AK Parti Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İstanbul Sözleşmesi'nin iptaline ilişkin değerlendirmelerde bulundu, hukuki süreci anlattı, iddialara yanıt verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK Parti iktidarlarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde kadınların hak ve hukukunun korunması, genişletilmesinde birçok çalışmayı hayata geçirdiğini anlattı.

Akbaşoğlu, 2002'de yüzde 79,9 olan kadın okur yazarlık oranının yüzde 95,3'e çıktığını vurgulayarak, "Kız çocukları okullaşma oranını ortaöğretimde yüzde 45,2 iken yüzde 84,8'e, kız çocukları okullaşma oranını yükseköğretimde yüzde 13,5 iken yüzde 46,3'e çıkaran AK Parti iktidarıdır." dedi.

AK Parti'nin, kadınların her alanda, özellikle kamuda istihdamını yüzde 40'lara çıkardığına dikkati çeken Akbaşoğlu, "Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde, 18 yıllık iktidarımız döneminde kadına şiddete sıfır toleransla yaklaşarak, her türlü pozitif ayrımcılığı kadınlar lehine ortaya koyan bir anlayış iktidardadır. Bu noktadan asla geri adım atılmayacaktır. Bundan herkesin emin olması gerekir." diye konuştu.

Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmasını değerlendiren Akbaşoğlu, şunları kaydetti:

"Bu sözleşme, 2011'de imzalanmış ancak 10 yıla yakın uygulamalar neticesinde görülmüştür ki birtakım marjinal grupların kendilerini meşrulaştırmaya ilişkin, bu sözleşmenin arkasına gizlenildiği bir zemin oluşmuştur. İstanbul Sözleşmesi'nin, dünyadaki uygulamalarıyla birlikte ele alındığında aileyi dağıtmaya ve ortadan kaldırmaya dönük sonuçları görülmüştür. Sayın Cumhurbaşkanımız, iç hukuk ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde İstanbul Sözleşmesi'nin 80'inci maddesindeki fesih hükmüne de istinaden, milletimizin talepleri doğrultusunda bu sözleşmeden çekilme iradesini göstermiştir. Milletimiz, Cumhurbaşkanımıza medyunuşükran olduğunu ifade etmektedir. Bizim toplumumuz 'aileerkil' bir toplumdur. Başta kadınlarımız olmak üzere kadını, erkeği, çocuğu, genci, yaşlısıyla bütün ailelerimizin, bütün milletimizin hak ve hukukunu titizlikle gözetecek, mutlu, huzurlu, özgür, güvenli ve müreffeh bir birey, aile ve toplum için samimiyetle çalışmaya devam edeceğiz."

1963 tarihli Bazı Andlaşmaların Yapılması İçin Cumhurbaşkanına Yetki Verilmesi Hakkında Kanun'a istinaden, daha önce yürütmeye ait olan fesih yetkisinin, eski sistemde Bakanlar Kurulunda olduğunu belirten Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ise yürütmeyi temsil eden Cumhurbaşkanına geçtiğini anlattı.

Akbaşoğlu, "Yasama yetkisi farklı, yürütme yetkisi farklı. Kimsenin yetkisine karışılmışlık yok, yetki aşımı yok. İç hukuka, uluslararası hukuka tam bir uygunluk var. Cumhurbaşkanlığı Kararı ile fesih yetkisi söz konusu olmuştur. Bu konuyla ilgili CHP, Anayasa Mahkemesi'ne 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin iptaliyle ilgili dava açmış, Anayasa Mahkemesi oy birliğiyle reddetmiştir. Dolayısıyla hukuka uygunluk söz konusudur." değerlendirmelerinde bulundu.

Bu arada grup başkanvekilleri, 21 Mart Nevruz Bayramı'na ilişkin de duygu ve düşüncelerini dile getirdi.​​​​​​​

Yorumlar 2 Yorum Var
  • kerem 23.03.2021 22:00
    özümüzedöndük çok şükür
  • MUHAMMET R ARSLAN 23.03.2021 19:13
    Ahlak düşmanı uluslararası çetenin 50 yıl emek vererek hazırladığı İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ni tabi ki Ayasofya,yı açan RECEP TAYYİP ERDOĞAN'ın sonlandıracağını umut ediyorduk.Şimdi herkes yuvasına, çocuklarının yanına. Kafirin ustaca tezgahı öylesine etkili ki,müslüman kadınlarımızı bile açıkça Allah'ın emirlerine direnir hale getiriyor. Aslında bu karar , artık batının örnek alınmadığını ve bu sözleşmelerin insanımıza faydalı olanını kendimizin yapabileceğini ,50 yılda kurulan tuzakların ustaca bozulabileceğini,milletini koruyan örnek hükümet modelini........ bize gösteriyor. Bunların ustası tabiki benim atam RECEP TAYYİP ERDOĞAN