun bir kadının şiddete maruz bırakılması ve canına kıyılması, en büyük zulümdür. Dinimizde kadının canı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir" açıklamasını yapmıştı.

Haber7.com olarak; kadına şiddete getirilmesi gereken çözümler ve ‘kadın emanettir’ sözünün anlamına ilişkin uzmanlarla konuştuk. Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan ile İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu, kadının toplumdaki yerine vurgu yaptı, Peygamber Efendimiz’in eşlerine davranışını örnek gösterdi. KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, kadına şiddete karşı net mesajlar verdi ve getirdikleri çözüm önerilerini anlattı. Sosyolog-tarihçi İsmail Öz ise, kadına şiddetin toplumsal boyutunu irdeledi ve nasıl önlemler alınması gerektiğini anlattı.

 

 

Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan.

NECMETTİN NURSAÇAN: İNANÇ EKSİKLİĞİMİZ VAR

Emanettir demek kadın ikinci sınıf demek değildir. Rabbimiz böyle yaratmış. Erkek, erkek olarak kıymetli. Kadın da kadın olarak kıymetli. Rabbimiz buyuruyor ki: Kendi cinsinizden eş verdim ki huzur bulasınız, saygı ve sevgi duyasınız. 

Diyanet İşleri Başkanımızın sözünü oraya buraya çekmek doğru değil. Güzel bir sözdür. Doğrudur. Anlam nedir? Anlam illa kadın ikinci sınıf demek değildir. "Sizin hayırlınız eşine hayırlı olandır. Ben ise eşine karşı en hayırlı olanım." Sevgili Peygamberimiz böyle buyurmuş. Ayşe annemize karşı her zaman güler yüzlü, tatlı sözlü davranıyor. Kadını aşağılamayın, vurmayın diyen Allah Resulüdür. Ben güçlüyüm, ben erkeğim, fiziki bakımdan güçlüyüm, benim dediğim olur demek değil. Allah daha güçlüdür diyor ayette. Fiziki bakımdan ben daha güçlüyüm deme, Allah daha güçlüdür, daha büyüktür diyor.

"ERKEK VE KADIN BİRBİRİNE MUHTAÇ"

Aile ne demek? Kadın erkeğe, erkek de kadına muhtaç. Öyleyse birbirlerine saygıları, sevgileri olacak. Ailenin temel taşları kadın ve erkektir. Birbirlerine karşı aralarında sevgi ve saygı bağı vardır.

Yuvada baba güneş, ana ay, çocuklar da yıldızlar gibidir. Mesela Allah’ın Resulü, insanlar içinde en çok kime iyilik ederim anneme, sonra kime anneme diyor. Dördüncüsünde  babama diyor.

Anne 9 ay karnında taşımış, ömür boyu da kalbinde taşımış. Milletin yuvasının temel taşı annedir. Yuvayı yapan dişi kuş denir. Annemize çok saygımız olacak. Aile reisi de hanımı rencide etmeyecek. Ona iyi davranacak.

Sevgili Peygamberimiz daima nazik ve kibardı. Mesela camiden geliyor sabah. Kahvaltı var mı? Yok. Yoksa bugün oruca niyetleneyim diyor. Var da sirke var. Sirke ne güzel katıktır. Allah Resulü hiç geçimsizlik yapmıyor.

İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu.

ÖMER DÖNGELOĞLU: KELİMENİN ETİMOLOJİSİNE BAKMAK GEREKİYOR

“Kadın Allah’ın emanetidir” sözü Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi’nde söylediği mübarek bir hadis-i şeriftir. Bugünkü Türkçeye geçen emanet manasını sanki zimmetinde bir malmış anlayışı, bu Türkçenin Arapça’dan Türkçeye geçen kelimelerin misyonundan kaynaklanıyor.

Oysa Peygamber Efendimiz bugün kullanılan emanet manasında mı kullandı. Önce etimolojisine bakmak lazım. Emanet Arapça bir kelimedir. Emniyet, güven manalarını da içerir. Erkeğin daha güçlü oluşu ve erkeğin hakim olduğu bir toplumda Allah’tan korkup kadınların güvenliğini sağlayın. Yani onları normal sağlıklı birer anne, toplumun bir parçası olabilmesi için güçsüz oluşlarından dolayı onları yok saymamayı, onlara Allah’ın bir emaneti, yani güvenliği sağlayın. Koruyun onları mesajı veriyor. Ama biz emaneti hakaret gibi algılıyoruz. Bu Peygamber Efendimizin hadisi şerifidir ve anladığımız şey bugünkü anlayışla o günkü dili anlama hatasıdır diye düşünüyorum.

"ALLAH VE PEYGAMBERİMİZ KADINA İYİ DAVRANMAYI TAVSİYE ETMİŞ"

Gerek Kur'an-ı Kerim’de gerek peygamber efendimizin sünnetinde kadınların naif varlıklar, ince ruhlu varlıklar oldukları; daha çok duygusal oldukları yönü ikaz edilmiştir. Onlara iyi davranmayı, Allah ve Peygamber Efendimiz özellikle tavsiye ediyor. Mesela Ayşe annemiz, 'Resulullah hiçbir zaman ben hatalı davrandığımda bile bana vurmamıştır, bana kötü davranmamıştır' diyor.

Hayatında hiçbir insana, herhangi bir canlıya hiç vurmamış bir peygamberin sünneti, ömründe hiçbir canlıya tokat atmamış bir peygamberin bu duruşu bize yeterince mesaj vermiyor mu?

Her Müslüman sadece bu yönüyle Peygamberimize benzemeye çalışsa, hiçbir canlı benden bir tokat bile olsa asla vurmayacağım, ona kötü davranmayacağım dese, bu bile şiddeti önlemede dinimizin bize katacağı önemli bir tavsiye değil midir?

"BİR KATİLİN 10 YIL HAPİS YATIP ÇIKMASI DOĞRU MU?"

Suçlar her dönemde olmuştur. Peygamberler öldürülmüş. Bırakın dinin suçu sıfırlama iddiasını, dini anlatan peygamberler şehit edilmiştir. Suç varsa, bunun bir cezası olmalıdır. 

Mesela bir kadını öldüren adamın 10 yıl hapis yatıp çıkması doğru mudur? Hangi akıl, hangi vicdan bunu doğru kabul eder? 3 yaşında çocuğa ahlaksızlık yapıp öldüren bir insana siz hapsin gerçekten ceza olduğunu düşünüyor musunuz?

Allah bu konuda bize bir fikir veriyor. Bunu Batı’dan bir adam söylediğinde ciddiye alıp da Allah’ın söylediğini ciddiye almamak ne kadar büyük bir çelişki. Allah bizi yaratmış, bizim dürtülerimizi, hislerimizi en iyi bilen o değil midir? Hadi O olduğuna inanmasa bile insanoğlu, öldürene ölüm cezası vermek eşit bir ceza değil midir? Kim diyor bana 2+2’nin 4 olmadığını. 2’nin karşısında 2 olacak. 2’nin karşısında 1 koyarak beni ikna edemezsin. Öldürmüşse, kasıtlı bir öldürme varsa o kesinlikle öldürülmelidir. Çünkü Allah Kur’an’da, “Sizin için kısasta hayat vardır” buyuruyor.

KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu.

SALİHA OKUR GÜMRÜKÇÜOĞLU: TÜRKÇE ANLAMINA BAKIP DİNİ SUÇLAYAMAZSINIZ

Öncellikle emanet kelimesinin Türkçede ve Arapçada ne anlama geldiğinin çok iyi anlaşılması gerekiyor. Türkçede emanet kelimesi yaygın olarak birine geçici olarak bırakılan eşya, nesne anlamında kullanılmaktadır.  Oysaki Arapçada emanet kavramı emniyet kökünden gelmektedir; yani güvenmek, korku ve endişeden emin olmak demektir.  Kuran-ı Kerim nazil olduğundan beri geçen 1400 senelik süre içinde, anlamları değişerek ve daralarak gelen kelimeleri Türkçede kullanıldığı manasına bakıp yorumlayarak dini suçlayamazsınız.

"KADINA VERİLEN DEĞERİ GÖSTERİYOR"

Nitekim literatürde de emanet kelimesi günlük dilde kullanılan dar anlamının yanında çok geniş şekilde kullanılıyor. Örneğin, insana geçici olarak verilen ruh ve beden de bir emanettir. Dolayısıyla hiçbir insan, kendi bedeni de dâhil hiçbir canlıya zarar veremez, kimsenin ruhsal ve bedensel bütünlüğüne saldıramaz. Kadın emanettir demek, kadına verilen değerden ötürü; kadının canının, ruhunun ve cisminin emniyette olmasını sağlamak, erkeğin kadına karşı davranışlarında onu incitmemesi, onun her türlü tehlikeden korunması demektir.

Emanet, hıyanetin tam karşıtıdır.  Günümüzde yaşanan bu akıl almaz şiddet olayları, kadının hor görülmesi, değer verilmemesi, kadının haklarına karşı hıyanet edilmesi ile ilgili bir durumdur. Dolayısıyla kadının emanet olarak görülmesi onu tahkir etmek değil, tam tersine Allah tarafından ona verilen, sahip olduğu haklarını güvence altına almak anlamındadır.

Kuran’da Nisa Suresi 58. ayette “Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” buyurmaktadır. Burada emanet ve adalet bir arada zikredilmiştir. Ayet, emanet sorumluluğunu alan kişinin adaletli davranmasını da vurgular. Erkek ve kadın bu dünyayı birlikte inşa ederken birbirlerinin emanetidirler. Kısacası biz emanet kavramı ile kadın ve erkek arasında birbirinin dostu, refiki olmayı; birbirinin hakkını gözeterek değer vermeyi anlıyoruz.

