Hocalı Katliamı'nın 26. yılı
Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili, "Türkiye'nin kendini savunma hakkı var. Türkiye, terörden en çok eziyet çeken milletlerden biridir. Türkiye'ye karşı çok saldırılar oldu. Türkiye de tabi bunlara karşı sınır güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapacaktır." dedi.
ABONE OLBüyükelçi İbrahim, Hocalı Katliamı'nın 26. yılı nedeniyle Yeni Dünya Vakfı'nın Ankara'da düzenlediği anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, Azerbaycan halkı, yönetimi ve askerinin Türkiye'nin yanında olduğunu belirterek, Zeytin Dalı Harekatı'na olan desteğini ifade etti.
Türkiye'nin kendini savunma hakkı olduğunu vurgulayan İbrahim, "Türkiye, terörden en çok eziyet çeken milletlerden biridir. Türkiye'ye karşı çok saldırılar oldu. Türkiye de tabi bunlara karşı sınır güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapacaktır." diye konuştu.
Büyükelçi İbrahim, Hocalı Katliamı ile ilgili düzenlenen konferanstan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Biz hiçbir zaman bu soykırımları unutmayacağız. Biz her zaman güçlü olacağız. Kardeş ülkemiz Türkiye de bizim her zaman yanımızda oldu. Azerbaycan da Türkiye'nin yanındadır." ifadesini kullandı.
AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla ise uluslararası kuruluşların Hocalı Katliamı gibi şiddet olaylarındaki tavrını eleştirerek, "Nerede Birleşmiş Milletler? Bu katliamların en önemli bence cesaret veren müsebbipleri uluslararası kuruluşlardır. Birçok uluslararası kuruluş var ama maalesef hiç ortada yoklar, hiç sesleri çıkmaz. Çünkü gerçekten kurulu düzen mazlumun, haklının değil, güçlünün savunucusudur." ifadesini kullandı.
Kışla, İslam coğrafyasının bir ve beraber olması gerektiğinin altını çizerek, "Azerbaycan'ın acısı bizim acımız, Azerbaycan'ın hüznü bizim hüznümüz, Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimizdir." diye konuştu.
Etkinliğe, Azerbaycanlı milletvekili Elman Memmedov, Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül ve çok sayıda davetli katıldı.
- Hocalı Katliamı
Ermeni güçlerinin 26 Şubat 1992'de giriş çıkışları engellediği Hocalı kasabasında düzenlediği saldırıda 83'ü çocuk 613 sivil katledilmişti. Saldırıda 487 kişi ağır yaralanmış ve bin 275 kişi rehin alınmıştı. Rehin alınan 150 kişiden bir daha haber alınamamış, cesetleri de bulunamamıştı. Çoğu yakılmış halde bulunan cesetler üzerinde yapılan incelemelerde, sivillerden bazılarının gözlerinin oyulduğu, kafalarının kesildiği belirlenmişti. Hamile kadınlar ve çocukların da işkenceye maruz kaldığı ortaya çıkarılmıştı.
Uluslararası kuruluşların tüm çabalarına rağmen 1991-1993 yıllarında Ermenilerin Yukarı Karabağ ve çevresindeki illeri işgaliyle başlayan sorun hala çözülemedi. 1994'te imzalanan ateşkes anlaşması da barışı sağlayamadı.