Orman’ı topa tuttu! 'Beşiktaş'ta hiçbir başkan...'

Beşiktaş Divan Kurulu Eski Başkanı Yalçın Karadeniz, bir önceki başkan Fikret Orman dönemini eleştirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 22.12.2020 13:45 GÜNCELLEME 22.12.2020 13:45 Beşiktaş
Orman’ı topa tuttu! 'Beşiktaş'ta hiçbir başkan...'

Beşiktaş’ta yöneticilik yapan ve ardından Divan Kurulu Başkanı olarak görev yapan Yalçın Karadeniz, Yıldırım Demirören’in başkanlığı bırakmasıyla birlikte başkanlık koltuğuna oturmuş ve ardından seçimi kazanan Fikret Orman’a görevi devretmişti. 2016 yılında Divan Kurulu Toplantısı’nda siyah-beyazlı kulübün borcuyla ilgili olarak yaptığı açıklama sonrasında disiplin cezası alan ve bir sonraki Divan Kurulu Başkanlık Seçimi’nde aday olamayan Yalçın Karadeniz, olayı mahkemeye taşımış ve mahkeme de kendisini haklı bulmuştu. İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Yalçın Karadeniz, zamanında yaptığı açıklamaların dikkate alınmadığını hatırlattı ve eski başkan Fikret Orman’ı topa tuttu.

 

"Devraldığı borcun yüzde 28’i döviz cinsindendi"

Beşiktaş’ın çok büyük sorunları olduğunu ifade ederek gelinen noktayı değerlendiren ve sözlerine bu şekilde başlayan Beşiktaş Divan Kurulu Eski Başkanı Yalçın Karadeniz, "Bu sorunlar baştan beri gelen sorunlardır. Her devrin kendisine mahsus, o günün şartları içinde önem arz eden durumları doğmuştur. Özellikle son dönemde belki bilerek belki bilmeyerek, Beşiktaş düzelmeyecek noktalara gelmiştir. Beşiktaş’ta başkanlığı Fikret Orman’a devrettiğimde borç 431 milyon TL idi. Bunun içinde 105 milyon TL Yıldırım Demirören’in, 10 milyon TL de Serdal Adalı’nın parası vardı. Bu borç halen duruyor. Devrettiğim borç içinde döviz cinsi borç yüzde 28’di. Fikret Orman bunu zaman zaman yükseltti, zaman zaman indirtti. 580 milyon dedi, 400 dedi, 300 dedi. Döviz paritesinin yükselip alçalmasıyla farklı konuştu. Ama o zamanki denetleme kurulunun ıslak imzalı raporuyla benden 431 milyon TL borçla aldı. Bıraktığı zaman da Beşiktaş’ın borcunu, görünen şekilde 7,5 katı arttırdı. Bunun bir de görünmeyen yüzü var. Borç 10 katına çıkmış denilirse kimse şaşırmasın. Resmi kayıtlara göre 7,5 kat borçlanmasına kimse inanmak istemedi. Kendisi “Bizden alacağı olan yok, kapıda bekleyen yok” diyordu. Bu söylenenler herkesin hoşuna gidiyordu. Ancak benim Divan Kurulu Başkanı olduğum dönemde, bana Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu’nca verilen raporda, tüzüğe göre denetlemek ve görüş bildirmek benim asli görevimdi. Görevimi layıkıyla yapmam için verilen raporları iyi tetkik etmem gerekiyordu ve bunu yaptım. Bu raporda benim ve hiçbir üyenin imzası olmamasına rağmen, sadece ben seçilerek ceza aldım. Eğer o raporun tamamı yanlışsa, 7 kişilik Divan Başkanlık Kurulu’nun diğer 6’sı neden ceza almadı. Ceza almaları gereken bir durum da yok, bunu belirtmem gerekiyor. Onlar da ceza alsaydı demiyorum" ifadelerini kullandı.