Kaç partiye girip, kaç partiden istifa ettiğini belki kendisi de hatırlamaz..

Bir bakmışsınız, sağ partide.

Bir bakmışsınız sol partide.

Başınız dönerken bir de bakarsınız ki, milliyetçi geçinen partiye kapağı atmış..

Yarın nerede olacağını, kendisi de bilmez..

Kimden bahsediyorum?

Aytun Çıray’dan.

Son olarak, hangi partideydi diye sormayın.. Genel kongreleri sonrasında, İyi Parti’den de ayrılacaktı ama..

Net olmamakla birlikte, halen İP’te siyasete, uzatmalı olarak devam ediyor..

“Net olmamakla birlikte” diyorum.

Çünkü her an, her dakika, istifa edebilir..

İşin o kısmını bir kenara bırakalım..

Sözcü gazetesinden Uğur Dündar’a söylediklerine bakalım..

Önce Uğur Dündar’ın takdimini sizinle paylaşayım:

“Değerli okurlarım, Türkiye çok çetin ve karmaşık bir seçim sürecine girdi. Cumhuriyet tarihinin bu en kritik ve önemli seçimine giden yolda neler yaşayabileceğimizi, engin devlet deneyimine sahip bulunmasının yanı sıra, analiz ve öngörüleri doğru çıkan başarılı politikacı, İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’la konuştuk.”

At yalanı, varsa inananı.

Girdiği her partide, “İktidara geliyoruz. Ülkeyi yöneteceğiz” diye işe başlayıp.

Sonra havasını alan.

Evet. Siyaset yaptığı hiçbir partide iktidar yüzü görmeyen Aytun Çıray, Uğur Dündar tarafından, “analiz ve öngörüleri doğru çıkan” bir isim gibi tanıtılıyor.

Buyursun, tanıtsın. Olsun olsun, Sözcü’nün fanatik okurlarını kandırır..

Devam edelim, röportajdan aktarmaya..

İlk soru ve cevap.. Tayyip Erdoğan bir daha aday olabilir mi konusu üzerinden yürüyor.. Ama ilginçliğe bakın.

Siz muhalefet partisinin bir üyesi olacaksınız. 19 yıldır ülkeyi yöneten birisi, tekrar aday olmak isteyecek..

“Bu nasıl bir nimet, bu nasıl bir kaçırılmayacak fırsat” diye sevinmeniz gerekir iken..

Anayasa’da o adaylığa engel bir madde olsa bile..

“Yok yok. O engel önemli değil. Biz de destek verelim, o engeli kaldıralım. 19 yıldır ülkeyi yöneten ve yıpranan kişi aday olsun ki. Seçimi rahat rahat kazanalım” demesi gerekir iken..

“Anayasa’da madde var, Erdoğan 3. defa cumhurbaşkanı adayı olamaz” diyor..

Korku dağları aşmış.. 19 yıldır ülkeyi yöneten ve hali ile yıpranması gereken bir isim, yeniden aday olduğunda, seçimi kazanmayı garantilemesi gerekenler, “Bize havada, karada, denizde ekmek yok. Yine arkasından nal toplarız” kanaatini iyice pekiştirmiş olmalılar ki..

Anayasa’dan kendilerine gerekçeler eşliğinde engeller üretiyorlar.

“Erdoğan aday olamaz” diyorlar..

Bırakın, aday olsun.

Hani gümbür gümbür geliyordunuz.

Niye korkuyorsunuz?

Devam ediyorum, röportaja:

“Meclis onayından geçmiş İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası bir sözleşmeyi bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle feshetmesi ve daha nice anayasal ihlali…” ifadeleri ile, Aytun bey aklı sıra, Cumhurbaşkanı’nın anayasa ihlallerini sıralıyor.

Karşısındaki adamda akıl yok ki sorsun: “Cumhurbaşkanı madem ki, kanunla kabul edilen bir sözleşmeyi, kararname ile yürürlükten kaldırmış. Siz de TBMM adına konuşuyorsanız. Çoğunluk sizde ise.. Tekrar sözleşmeyi onaylayın. Erdoğan bakalım ne yapacak?”

