"Hiç kimse Türkiye'yi hesaba katmadan at oynatamaz"

Canikli, Milli Savunma Üniversitesi Balıkesir Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu'nda düzenlenen yemin töreninde, son dönemlerde küresel ve bölgesel konjonktürde yaşanan gelişmelerin, ülkedeki herkesi yakından ilgilendirdiğini ve etkilediğini söyledi.

Bu gelişmelerin odak noktasının binlerce yıldır yaşandığı gibi, Türk milletinin içinde bulunduğu coğrafya olduğunu belirten Canikli, "Çünkü bu bölge, içinde bulunduğumuz coğrafya, insanlık tarihi kadar eski, sosyal, kültürel ve ekonomik zenginlikleri içinde barındıran bir coğrafyadır. Tüm bu zenginliklerin paylaşımı, yeniden şekillenmesi, dönüşümü ve el değiştirmesi için sınır, mesafe, uzaklık, maliyet tanımadan birçok aktör, binlerce kilometre öteden bölgemize akın etmektedir." diye konuştu.

Canikli, uluslararası sistemi yeniden şekillendirme gayretindeki küresel güçler, uluslararası veya bölgesel proje örgütlerinin tek bir amacı olduğunu vurgulayarak, "Bu coğrafyanın değiştirilmesi, bu coğrafyada operasyon yapılması ve bu coğrafyanın sahibi olduğu bütün zenginliklerin el değiştirmesi. Gücü ele geçirmek, imkanlara sahip olmak veya var olan gücü kaybetmemek ve daha da güçlendirmek, zenginliğin etki alanını kendi merkezine çekmek ve bölgenin, coğrafyanın daha kolay yönetilebilir hale getirilmesi temel amaçtır." ifadelerini kullandı.

Siyasi, kültürel, askeri ve ekonomik birçok amaca ulaşmak için bölgedeki çoğu aktörün, küresel güçlerin, insani, vicdani pek çok kavramı elinin tersiyle kolayca bir kenara itebildiğini anlatan Canikli, şunları kaydetti:

"Bunun sayısız örneklerine şahit oluyoruz. En son Doğu Guta bölgesinde yaşanan kimyasal vahşete hep birlikte tanıklık ettik. Bölgede çıkar ve güç paylaşımı yolundaki heves ve özellikle son dönemde bir artış trendine girmiştir. Vekalet savaşları tarihte hiç olmadığı kadar derin bir yapıya bürünmüştür. Başka güçler, başka kişiler veya örgütler, hatta bölge ile uzaktan yakından alakası olmayan devletler, bunların adına kendi kandaşlarıyla, kendi soydaşlarıyla, kendi dindaşlarıyla, kendi toprağının insanıyla, komşusuyla çarpışan birçok silahlı vekalet organizasyonları ve örgütleri türemiştir. Vekaleten orada savaşanlar, kendi karakterini, kişiliğini, tarihini, kültürünü, vicdanını ve insanlığını, İslami ve vicdani her türlü değerlerini bir kenara koyup, binlerce kilometre ötedeki güçler için ölmekte ve öldürmektedir. Bu da bölgemizdeki çok acı ve trajik bir gelişmedir. Tüm bu gelişmeler ışığında güvenlik ve savunma ihtiyacına yönelik yeni politikalar üretmek ve geliştirmek, birçok ülkenin, ülkemizin, özellikle bölge ülkelerinin en önemli gündem maddelerinden biri olmuştur."

Yaşananlar karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletinin her zamankinden daha fazla güçlü olmak ve güçlü kalmak zorunda olduğunun altını çizen Canikli, şöyle devam etti:

"Ülkemiz bir taraftan çeşit çeşit içeriden ve dışarıdan her türlü terör örgütleriyle, onlara destek verenlerle, onların ağabeyleri ile topyekun mücadelesine devam ederken, bir taraftan da bu mazlum milletlerin ve masumların da sığınağı olmuştur. Bütün bölge halkı için bu millet, Türk milleti umut kaynağıdır. Başkomutanımız ve Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ve liderliğinde, bizzat komutasında icra ettiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı ile bu umudu bütün dünyaya gösterdik. Yine aynı şekilde Zeytin Dalı Harekatı'yla da bunun bölge için ne kadar önemli bir umut kaynağı olduğunu bütün dünya hep birlikte izledi."

-"Tarihimizde sömürgecilik diye bir kavram yoktur"

Canikli, Türkiye olarak bugün Afrin'de sivil halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü imkanı sunduklarını söyledi.

"Bu harekatla kendi sınırlarımızı korumanın ve ulusal güvenliğimizi sağlamanın yanı sıra Suriye'deki otorite boşluğundan nemalanmaya, alan kapmaya çalışan terör örgütlerinin 'oldu bittileri'ne karşı da Suriye'nin toprak bütünlüğünü de korumayı amaçlıyoruz" diyen Canikli, şöyle konuştu:

"Defalarca söylediğimiz gibi Türkiye, Türk ordusu, bir işgal kuvveti değildir. Bizim tarihimizde sömürgecilik diye bir kavram yoktur. Atalarımız dünyada hakim olduklarında, dünya yönetiminde söz sahibi olduklarında, sadece adalet getirmişlerdir, sadece barış getirmişlerdir. Bizim tarihimizde, mazlumların ayağına takılmış, savaş ve sömürge, sömürü prangalarının sökülüp atıldığının sayısız örnekleri vardır. Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. Mirasımızın ve inancımızın bize öğrettiği budur. Ülkemiz en başından beri bölgemizde, etrafımızda DEAŞ, PKK, PYD, YPG terör örgütlerinin kontrolündeki toprakların gerçek sahibi olan yerel halka iade edilmesini ve yerel halk tarafından yönetilmesini savunmaktadır. Bunu samimiyetle istemektedir."

Bakan Canikli, Türkiye'nin bu ortamda bölgesinde etkin ve lider konumda bulunması, TSK'nın ordusunun icra ettiği görevlerde milletinin gururu ve bölgesinde barışın teminatı olmasının, ancak en zor şartlarda görev yapabilecek iyi eğitimli disiplinli personeli ile mümkün olduğunu anlattı.

Mazisi şan ve şereflerle dolu Türk Silahlı Kuvvetlerine ve milletine hizmet edecek nitelikli astsubayların çatısı altında bulundukları Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığında yetiştirildiğini dile getiren Canikli, şöyle devam etti:

"FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi ile devletimize verdiği maddi ve manevi zarar çok büyüktür. Bu eli kanlı hainler, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin saygınlığını zedelemeye, itibarını ortadan kaldırmaya, binlerce yıllık mazisine leke sürmeye çalışmışlardır. Bu ülkeyi parçalamaya, içten çökertmeye ve Türkiye'yi kaos ortamına sürüklemeye çalışmışlardır. Ordu millet dayanışmasını yıkmaya çalışmışlardır. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra hükümetimiz bir dizi önlemler almıştır. Askeri ve sivil alanda önemli yapısal reformlara imza atılmıştır."

- "Türkiye'yi hesaba katmadan..."

Canikli, eli kanlı, hesapları kirli teröristlerin en fazla zararı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim ve öğretim kurumlarına vermek ve binlerce yıllık köklü geleneğe sahip askeri kurumları temelden sarsmak istediğini vurgulayarak, bu nedenle darbe girişiminden sonra özellikle askeri eğitim alanında çok titiz, hassas düzenlemeler yaptıklarını anlattı.

Bugün 2 bin 103 astsubay adayının yemin törenine hep birlikte şahit olduklarını dile getiren Canikli, şunları kaydetti:

"Sizler Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacaksınız. Bu süreçle görülmüştür ki birçok olayda olduğu gibi yüce milletimiz, silahlı kuvvetlerimizin yeniden yapılandırılmasına da çok büyük coşkuyla destek vermiştir. Bu ilgiyi katıldığımız yemin, açılış ve mezuniyet törenlerinde bizzat görüyor ve yaşıyoruz. Milletimizin heyecanına, ordusuna olan heyecanına şahit oluyoruz. Yüce milletimiz, şanlı Türk ordusuna bir kez daha sahip çıkmıştır. Kirli oyunlara kanlı planlara en güzel cevap, bu dayanışmadır. Hamdolsun Türkiye ve Türk milleti, bugün her zamankinden daha güçlüdür. Ekonomisi, sağlık sistemi, eğitim yapısı ile sosyal devlet uygulamaları, demokrasisiyle, savunma sanayisiyle ve ordusu ile güçlüdür. Artık hiç kimse bu coğrafyada, Türkiye'yi hesaba katmadan at oynatamaz, proje geliştiremez, operasyon yapamaz. Her adımda herkes Türkiye'yi, Türkiye'nin düşüncelerini, Türk milletinin eğilimini dikkate almak ve adımlarını ona göre atmak zorundadır."

Canikli, astsubay adaylarına da "Bizlere bırakılan emanete sahip çıkmak hepimizin görevidir. Sizler tüm masum ve mazlum milletler için birer umut kaynağısınız. Sizlerin bu okulda yetiştirilmesinde emeğe geçenlere teşekkür ediyorum. Sizler başkomutan sıfatıyla aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın yakın birer mesai arkadaşısınız. Bu oldukça çetin, zor, asil ve saygın bir mesai ve dava birlikteliğidir. Hepinize başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun." diye seslendi.

Bakan Canikli'nin konuşmasının ardından 2 bin 103 astsubay adayı yemin etti.

Program, geçit töreninin ardından sona erdi.

Törene, Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kemal Turan, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanı Kurmay Albay Gültekin Yaralı, Büyükşehir Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu, İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek, İl Cumhuriyet Savcısı Sadık Bölek ve astsubay adaylarının aileleri katıldı.