Çocukla doğru iletişim nasıl kurulur?
Çocuklarla iletişim kurarken doğru bildiğimiz pek çok hatalarımız olabiliyor.
ABONE OLİletişim psikolojisi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu , “Sağlıklı Aile ve Sağlıklı Yönetim” isimli söyleşide anne – babalara seslendi. Cüceloğlu söyleşide iyi ebeveyn olmakla iyi yönetici olmak arasındaki bağlantıya dikkat çeken ve “Doğru iletişim aileden başlamalıdır” diyerek dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
Söz hakkı vermek iletişimin vazgeçilmez koşullarından biridir
Eşlerin kendi aralarında, çocukların ebeveynleriyle, öğretmenin öğrencisi ile ya da yöneticinin çalışanıyla doğru iletişimi kurması çok önemli. Ne dediğimizi anlatabilirsek ve karşı tarafın ne dediğini anlayabilirsek, birbirimizi anlayabilmemiz ve uyumla hareket etmemiz mümkün hale gelir. Birbirini dinlemek, karşısındakine söz hakkı vermek ve farklı fikirlere saygı duymak uygar bir toplumda iletişimin vazgeçilmez koşullarından biridir.
Toplumun en küçük birimi olan çocuklar aile içi iletişimde ayrı bir önem taşıyor. O yüzden sağlıklı iletişimin ilk olarak aile içinde başlaması gerekiyor. Aile içinde iyi bir iletişim kurabilen çocuklar, hayatının ileriki, evrelerinde de bu alışkanlığını sürdürecektir. Bu nedenle anne babalar önce çocuklarıyla doğru iletişimi kurmaya önem vermeli, bu konudaki bilgilerini geliştirmeli.
3 yaşına geldiğinde aile içinde sorumlulukları olmalı
Bebeğin tepkilerine önem vermek ve onunla henüz küçük de olsa doğru iletişim kurmak önemli. Öyle ki çocuk 3 yaşına geldiğinde aile içerisinde sorumluluk alabilen bir birey haline gelmeli. Anne babaların yaptığı en büyük hatalardan biri çocuğu adam yerine koymayıp, koyuyor gibi yapmak.
Çocuğunuzun heyecanlarını önemseyin
Mutlu olan bir insanın ilk tepkisi bu duygusunu en sevdiği ile paylaşmaktır. Çocuklar da aynı şekilde çok heyecanlandıklarında hemen en sevdiği kişinin yanına gidiyor ve yaşadıklarını anlatıyor. Anne babaların onların bu heyecanlarına mutlaka kulak vermeleri gerekiyor. Aksi takdirde çocuk o sırada kendini önemsiz hissetmekten, aşağılanmaya kadar birçok duyguyu beraberinde yaşıyor. Oysaki o sırada anne-babasının onun heyecanını paylaşması çocuğun kendini önemli hissetmesini sağlıyor.