Yüksek arsa fiyatları yatırımcıyı kaçırıyor

Bekmez, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, göreve başladıklarında "dönüşüm" adı altında üç ana hedef koyduklarını anımsatarak, bu hedeflerin gerçekleşmesi için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Bunların yatırım ortamı, insani ve ticari altyapının dönüşmesi olduğunu vurgulayan Bekmez, "Ticari altyapının dönüşmesinden kastımız, ticaretin rahat ve kolay yapılabilmesi için gerekli altyapının sağlanması. Yani hem yurt içi hem yurt dışı. Mesela gümrüklerin düşürülmesi, yolların açılması, lojistik merkezlerin açılması. Erzurum'da ticaretle ilgili ne varsa bunların dönüşmesi gerekiyor" diye konuştu.

Yatırım olarak da Erzurum'un yatırıma uygun alanlarının tespit edilip, insanlara sunulmasını öneren Bekmez, şöyle devam etti:

"Üçüncüsü de insani altyapının dönüşmesi. Erzurumluların, hepimizin yatırımcıya bakış açısının daha pozitifleşmesi, daha iyi yaklaşılması gerektiğini söylemiştik. Bunun kentte bir sorun olduğunu herkes biliyor. Yatırımcılara çok iyi gözle bakılmadığı herkesin malumu. Çok önemli şikayetler var. Erzurum'daki arazi ve mülk fiyatlarının yükselmesi, büyük bir sorun olarak gözüküyor. Arazi fiyatlarının artması inşaat üretimini azaltıyor. Neticede binalar, apartman daireleri, dükkanların değerleri çok artıyor. Ayrıca bu artıştan dolayı insanlar bina yapamıyor. Yani arazi bulamıyorlar ki insanlar bina yapsınlar. Böyle bir sıkıntımız var."

- 2. organize sanayi bölgesi çalışmaları

Arazi bulamadıkları için kente gelen yatırımcıların başka illere gittiğini ifade eden Bekmez, bunun için 2. organize sanayi bölgesinin açılması konusunda ilk günden beri çok uğraştıklarını söyledi.

Yeni organize sanayi bölgesi için belli bir noktaya gelindiğinin altını çizen Bekmez, "Altyapı ihalesi yapılmak üzere. Bu ay yapılması gerekiyordu ancak şu ana kadar yapılmadı. Altyapı ihalesiyle beraber yatırımcılara tahsis edilmesini biz baştan beri savunuyoruz. Organize sanayi bölgesi olduğu için 6. bölge teşviklerinden faydalanıyor. Buraya yatırım yapacak kişiler bu teşviklerden yararlanabilecek" şeklinde konuştu.

Ticari altyapılardan ziyade Erzurum'da özellikle gayrimenkul ve mülklerin çok pahalı olduğunu belirten Bekmez, şunları kaydetti:

"Yeni yerleşim alanlarının, yine imar alanlarının belediyeler tarafından bir an önce açılması gerekiyor. Bu konuda sıkıntı var. 2003 yılında Kayakyolu'nda 3 dönüm araziyi 45 milyara devretmiştik. Şu anda o arazinin fiyatı 3 trilyon. Bir belediyemiz bir yeri ihaleye çıkardı. Dönümü neredeyse bir trilyona geliyor. Bu korkunç bir para. Yani Erzurum'da bir daire için 75-80 milyar arsa parası vermek Erzurum şartlarında çok acı verici bir durum. Bir daireyi 300 bin lira verip alabiliyorsunuz. Aslında Türkiye'nin en geniş arazisine sahip bir şehir. Herkesin kendi avantajlarını kullanması lazım. Arazimiz genişse biz bu arazi avantajını kullanmamız gerekiyor. Antalya'nın havası, denizi güzel onu satıyor, biz de arsamızı satmamız gerekiyor ki rekabet edebilelim. Eğer elimizdeki serveti sermayeye çeviremezsek insanlar başka illere göçer, göçü engelleyemeyiz."

- "Suriye'nin barışçıl yöntemlerle çözülmesi en büyük arzumuzdur"

Mısır ve Suriye'nin kanayan bir yara olduğunu vurgulayan Bekmez, "Geniş halk katılımıyla gösteri yapılıyor. Binlerce insan milletin gözü önünde herhangi bir şiddete başvurmayan binlerce insan katlediliyor. Bu çok acı bir durum. Biz MÜSİAD olarak 'suyu tabi seyrine bırakmak, önüne setler çekmemek lazım' diyoruz. Seçilmiş bir cumhurbaşkanını beğenmiyorsanız dört yıl sonra seçime girer, bunu seçmezsiniz. Başka yöntemlerle indirmek gerçekten çok acı bir durum" dedi.

Batının iki yüzlü davrandığına dikkati çeken Bekmez, şöyle konuştu:

"Batı bize sürekli demokrasiyi lanse ediyor, buradaki azınlıkları kaşıyor, olmayan sorunları varmış gibi gösterip, bizim üzerimize baskı uyguluyor, 'demokrasi getirin' diyor. Ama kendileri aslında demokrasiyi istemediklerini Mısır'daki olaylarda gösterdi. Bu da batının iki yüzlülüğünü gösteriyor. Aslında bunların biz Osmanlı döneminden beri iki yüzlü davrandıklarını biliyoruz. Onun için bizim kendimize uygun hareket etmeliyiz, batının istediği gibi değil. Suriye'nin barışçıl yöntemlerle çözülmesi de en büyük arzumuzdur."