İnsana ve yaşayan her canlıya bu kadar kıymet veren ve ismi de esenlik olan bir inancımız varken, dinin özünün bağlamından bu denli koparılmasını hiç de iyi niyetli bir yaklaşım olarak görmüyoruz.

KADEM'den Emine Bulut açıklaması

 

Sosyolog İsmail Öz.

İSMAİL ÖZ: EŞİTLİK YANLIŞ ALGILANIYOR

Eşitlik mevzusu hiçbir zaman tartışmayı bitirmeyecek boyutta kullanıyor. Zira biz İslam inancında ki adaletten yanayız. Yani erkek erkek olarak, kadın da kadın olarak değerlidir. Dolayısıyla ikisi de insandı. Meseleye İslam’ın insana verdiği değer üzerinden bakınca 1. Nefsin (canın) korunması 2-Aklın Korunması 3-Dinin korunması 4-Neslin korunması 5-Malın korunması farz haline geliyor.

İslam’ın bu beş temel dokunulmazlığı üzerinden baktığınızda işte o zaman sizin kalkıp da insan vasfı taşıyan kadın, çocuk ya da erkek ne olursa olsun ona şiddet uygulamanız söz konusu dahi olamaz.

Ailenin içerisinde olan bu şiddet, travma çocukları da kötü etkiliyor. O çocukların gözü önünde şiddet işlendiğinde o bilgileri hiçbir zaman unutmayacaklar. O şoklamayla öğrendikleri travmatolojik hadiseyi ömürleri boyunca unutmayacakları kanaatindeyim. Psikologlar yardımıyla bunu alt etme noktasında bir eğitim alabilirler ama ne yazık ki asla kökünü kurutmaları mümkün olmayacak. Bu vesileyle çocuklarımızın sıhhatli bir şekilde geleceğe bakabilmelerinde de bu tip şiddet olaylarından uzak durmamız gerekiyor.

Kadınlar bize emanettir sözü ancak aynı kültürden, aynı inançtan beslenenler için anlamlıdır. İslam inancında Peygamber efendimiz kadınları erkeklere, erkekleri de kadınlara emanet ediyor. Bir Müslüman bunu zaten bilir.

Hem kadın erkeğe, hem de erkek kadına emanet olduğuna göre, insan olarak birinin diğerine üstün olması zaten söz konusu değil. Bu bakış, eşitlikten ziyade adaletin öne çıktığı bir hayatın bizi mutluluğa götürebileceğini gösteriyor.

Seküler bir zeminden veya farklı bir inançtan ya da ideolojiden bakanların, İslam inancının kadına verdiği değeri bu şekilde farklı bir noktaya çekerek, özellikle İslam'ın bu boyuttaki ruhuna saldırmak, aklın alabileceği bir tabloya tekabül etmiyor. Diyanet İşleri Başkanının sözlerini eleştirenlerin önce, Peygamber Efendimizin kadın hakkında ne söylediklerine ve Kur'an'da kadından nasıl bahsedildiğine bakmaları lazım. Geleneği olan bir anlayışı, türedi bir noktaya savurmak sadece insafsızlık değil aynı zaman büyük bir cehalettir…

KAYNAK : Haber7
YORUMLAR 20 TÜMÜ
  • Hüseyin 4 yıl önce Şikayet Et
    Kalem suresi 15. ayet:
    Cevapla
  • URFALI 1 4 yıl önce Şikayet Et
    lütfen kadınlarımızda şu tv dizilerinden uzak dursunlar cahil ce dizi izliyorlar halen aşkı memnu denen namusuz dizi ve buna benzer diziler yayinlaniyor kadinlarda orada gördükleri ask sevgi zenginlik gibi aptal uydurmacaların ayısını kocasindan istiyor.Ne kocasina saygi kaliyor nede itaat efiyor sonra şiddetli geçimsizlik ve ayrilmalar bosanmalar oluyor Allah muhafaza.
    Cevapla
  • misafir 4 yıl önce Şikayet Et
    Yani harf inkılabının zararlarını buradada görüyoruz...
    Cevapla
  • İNANAN 4 yıl önce Şikayet Et
    ''Erkekler , kadın üzerine idareci ve hakimdirler.Çünkü Allah birini diğerinden üstün yaratmıştır.Bir de erkekler mallarından harcamaktadırlar.İyi kadınlar,itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır...'' Nisa 4/34) Allah (c.c.) ın hükmünü beğenmeyen Allah(c.c.)a isyan etmiştir.Kim inanıyorsa Allah(c.c.)ın hükmüne boyun eğsin.İnanıyorum diyenlere uyarı : Allah(c.c.) ile pazarlık yapılmaz.İnanmayanlar ise dinlerinde serbesttir.
    Cevapla
  • medo 4 yıl önce Şikayet Et
    Kardeşim onların derdi bu cümlenin islami, dini olması. Bu cümleyi batılı dinsiz ataist bir felsefeci, filozof söylemiş olsaydı, birde pankart yapıp ellerinde dolaştırırlardı
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR