Venezuela'da "insanlığa karşı suç" işlendiği iddiası
Venezuela'da Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümeti yetkililerinin, ülkede insanlığa karşı suç işlediği ileri sürüldü.
ABONE OLAmerikan Devletleri Örgütü (OAS) Genel Sekreteri Luis Almagro, örgütün Venezuela için görevlendirdiği uzmanlar Arjantinli Santiago Canton, Kanadalı Irwin Cotler ve Kosta Rikalı Manuel Ventura'nın hazırladığı 400 sayfalık raporda, ülkede insanlığa karşı suç işlendiğine dair Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) gönderilecek çok sayıda kanıtın yer aldığını söyledi.
Raporda, gösterilerin düzenlendiği 2014-2017 yıllarında güvenlik güçleri veya hükümet yanlısı silahlı sivil örgütler tarafından işlendiği iddia edilen 131 cinayet belgelendi, 2015'ten bu yana hukuki sürecin dışında 8 bin 292 infazın gerçekleştiği ve 2013'ten bu yana 12 binden fazla kişinin keyfi gözaltına alındığı belirtildi.
"Rejim muhaliflerinin ya da 'devlet düşmanı' olduğundan şüphelenilenlerin yaygın ve sistematik biçimde hedef alınması, insanlığa karşı suç teşkil ediyor." ifadelerine yer verilen rapor, 2017 sonunda OAS merkezinde düzenlenen 5 oturumda 26 tanığın verdiği ifadenin yanı sıra kurbanlar, kurban aileleri ve 40'ı aşkın uluslararası örgütten temin edilen belgeler incelenerek hazırlandı.
Washington'daki Venezuelalı diplomatlar ise raporun "suçlu kaçakların" ifadelerine dayanan "Venezuela karşıtı aktivistler" tarafından hazırlandığını savundu.
Diplomatlar, raporun, Nicolas Maduro'nun anayasal hükümetini devirmek için yürütülen propaganda kampanyasının parçası olduğunu iddia etti.
Venezuela'da 20 Mayıs'ta yapılan devlet başkanlığı seçiminin ardından Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena, seçimlere yüzde 46'nın üzerinde katılım sağlandığını ve 8 milyon 300 binden fazla oyun sayıldığını belirtmişti.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun 5 milyon 800 binden fazla oy aldığını kaydeden Lucena, Maduro'nun yaklaşık yüzde 68 ile yeniden devlet başkanı seçildiğini açıklamıştı.
ABD yönetimi, Venezuela'daki seçimleri "hileli" olduğu gerekçesiyle kınamış ve ülkeye yeni ekonomik yaptırımlar getirilmesini öngören başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
Avrupa Birliği (AB) de devlet başkanı seçimlerinin tekrarlanması çağrısı yapmıştı.