Abdullah Avcı: Beşiktaş'taki en gurur verici an...

Milli takım ve Başakşehir'de de görev almış Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Abdullah Avcı, Bein Sports'a açıklamalarda bulundu. 

Sorulara geçmeden önce böyle bir süreçte bütün çalışan sağlık çalışanlarını gönülden kutluyorum ve destekliyorum. Biz onlara ancak onların söylediklerine uyarak yardımcı olabiliriz. Aynı zamanda bütün bu süreçte hayatını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum. Başkanım Göksel Gümüşdağ'a, Fatih Hocaya, Abdurrahim Ağabeye ve Rüştü Reçber'e geçmiş olsun diliyorum.

"Günümüz futbolunu değerlendiriyorum"

Çok alışık olduğumuz bir durum değil. Hayatımızın büyük bölümü tesiste ve hafta sonu maçlarda geçiyor. Ben aslında ev hayatını ve düzeni seven biri olarak sağlıklı bir süreç yaşıyorum. Günde 1 saat spor yapıyorum. Uzun zamandır aileyle beraber olamadığımız için onlarla beraber olmak, kahvaltı etmek çok önemli. Kitap okumayı tekrardan alışkanlık haline getiriyorum. Sinemaya gidemediğim dönemlerdeki filmleri izliyorum ve dizileri takip ediyorum. Evde günün büyük bölümünü bu şekilde geçiriyorum. Zaman zaman ekibimle görüşüp analiz yapıyorum. Eski maçları değerlendiriyorum. Eski futbol karşılaşmalarını televizyondan takip ediyorum. Günümüz futbolunu değerlendiriyorum.

"Karantinadan sonra..."

Bu süreçte en çok galibiyeti özledim. (Gülerek) Bu süreçte işe gitmek zorunda olanlar var. Sağlık sektöründe canı pahasına çalışanlar var. Bu anlamda şunu özlüyorum, bunu özlüyorum demek doğru değil. Önemli olan sağlık. Bulunduğumuz duruma şükretmeliyiz.

Karantina bittikten sonra ilk olarak ne yapacağımı bilmiyorum. İlk aklıma gelen aile ve dostlar. Tek isteğim sağlıklı günlerin çabucak gelmeli. Biz bu süreci en kısa sürede aşmak için evde izolasyon kurallarına uymalıyız.

"Bundan sonraki süreçte daha hassas yorumlar yapılmalı"

O zamanda söylemiştim. Ben 40 yıldır futbolun içindeyim ve ilk defa bir toplantımı iptal ettim. Oyuncularla aynı odanın içinde olmak bulaştırıcı olabilirdi. Zatürre başlangıcımın olduğu bir günde antrenmanımı iptal ettim. Doktorların verdiği kararla da Portekiz'e bir seyahat yapamadım. Sosyal Medya'yı bir kenara bırakıyorum ancak medyanın önemli kalemleri de beni "Ölümcül bir hastalık herhalde" şeklinde eleştirdiler. Geçmişte bunu yazanlar bugün yaşadığımız bu süreci nasıl değerlendirecekler acaba? Şu anda dışarı çıkamıyoruz. Biz sporcular serumla birlikte hemen ayağa kalkarız ancak ben iki günde 4 serum yiyip ayağa kalkamadım. Bağışıklık sistemim çökmüştü. Zatürre başlangıcı tanısıyla maça çıkamadım. Bunun bir sürü örneği var. Bundan sonraki süreçte daha hassas yorumlar yapılmalı diye düşünüyorum

"Kötü başlayan bir süreç..."

Bir Kupa maçı öncesinde de Erzurum'da eksi derecelerde oynanan bir maçla alakalı açıklama yaptığım için eleştiri almıştım. Ben bunları insan sağlığı için söylemiştim. İnandığım şeyleri söylemeye ben devam edeceğim.

Başakşehir'le olan süreci anlattım. O çok önemli bir süreç. Örnek olabilecek bir süreç. Bu anlamda çok şey öğrendim. Beşiktaş sürecinde de çok şey gördüm. Az önce de söyledim. Kötü başlayan bir süreç. Anlık galibiyetler çok önemli. Burada bir kültür oluşturmakta çok önemli. Hangisi doğru bilemiyorum.

"Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım"

6 haftalık kötü bir süreç yaşadık. Sonrasında da 6 tane müsabakanın üst üste kazanıldığı ve kendini çok iyi hissettiğin ve tribünlerin seni çağırdığı bir süreç yaşadım.

Daha sonra da Beşiktaş'tan ayrılışım gerçekleşti. Olumluyu ve olumsuzu yaşadığım bu süreçte elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Ekibe karşı, oyuncu grubuna karşı, yönetime karşı ve medyaya karşı elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. O dönemde futbolun merkezde olduğu bir süreçte "Dünya'nın en zor işini yapıyoruz" ifadesini kendimde görmüştüm. Bugün sağlık organizasyonlarını içinde bulunduran milyonlarca insanın gözleri karanlıkta gider gibi canları pahasını çalıştığını görünce yaptığımız işin çok da önemli olmadığını gördüm.

"Hayal kırıklığı olmadı"

Hiç kimse 6 ay kalacağım diye gelmez. İyi şeyler yapmak için gelir. Bu 6 aylık süreçte çok olumlu ve olumsuz durumların yaşandığı bir süreç oldu. Hayal kırıklığı olmadı. Duygusal dalgalanmalar olmuştur. Birtakım zorluklarla karşılaşacağımı biliyordum. Bu bir hayal kırıklığı değil. Bunu yapmış olsam suçluyu başka yerde aramış gibi olurdum. Alınan olumlu veya olumsuz sonuçlarda herkes üzerine bir şeyler almalı. Ben gerekli olanları üzerime aldım.

"Keşkelerle hareket edemeyiz"

Başarı neye göre başarı? Neye göre başarısızlık? Neyle neyi karşılaştırıyoruz. Buna herkesin kendine göre vereceği cevaplar olabilir. Beşiktaş tarihine baktığında hangi döneme göre karşılaştıracağız. Oyun olarak mı, skor olarak mı karşılaştıracağız? Biz ekibimizle birlikte en iyisini yapmaya çalıştık. Bilim ve teknoloji olarak buraya en iyisini getirmeye çalıştık. Bir kurumsal hafıza oluşturmaya çalıştık. Bunların sonucunda bazen sonuçlar istediğin gibi olmayabiliyor. Ancak bunun karşılığı ne? Bunun geneline daha sağlıklı bakmak lazım. Vicdanen en ufak bir şeyim yok. Gerekeni üstüme zaten alıyorum. Bu süreç bir sonrasına da önemli katkılar sağlayacak.

Keşkelerle hareket edemeyiz. Zorlukların ne olduğunu biliyorum. Yapı itibariyle zorlukları seven ve bu durumlardan bir şeyler çıkaran bir teknik adamım. Bunları bilerek geldim. Mevcuttan en iyisini almaya çalıştım. En yüksek verimi almaya çalıştım. Oyuncu grubundan yönetimine en iyisini yapmaya çalıştım. Keşke dediğim bir süreç yok.

"Yerleştirmeye çalıştığım bir oyun felsefesi vardı"

Bunların hepsi bir deneyim. Gittiğimde yerleştirmeye çalıştığım bir oyun felsefesi vardı. Daha sonra bunun üzerinde oynamalar yaptım. Bir futbol kültürü oluşturacaksın veya pragmatist bir oyun oynaman gerekiyor. Aslında kırılgan bir yapımız olduğunu biliyordum. Oyunların ve sonuçların zaman zaman dalgalı olmasının sorunlar yaratacağını biliyordum. 6 maç kazanmak çok önemlidir. Seni mutlu eder. Ancak ben bir teknik adam olarak şöyle bakarım: "Oyun seni tatmin ediyor mu?" Bu zaman zaman 6 hafta kazandığımızda da kırılgan bir yapımız olduğunu gördüm ancak kazanarak bunu düzelteceğimizi düşünüyordum.

"Bir maç bile her şeyi değiştirebiliyor"

Bir sene öncesinden 4 puan önde ve şampiyonluk yarışının içinde yarışa başlamıştık. Ancak 2. yarıda kulübün içinde bulunduğu süreç, maddi anlamda problemler yaşamamıza rağmen yarışın içindeydik ancak böyle camialarda bir maç bile her şeyi değiştirebiliyor. Şu ana kadar keşke dediğim bir süreci yaşamadım.

"O 6 aylık süreçte en gurur verici güzelliklerden biridir"

Ben ön planda olmayı çok sevmem. Maç bittikten sonra hemen soyunma odasına gittim. Halil bana: "Hocam tribünler seni çağırıyor" dedi. Ben de: "Emin misin?" dedim çünkü sezon başı çok dalgalı geçen bir süreçti. 5. ve 6. maç "İstifa Abdullah Avcı" daha sonra "Abdullah Avcı Tribüne" ondan 1 ay sonra görevinden ayrılıyorsun. Böyle uygun görüyorlar. Tribünlerin önüne çıkmak çok güzel bir duygu. Bunu yaşadığım için de o 6 aylık süreçte en gurur verici güzelliklerden biridir. Bunun etkisi Beşiktaş takımına da geçti. Taraftar bunu olumlu anlamda çok iyi kullanıyor.

