Numan Kurtulmuş: Ayasofya Fatih'in vakfıdır, fethin kılıç hakkıdır

Ayasofya'nın, milletin İstanbul üzerinden Anadolu topraklarını sahiplenmesinin belgesi olduğunu belirten AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Ayasofya Fatih'in vakfıdır, fethin kılıç hakkıdır. Ayasofya'nın bir Müslüman mabedi olarak kıyamete kadar bu topraklarda var olması, burayı fetheden, burayı bir Müslüman Türk şehri haline dönüştüren Fatih Sultan Mehmet Han'ın da vakfiyesine uymaktır." dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 13.06.2020 23:46 GÜNCELLEME 14.06.2020 00:09 SİYASET
Numan Kurtulmuş: Ayasofya Fatih'in vakfıdır, fethin kılıç hakkıdır
Numan Kurtulmuş: Ayasofya Fatih'in vakfıdır, fethin kılıç hakkıdır

Numan Kurtulmuş, A Haber'de yayımlanan Memleket Meselesi programında Cansın Helvacı'nın sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin soru üzerine, bunu siyasi bir konuymuş gibi gündeme getirmeyi doğru bulmadığını dile getirdi.

Ayasofya'nın, milletin İstanbul üzerinden Anadolu topraklarını sahiplenmesinin belgesi olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ayasofya Fatih'in vakfıdır, fethin kılıç hakkıdır. Ayasofya'nın bir Müslüman mabedi olarak kıyamete kadar bu topraklarda var olması, burayı fetheden, burayı bir Müslüman Türk şehri haline dönüştüren Fatih Sultan Mehmet Han'ın da vakfiyesine uymaktır. Dolayısıyla bunu öncelikle böyle görmemiz lazım." dedi.

 

 

Ayasofya'nın müze olmasının zamane şartları içinde kabul edildiğini hatırlatan Kurtulmuş, tarihi yapının bir külliye olduğunun altını çizdi. Ayasofya Külliyesi'nin tamamının da Fatih vakfiyesi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Ayasofya'nın kıyamete kadar bu kimliğini koruması, Türkiye'deki 83 milyon vatandaşımızın tamamının bu ülkeye bağlılığının bir göstergesidir. Ayasofya'nın aslına dönmesini, yani bir Müslüman ibadethanesi, cami haline dönmesini istemek için illa çok fazla dindar olmaya da gerek yoktur. Bunun altını çizmek istiyorum. 'Çok dindarlar Ayasofya cami olsun istiyorlar.' diye bir kural yok. Tam tersine Ayasofya'nın cami olmasını istemek Ayasofya üzerinden İstanbul'a vurulan mührü kabul etmek demektir. Burası bir Müslüman Türk beldesidir, bu toprakların mührüdür, işaretidir burası yeniden, bir ara dönem olmuş olabilir ama yeniden asli fonksiyonuna geri dönmesi, yani Fatih'in arzusu ve vakfettiği şekilde kullanılmasının sağlanması 83 milyon vatandaşımızın bu vatana, bu kültüre, bu medeniyete, bu geçmişe bağlılığının bir göstergesi olarak ortada duran bir taleptir."

- "HERKES KENDİ TIYNETİNDE OLANI ORTAYA KOYAR"

Gezi Parkı eylemleri sırasında duvarlara "Zulüm 1453'te başladı." diye yazılar yazıldığını da hatırlatan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu, büyük bir milletle uyuşmazlıktır. Kendisini bu topraklara ait hissetmemektir. Bu toprakların tarihine yabancı olmaktır. Bunun için illa şu parti veya bu partiden olmaya gerek yok. Şu hayat tarzı veya bu hayat tarzını benimsemeye gerek yok. Ama ne acıdır ki içimizde sayıları çok az olmakla birlikte ne zaman bu tür konular gündeme gelse Bizanslı gibi düşünen, bu topraklara ait birisi değilmiş gibi düşünen, bu milletin inançlarıyla değerleriyle tarihiyle taban tabana zıt yaklaşımlar içerisinde olan çok az sayıda çağ dışı kafalara sahip insanlar var. Bunları üzülerek takip ediyoruz. Milletimizin kahir ekseriyeti bu çerçevede değildir. Bunu söyleyenlere şunu ifade etmek isterim: Ayasofya 1453'ten beri Müslümanların hakimiyetinde olan bir yapıdır. İçinde bir tane Hıristiyan kültüründen gelen simge yok edilmemiştir. Aynı şekilde İstanbul'daki diğer Hıristiyan binaları, hatta cami olarak kullanılan eski kiliselerde bile hala eski ikonların bir kısmının devam ettiğini, hiçbirisinin tahrip edilmediğini biliyoruz. Ama geçin bakalım Yunanistan'a oradaki binin üzerindeki caminin, bin 400'e yakın caminin Selanik'te bugün acaba hangisi yerinde duruyor? Geçin bakalım Endülüs'e, koskoca Endülüs Emevileri'nin o muhteşem dünya çapındaki medeniyetinden Malaga'daki, Granada'daki, Kurtuba'daki o muhteşem eserlerden hangi birisi ayakta duruyor? Hangi birisinin içerisindeki İslami simgeler ayakta duruyor? Herkes kendi tıynetinde olanı ortaya koyar. Bizim medeniyetimizin tıyneti de budur. Biz bütün dinlerin mensuplarına karşı saygılıyız."

Ayasofya ile ilgili kararın nasıl verileceğinin aynı zamanda bir "egemenlik meselesi" olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Müze olarak kullanılan bu yapının, binanın nasıl kullanılacağına, hangi fonksiyonlarla bundan sonra devam edeceğine karar vermek de kusura bakmasınlar filanca ülkenin vereceği karar değildir. Bu tamamen Türkiye'nin egemen kurumlarının vereceği bir karardır ve milletimizin talepleri doğrultusunda ortaya çıkacak bir karardır, uygulamadır. Bu anlamda bu titizliği koruyoruz." dedi.

Kurtulmuş, bazı televizyon kanallarında "Hortlamış bir Bizanslı gibi konuşan" kişilere rastlamaktan da üzüntü duyduğunu dile getirdi.

KAYNAK : AA
YORUMLAR 1
  • bunaldım 3 yıl önce Şikayet Et
    açacaksanız açın artık
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR