Türklerdeki "Beşik kertmesi" geleneği Kızılderililerde de var
SÜLEYMAN ELÇİN - ABD'de Kızılderililer için oluşturulan özel bölgeler ile Toros Dağları'nda konar göçerliğin son temsilcileri Sarıkeçili Yörüklerini inceleyen Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde görevli Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Eroğlu, iki topluluk arasında çeşitli benzerlikler olduğunu bildirdi.
ABONE OLEroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin bazı eyaletlerinde Kızılderililer için oluşturulan özel bölgelere giderek, yaşamlarını geleneklerine göre sürdüren ailelere misafir olduğunu kaydetti.
Bu süreçte Mersin, Antalya ve Konya'nın yaylalarında konar göçerliğin son temsilcileri olan yaklaşık 40 Sarıkeçili Yörük çadırına da konuk olduğunu anlatan Mehmet Ali Eroğlu, iki kültür arasında şaşırtıcı benzerlikler tespit ettiğini belirtti.
İki kültürün benzerliklerini kitaplaştırdığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Eroğlu, "Bu proje 'Kızılderililer Türk müdür' sorusunu net olarak cevaplandıramaz ama bu konudaki araştırmalar için bir kaynak olabilir. İki toplumun dil, inanç, örf, adet, müzik aletleri, el sanatları gibi konuda çok sayıda benzerlikleri bulunuyor. Kızılderililer hakkında bilim insanlarının farklı görüşleri var, ancak yaptığım araştırmalarda Amerika kıtasına yerleşen Kızılderililerin, Orta Asya kökenli Türklerle akraba topluluklardan olduğu kanısına vardım. Bu akrabalığı teyit edecek çok sayıda bilgi mevcut. Ural-Altay dil grubundan olan 'Atabaskan' dil grubu bazı Kızılderili kabilelerinde kullanılıyor. Türkçe ile benzer kelimeler var. Göçe 'köç', toza 'toos', tepeye 'tepek' diyorlar. Bunun gibi benzer kelimeler mevcut." dedi.
- Özgürlüklerine düşkünler
Göçebeliği kendilerine yaşam biçimi haline getirmiş Kızılderililerin de Türkler kadar özgürlüklerine düşkün olduğunu ve açık havaya tutkularından dolayı çadır yaşamını önemsediklerini vurgulayan Eroğlu, şöyle konuştu:
"Yörük yaşamındaki oba geleneği, yani anne, baba, kardeş ve birinci derecedeki akrabaların aynı yaylada birlikte yaşaması, geleneksel Kızılderili kültüründe de var. Kızılderililer de yakın akrabalarıyla yaşar ve yaşadıkları çadırların başında kabile reisleri bulunur. Kızılderililerdeki çadır mimarisi ve kullanımı, Yörük yaşamında da devam ediyor. İki toplum da hayvancılıkla geçinir, avcılık ve toplayıcılık yaygındır. Eti kurutarak saklama geleneği iki kültürde de var. Göktürkler ve Hunlarda saç uzatarak bağlama geleneği Kızılderililerde ve Yörük kültüründe devam etmektedir. Kızılderili elbiselerinde, en büyük simgeleri bozkurt olmak üzere kurt, at, kartal, ay ve geometrik simgeler, Türk el sanatları ve Yörük yaşamında da görülmektedir. Türk kültüründeki atın önemi Kızılderili kültüründe de devam etmektedir. At süsleme geleneğinin bir benzerini Yörük yaşamında da kırpım gününde keçilerin farklı şekillerde kırpılarak süslenmesinde görmekteyiz."
- "Beşik kertmesi bazı Kızılderili kabilelerinde de var"
Kızılderililerin başlıklarında görülen tüylerle Yörük yaşamındaki giyim kuşamda kullanılan tüylerin benzerlik gösterdiğinin altını çizen Mehmet Ali Eroğlu, "Türklerdeki beşik kertmesi geleneği bazı Kızılderili kabilelerinde de var. En çok bu benzerliğe şaşırdım. Bu benzerlik bile iki toplumun akraba olduğunun en büyük göstergelerinden." diye konuştu.
Yörük kilimleri ve çuvallarındaki motiflerin de belirgin şekilde Kızılderili çadırlarındakilere benzediğini ifade eden Eroğlu, "İki kültürün çadırlarındaki kilimlerde çift başlı kartal, koçbaşı, ay, yıldız gibi aynı desenler var. Her iki kültürde de aile büyüklerine saygı, bağlılık ve büyüğün sözünü hemen yerine getirme vardır. Şaman kültürünün vazgeçilmezlerinden davul kullanımı, Türk ve Kızılderili kültüründe de yaygın olarak karşımıza çıkıyor. Orta Asya müzik aletlerimizden kopuz benzeri yaylı çalgılar, Kızılderili yaşamında da var." şeklinde konuştu.