"Kimseyle bir problemim olmadı"

Ben çalışırken profesyonelce çalışırım. Benim departmanlarım var. Bunu yerli oyuncu bazında soruyorsan. eğer bunların hepsi A Milli Takım'da veya Genç Milli Takım'da çalıştığım oyuncular. Ben oyuncuyla aram kötü olmaz.  Problem varsa masaya yatırırız ve konuşuruz. Bu durum orada çalışan personel için de geçerli. Sevgiyle ve saygıyla hallederiz. Bu bir performans işidir. Bunun zaman zaman zorluklar olmuştu ve olacaktır. Benim oyuncularla iletişimim maksimum verim almak üzerinedir. Eğer bu verimi alamıyorsam o, onun problemidir. Ona göre değerlendirme yaparım. Kimseyle bir problemim olmadı. Bugün hala iletişim halinde olduğumuzu düşünüyorum.

Sergen Yalçın'ın Beşiktaş'ın başına geçmesi hakkında...

Sergen futbolcu olarak çok özel bir oyuncuydu. Belki istikrarlı olamadı ancak Türk futbolunun yetenekli oyuncularından bir tanesiydi. Umarım antrenör olarak da aynı çıkışını sürdürür. Bir camianın içinden yetişmiş biri. Muhakkak ki hedefi vardır. O Beşiktaş'ı istiyordu. Beşiktaş da onu istedi ve güzel bir buluşma oldu. Yerli hocaların artması rekabeti arttıracaktır. Onun başarılı olması Türk Futbolu adına çok önemli.

"Liglerin oynanması lazım"

Ben özellikle son 2-3 senedir 2 tane performans hocasıyla çalışıyorum. Analistlerle çalışıyorum. Bunların hepsi üniversite mezunu ve kendilerini geliştiren antrenörler. Bu durum çok alışık olduğumuz bir durum değil. Son 8 haftada bu kadar ara verilmesi normal değil. TFF bunun üzerine karar verecek bunun üzerine konuşmak yanlış olur ancak ben birkaç şey söyleyeyim. Ben bunu 2 senedir düşünüyorum. Bununla alakalı görüştüğün antrenman bilimciler oldu. Planlamaları performans hocaları üzerinden yapmak daha doğru olur. Onlarla konuşulması lazım. Bugün artık online üzerinden hep beraber de antrenman yapılabiliyor. Burada önemli olan geri bildirimleri oyuncu üzerinden yapmak lazım. Bana soracak olursanız oynanmadan lig olmaz. Ligin tescil edilmesi açısından oynanması lazım. Ben aynı şekilde seyircili oynanmasından yanayım. Umarım bu süreç kısa dönemde aza iner. Futbol artık konuştuğumuz bir şey değil. Futbol iyileştirme gücüyle birlikte aramıza dönecektir.

"Devre arası ortadan kalkabilir"

Oyun oynanmadan liglerin tescil edilmesi diye bir şey olamaz. Bu oyun oynanacak. Avrupa Şampiyonası 2021'e ertelendi. Şu an itibariyle önümüzde 4 aylık bir süreç var. Bunun üzerine çok yorum yapmak istemiyorum ancak oynanmasından yanayım. Seyircili de oynanmasından yanayım. Devre arası ortadan kaldırılabilir, Türkiye Kupası maçları azaltılabilir ve takvim bir şekilde ayarlanır. Önemli olan dünyanın ve ülkemizin bir an önce sağlığına kavuşması. Futbol zaten en kısa sürede iyileştirme gücüyle birlikte aramıza katılacaktır.

"Resmi olarak bir teklif almadım"

Bu transfer dönemlerinde ve bu süreçlerde temaslar oluyor ancak resmi olarak bir teklif almadım. Bu tür temaslar oluyor ancak resmi bir şey olursa sizin muhakkak bilginiz olur. Ben çok şeffaf bir şekilde bunu paylaşırım. Şu anda bu sürecin en kısa sürede geçmesini diliyorum. Ayrıldıktan sonra iletişime geçenler oldu ancak şu anda süreç tamamen sağlık üzerine. Dolaylı yerden teklif aldım ancak resmi olunca söylerim.

Konuşmanın içinde de çok söyledim. Futbol ölüm kalım meselesi değil. Bütün sağlıkçılarımız canı pahasına çalışıyor. Bu sürecin kısalması için onlara yardımcı olmalıyız. Bir an evvel herkesin sağlığına kavuşmasını diliyorum.

"Kaliteli antrenör sayısı gelişiyor"

Okan Buruk kardeşim gibi gördüğüm birisi. Futbolculuğumu da yaptı. Son dönemini bizimle geçirdi. Sonrasında da A Milli Takım'da 2 sene beraber çalıştık. Orada oturan kurumsal bir kimlik ve hafıza var. Okan Hoca buna çok doğru tepkiler verdi ve son 2-3 senedir zirve yarışında olan takımı oralarda tutuyor. Avrupa kültürü zaten oluşmuştu. Okan Hocanın buna büyük katkısı var. Son Avrupa maçında staddaydım. İlk defa o stadyumda tribünden maç seyrettim ve kazandılar. Umarım sonuna kadar giderler. Benim için hayatımın en önemli yerlerinden bir tanesi. Başarılı olmalarını çok istiyorum. Kaliteli antrenör sayısı gelişiyor.