Bin kadının umudu oldu
Diyarbakırlı bin kadın ürettikleri el emeği göz nuru ürünleriyle aile bütçesine katkı sunuyor.
ABONE OLDiyarbakır’da geçtiğimiz yıl dernek olarak faaliyet yürütmeye başlayan Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği’nde bin kadın, ürettikleri el emeği göz nuru ürünleriyle aile bütçesine katkı sunuyor.
Türkiye’nin çeşitli illerindeki kadınları aynı çatı altında toplayan dernek sayesinde atık malzemeler bile usta ellerden geçerek sanat eserine dönüşüyor.
Diyarbakır’da 2012 yılında oluşum olarak kurulan ve Mayıs 2014 yılında dernek statüsüne geçtikten sonra aynı yılın sonlarında ismine istihdamı da ekleyen Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği, büyüyerek tüm Türkiye’yi sarma yolunda hızla ilerliyor.
Bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin çeşitli illerinde bin kadın üyeye ulaşmayı başaran dernek sayesinde kadınlar, erkek egemenliğini kırarak üretime katkı sağlamaya başladı. Atık malzemelerden yaptıkları ürünleri dernek aracılığıyla pazarlayarak aile bütçesine de katkı sunan kadınlara eşleri, hatta kayınvalideleri de destek olmaya başladı. Satılan ürünlerle eve para girmesine vesile olan kadınlar, ayaklarının üzerinde durmayı başararak üretimde erkeklerin egemenliğine son verme niyetinde.
“HERKES EVİNDE ÇOCUĞU VE EŞİ İLE BİRLİKTEYKEN BİLE ÜRETİM YAPIYOR”
Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği Başkanı Gülbahar Örmek, derneğin 2012 yılında oluşum olarak kurulduğunu, 2014 Mayıs ayında dernekleştiğini ve yılın sonunda Alternatif Üretim Derneği olan derneğin ismini Alternatif Üretim ve İstihdam Derneği olarak değiştirdiklerini söyledi. Merkezlerinin Diyarbakır’da olduğunu belirten Örmek, “Bizim merkezimiz Diyarbakır’da ancak doğu illeri başta olmak üzere Çanakkale, İzmir, Balıkesir, Ordu, Mersin’de üretim yapan kadınlar da bu yelpazenin içinde. En fazla üretim ve örgütlü olduğumuz il Mardin. Mardin’den sonra Diyarbakır, sonra Batman’da çok kuvvetliyiz. Ama hemen her ilde bir iki ilişkimiz bulunuyor.
Bizim elimizde olan her ürünün, her değerin aslında bir hikayesi var. Bizimle çalışan engelli kadınlar var, kocası tarafından şiddete uğrayan kadınlar var, kuma getirilen, bunu kabul etmeyip direnip kendi aylakları üzerinde durmak için üretime geçen kadınlar var. Ben üretim yapmak istiyorum diyen kadınlar var. Böyle farklı bir konseptle çalışıyoruz. Temel şiarımız kadın emeğini görünür kılabilmektir. Bunu yapabilmek için de ne yapmamız gerekiyorsa biz şu an onu yapıyoruz. Amaç, kadın evinden çıksın, gelsin burada üretsin gibi muazzam fiziki mekanlar oluşturmadık. Herkes yine evinde çocuğu ile eşi ile birlikte üretim yapıyor” dedi.