Ne Uğur efendi bu soruyu sorabilir.

Ne de Aytun efendi, böyle bir soruyu kendisine soracak kişinin karşısına çıkabilir..

Onlar, “Al gülüm, ver gülüm” ile halkı aptal yerine koyarlar.

Gerçek ne? 

135 CHP’nin milletvekili var. Aytun Çıray’ın İyi Partisinin de 36 milletvekili var. Eder 171.

Sadece AK Parti’nin milletvekili sayısı kaç? 286!

Eee? Bu Aytun’un efelenmesinin sebebi ne?

Kuru gürültü.. AK Parti’nin nerede ise yarısı kadar vekiliniz var.. Kalkmış TBMM adına laflar ediyorsunuz..

Siz kimsiniz ki, TBMM adına laf ediyorsunuz. Sanki Erdoğan ile TBMM arasında bir ihtilaf varmış gibi algı oluşturuyorsunuz. Ha, HDP’ye güveniyorsanız.,

Onu açıkca söylemelisiniz..

Söyleyemezsiniz.

Çünkü milliyetçileri, aldattığınız ortaya çıkar. Ama ben size bir torpil geçeyim. Siz söylemeseniz bile. HDP’yi de, sizin vekil sayınıza ekleyeyim..

Ne eder? 171+56=227

AK Parti’ye bu şekilde bile ulaşamadığınıız gördünüz mü? Üçünüz, yine bir AK Parti edemediniz, değil mi?

Geçelim..

“16 Nisan Anayasa Referandumunda, YSK için tamamen bağlayıcı olan kanun hükmüne göre mühürsüz zarflarla kullanılan oylar geçersizdi. Ancak YSK bu kanuna rağmen mühürsüz zarflarla kullanılan 2.5 milyon oyu geçerli saydı. Kararı alan YSK üyeleri aslında suç işlemişlerdi. ”

Bak Aytun efendi..

Dediğin referandum, 2017 tarihli..

O referandumdan bir yıl sonra.

Bu ülkede 2018’de cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.

Eğer gerçekten, senin dediğin gibi, 2.5 milyon oy geçersiz iken, daha doğrusu ima ettiğin üzere, Tayyip Erdoğan’ın anayasa değişikliği reddedilecek iken, geçersiz oylar geçerli sayılarak sonuç değiştirildi ise..

2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde, sizin adaylarınız havada, karada, denizde, seçimi kazanmalı idi.

Öyle ya. Erdoğan’a karşıtları 2017’de önde idi. Geçersiz oylar kabul edilip, sonuç Erdoğan lehine açıklandı.

Peki, 2018’de ne oldu da, yine Erdoğan kazandı?

Cevap beklersek.. çok bekleriz.

Geçelim, kendilerini rezil ettikleri sözlere:

“Cumhurbaşkanı, Edirne Cezaevi’nde tutulan HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın, binlerce asker-sivil vatandaşımızın katlinden sorumlu ve ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum Abdullah Öcalan’a en büyük hesabı vereceğini söyledi. Teröristbaşı adeta hesap sorabilecek yargıç konumuna yükseltildi.”

Vay vay vay, Aytun efendi HDP’ye, eşbaşkanına ne kadar da mesafeli imiş diye düşüneceğiz ama.

Röportaj verdiği kemalist Sözcü gazetesi..

2015 seçimlerinde “HDP’ye oy verin ki, AK Parti tek başına iktidar olamasın” diyen bir gazete değil mi?

Daha önemlisi.. İyi Parti, 2019 mahalli seçimlerinde, HDP ile birlikte, “Biz büyükşehirlerde aday göstermiyoruz. CHP’yi destekliyoruz” derken, Kandil’den gelen talimatı yerine getirmiyorlar mıydı?

Bizim nezdimizde Öcalan hep teröristti ama.. Ne oldu da şimdi, Abdullah Öcalan, Aytun efendinin de nezdinde terörist oldu?

 Birlikte İstanbul’u, Ankara’yı kazanmamış mıydınız? Adana’yı, Antalya’yı, Hatay’ı kazanmamış mıydınız? 

Daha sayayım mı, Aytun efendi?

Yeter mi?

A. İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi