Elleme iyi oldu!

Zekeriya Say
Zekeriya Say

CHP’li Mansur Yavaş, 29 bin 500 personel ile devraldığı Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne 5 yılda 17 bin 500 yandaşını doldurarak “Cumhuriyet tarihinin en büyük kadrolaşmasına” imza attı.

Yavaş’ın işe aldığı personelle ABB’nin toplam çalışan sayısı 42 bin kişiye ulaşırken, konserlerle, heykellerle sıfırlanan bütçe yüzünden seçim sürecine kadar çalışanlara doğru düzgün zam yapılmadı.

Personelin SGK primlerini dahi ödemekte zorlandığı halde 19 Mayıs bayramı bahanesiyle aralarında İmam Hatiplere küfreden şarkıcı “Gülşen” ile “Murat Boz” ve “Mor ve Ötesi”ni başkentte ağırlayan Yavaş, dün para bulmak için aralarında Atatürk Orman Çiftliği 7627 Ada, 25 parseldeki 5 bin metrekarelik arsa dahil 27 taşınmazı 668 milyon 485 bin TL muhammen bedelli ihaleyle satmaya çalıştı.

Adeta emlakçı gibi hareket eden ve Ankara’yı parsel parsel satan Yavaş, geride bıraktığımız 5 yılda da toplamda 25 milyar TL’lik taşınmaz satışı gerçekleştirmişti.

İstanbul’da da durum farklı değil…

25 milyarla devraldığı İBB’nin borcunu 2023 yılı itibariyle 200 milyar sınırına dayayan ve son olarak belediye bütçesinden yandaş gazetecilere 22 milyonluk “Roma turu” attıran Ekrem İmamoğlu da aralarında “cami arsalarının, çocuk parklarının” olduğu yüzlerce taşınmazı yok pahasına elden çıkardı.

Artık satacak bir şey kalmadığı için de gözünü İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı iştirak şirketlerine dikti.

İBB Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural, geçtiğimiz günlerde;

“Belediyenin nihayetinde sadece belediye işlerine geri dönmesi gerektiğini düşünüyorum” diyerek, başta İGDAŞ olmak üzere İSPARK, Hamidiye Su ve Halk Ekmek’i satacaklarını ya da halka arz yoluyla fonlama sağlayacaklarını söyledi.

Skandal gerçeğin ortaya çıkmasıyla köşeye sıkışan İmamoğlu önce Vural’ın sözlerini “haddini aşan bir bürokratın açıklaması” olarak nitelendirdi.

Ardından, “İGDAŞ’ın özelleştirilmesi ile ilgili geçmişten gelen bir meclis kararı var. Halka arz özelleştirme anlamına gelmez” diyerek, gözünü iştiraklere diktiğini belli etti.

CHP’nin “as”ları para bulmak için satış yoluna girince, irili ufaklı diğer CHP’li belediyeler de “ağabeylerinin” izinden gitme yolunu tercih etti.

Yıllardır yönettikleri belediyelerin kasasını kurutan CHP’li başkanlar, nakit akışı sağlamak ve içerisine düştükleri borç sarmalından kurtulmak için tıpkı Yavaş ve İmamoğlu gibi seçim sonrası içerisinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan belediyelere ait taşınmazları haraç mezat satışa çıkardı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in avukatı olan ve bu sayede Ankara Çankaya Belediye Başkanı seçilen Hüseyin Can Güner, ilk icraat olarak mülkiyeti belediyeye ait İmrahor, Dikmen, Mürsel Uluç ve Keklik Pınarı’ndaki 4 arsa için satış kararı aldı.

CHP’li Balıkesir Burhaniye Belediyesi ise 3 gün önce, 21 Mayıs salı günü yapılan ihale ile belediyeye ait 7 adet dubleks mesken ile 1 adet arsa vasıflı araziyi sattı.

Ertesi gün yani 22 Mayıs’ta, yine Balıkesir’e bağlı Sındırgı Belediyesinin CHP’li Başkanı Serkan Sak, belediyeye ait 7 dükkân ile yaklaşık 15 dönümlük bir tarlayı sattı.

Üç dönemdir CHP’nin elinde olan Mudanya Belediyesi’nin yeni Başkanı Deniz Dalgıç, koltuğa oturur oturmaz içerisinde depremde hasar gören belediye hizmet binasının arazisinin de bulunduğu 59 gayrimenkulü satmak için Meclis’ten yetki aldı.

Buca Belediyesi ise aralarında kentsel dönüşüm kapsamında olan ve ilerde değerlenme ihtimali bulunan 18 daireyi yok pahasına satmaya hazırlanıyor.

Tabii AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelerde de benzer bir manzara yaşanıyor.

Çatalca Belediyesi’nin CHP’li yeni Başkanı Erhan Güzel, ilk icraat olarak geçtiğimiz ay belediye meclisinden “taşınmaz satışı yetkisi” almıştı.

O yetki, etkisini anında gösterdi.

CHP’li Güzel, 4 Haziran’da yapılacak ihale ile toplamda 86 bin metrekarelik 12 arsayı 260 milyon TL’lik muhammen bedelle elden çıkaracak.

Yine AK Parti’den CHP’ye geçen Bursa Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Şükrü Erdem de içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan belediyeye ait 55 arsayı düzenlenecek ihale ile satma kararı aldı.

“Kemalpaşa ilçesinde yerim olsun” diyenlerin, 28 Mayıs tarihine kadar başvuruda bulunmaları gerekiyor.

Bunlar benim bulabildiklerim…

Kamuoyuna yansımayanları da siz düşünün…

**

Gördüğünüz gibi CHP’li başkanlar “mirasyedi” misali, mazbatayı alır almaz ilk iş olarak belediyelerin birikimlerini çarçur etmeye başladı.

Büyük bir iştahla talana başlayan ve bütün kadrolara eş-dost-akrabalarını atayan CHP’li belediye başkanları meğer bununla da yetinmeyip, kaynak bulmak için Ankara’nın yolunu tutmuş.

Bu duruma tepki gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki,

Şişen kadrolar yüzünden maaş ödeyemez hale gelen, buna rağmen “Serbest bırakın biraz personel alalım” diyerek belediyeleri yandaş çiftliğine çevirmek isteyen belediye başkanlarına…

“Tasarruf tedbirleri başladı. Devlet bu yükü çekmeye mecbur değil” diyerek rest çekti.

Sayın bakanı tebrik ediyorum.

Kesinlikle geri adım atmamaları gerektiğini düşünüyorum.

Bakalım seçim öncesi sürekli kadro dağıtan ve göreve gelir gelmez henüz ilk iki ayda bırakın hizmet üretmeyi, belediyeleri maaş ödeyemez hale getiren CHP’li başkanlar geride kalan 58 ayda ne yapacaklar?

*

Yazıyı Anadolu’da musibete uğrayan kişileri kendi haline bırakmayı ifade eden güzel bir sözle bitirelim:

“Elleme iyi oldu”

Zekeriya Say / Haber7

yazının devamını okuyun