Annesi koronavirüsten ölen gazeteci: Annenizi, babanızı bayramda evden dışarı göndermeyin

Kentte yerel yayın yapan Merhaba Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İbrahim Büyükeken’in, koronavirüs tedavisi gören annesi Sultan Büyükeken (62), 22 Temmuz günü yaşamını yitirdi. Annesinin cenazesini gözyaşları içinde ailesinden 15 kişinin katılımıyla özel kıyafetler giyerek defneden İbrahim Büyükeken, herkesin anne ve babasını, başta bayramlaşmalar olmak üzere düğünlere, nişanlara ve taziyelere göndermemeleri konusunda çağrıda bulundu. 

Annesinin koronavirüse yakalandığı süreci anlatan Büyükeken, şunları söyledi: "Mart ayında ülkemizde pandemi süreci başladığında ailem Karaman'daki evimizden köyümüzdeki eve geldiler. Ben her gün telefonla arıyordum, 'Köyden dışarı çıkmayın cenazelere, düğünlere, taziyelere gitmeyin, telefonla taziyelerinizi bildirin' diyordum. Yaşlılar için ölüm riski daha fazla diye belki on defa, belki yüz defa anlattım. Hatta geçen halamın oğlu vefat etti. Ben 'Siz gitmeyin, evde kalın telefonla taziyenizi bildirin' dedim. Tabi bizim yaşlılarımızda insani hassasiyetler daha yüksek. Onlar için taziyeye gitmemek büyük bir ayıp ve eksiklik gibi. Ben Konya'da olduğum için gittiklerinden haberim olmadı. Ancak taziye evi kabul etmemiş. Bunun üzerine Karaman'daki ablamın evine gidiyorlar. O gün de ablam hastalanmış ve doktora gidiyor, doktor 'Seninki gribal enfeksiyon korkmana gerek yok' diyor. Ablam eve tekrar geri dönüyor ve anneme hasta olduğunu söylüyor. Ben durumu öğrenince ablamı aradım. Ablama, 'Sen hastasın, annem niye orada' dedim. O da 'Gribal enfeksiyon' dedi. Ama yine ben anneme, 'Anne sen oradan hemen çık' dedim. Ben bunu anladım ama doktorların dediğine daha çok güvenmiş. Sonra Konya'daki köyümüzdeki eve geliyorlar. Birkaç gün sonra öksürük başlıyor. Ben hemen doktora gitmeleri konusunda uyarmama rağmen, ihmal ediyorlar ve sonra hastaneye kaldırıyor Orada biraz tedavi görüyor ve yoğun bakımda kalbi yetmemiş ve vefat etti.''

'SİZE KIRILSINLAR, KÜSSÜNLER AMA SİZ GÖNDERMEYİN'

Pandemi sürecinde herkesin anne ve babasını daha çok korumak zorunda olduğunu ifade eden Büyükeken, ''Biz evlatlık görevimizi yaptık ama eksik yaptık. Keşke daha çok uyarsaydık. Yaşlılarımıza laf anlatmak çok zor. O geleneksel yapıyı bozmak istemiyorlar. Bu hastalığın ne kadar ciddi olduğunu anlamak istemiyorlar. Kronik rahatsızlığı varsa, yaşı ileriyse, bayramda evden dışarı gitmelerine izin vermeyin. Ziyaretçi de kabul etmeyin. Telefonla bayram tebriklerini iletsinler. Bu dönem çok hassas bir dönem. Bu dönemde biz kendimizden çok anne ve babalarımızı korumak zorundayız. Bunda hepimizin büyük sorumluluğu var. Bu ara taziyeler ve cenazelerde olacak. Ölüm hepimiz için bir gerçek. Annenizi, babanızı, düğünlere, nişanlara, cenazelere göndermeyin. Varsın size kızsınlar, küssünler, kırılsınlar, ağlasınlar. Anne acısı çok büyük acı. Hepimiz yaşayacağız. Ben yaşadım, arkadaşlarım yaşıyor. İnsan için yaşayacağı en büyük acı bu. Onları bu süreçte koruyalım'' diye konuştu. 

Annesinin cenazesin defin işlemlerine de koronavirüs nedeniyle fazla kişinin katılamadığını ifade eden Büyükeken, ''Bu dönemde bir yakınını kaybettiğinde cenazeye katılım çok düşük oluyor. Normalde 2000 kişi olabilirdi ama 200 kişi anca vardı. Kendi köyümüz vardı. Çünkü hastalıktan dolayı birinci derece yakınları defnediyor ve 15 kişi defnettik. Bu süreçte ölmekte büyük bir şansızlık ama kader bu. Ailemde iki ablam, küçük kardeşim ve yeğenim iyileşti. Babamın tedavisi devam ediyor. Durumu iyi çok şükür. Köyümüzde çok kişi bu hastalığa yakalandı. Amcamın oğlunun eşi yakalandı. Kimisi Karaman'da fabrikada yakalanmış, kimi umreden ilk gelenlerden yakalanmış. O yüzden bu dönemde çok dikkat etmemiz gerekiyor'' dedi.