
Mardin’in doğusunda yer alan Deyrulzafaran Manastırı, binlerce yıllık geçmişiyle hem inanç hem tarih turizminin önemli duraklarından biri.

Mardin’in 4 kilometre doğusunda bulunan Deyrulzafaran Manastırı, Mardin Ovası’na hâkim bir tepede yer almakta. Üç katlı olan yapıya farklı dönemlerde eklemeler yapılıyor ve son şeklini 18. yüzyılda alıyor.
Manastır, milattan öncesine ait bir güneş tapınağının üzerine kuruluyor. Daha sonra da Romalılar tarafından kale olarak kullanılan bir kompleks üzerine inşa ediliyor. Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun bazı azizlerin kemiklerini buraya getirterek kaleyi manastıra çeviriyor. Bu nedenle, yapı ilk olarak “Mor Şleymun Manastırı” adıyla anılıyor.
Manastırın isminin anlamı
793 yılında Mardin ve Kefertüth Metropoliti Aziz Hananyo tarafından büyük bir tadilat yapılıyor. Bu nedenle sonrasında, manastır uzun bir süre “Mor Hananyo Manastırı” olarak anılıyor. 15. yüzyıldan itibaren ise çevresinde yetişen safran bitkisinden ötürü bugünkü ismini alıyor.

Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi
Bugün de Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin önemli merkezlerinden biri olmayı sürdüren Deyrulzafaran, Mardin Metropoliti’nin ikametgahı olma özelliğini taşıyor. Süryaniler, dua etmek ve bereket dilemek için bu kutsal mekânı ziyaret ediyor. Aynı zamanda her yıl binlerce yerli ve yabancı turist, bölgenin tarihi dokusunu görmek için Mardin’e geliyor.

Kompleks içinde kilise, şapel, patrikhane ve keşiş hücreleri gibi birçok bölüm bulunmakta.

Mardin’in kültürel zenginliğini keşfetmek isteyenler için Deyrulzafaran Manastırı mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.