Ömer Muhtar kimdir?
İtalya'ya karşı Libya'nın gösterdiği direnişin sembol ismi Ömer Muhtar kimdir?
ABONE OL“Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız ya ölürüz.”
Kimi zaman topları, tüfekleri, nice kuvvetlerle donatılmış düşman birliklerini yenmeye iman dolu bir kalp yeter… Ömer Muhtar, o iman dolu kalbe sahip korkusuz kahramanlardan biriydi. Libya’daki İtalyan işgal güçlerine karşı sergilediği cesur mücadele ile tüm dünyada tanınan Çöl Aslanı Ömer Muhtar, sindirilen, ezilen Müslümanları cesaretlendiren, vaat edilen büyük ödüllere rağmen vatanından vazgeçmeyen destansı bir yiğitti.
1860’lı yıllarda Libya’da dünyaya gelen Ömer Muhtar, bölgede etkin olarak varlığını sürdüren Senusi Hareketi’nin medreselerinde eğitim aldı. 30’lu yaşlarına geldiğinde Afrika ülkelerinde Fransızların sömürge ve misyonerlik çalışmalarına karşı mücadele verdi. Silahlı mücadelede zamanla cesaretiyle ön plana çıkan Ömer Muhtar, 1911 yılına gelindiğinde İtalya’nın Libya’yı işgal etmesine şahit oldu.
İtalyanları büyük hezimete uğrattı
Ömer Muhtar Ubeyd kabilesini cihada hazırlayarak 1000 kişilik bir birlik kurdu. Böylece İtalyanlara karşı silahlı mücadeleye girişen ilk birlikler arasında yer aldı. Yerli halkla birlikte dağlara çekilerek yaklaşık 20 yıl boyunca İtalyanlara baskın düzenlediler. Bölgeyi iyi bilen ve savaş taktiklerine hâkim olan Muhtar sayesinde İtalyanlar büyük kayıplar yaşadı. İtalya’ya karşı verdiği cesur mücadele tam 22 yıl sürdü. Bu süreçte pek çok işgal valisini yenilgiye uğratarak, ülkelerine geri dönmek mecburiyetinde bıraktı.
Para, köşk teklif edildi, elinin tersiyle itti
1923 yılında, Ömer Muhtar ülkesinin son durumunu görüşmek üzere bir yıl önce tedavi amacıyla Mısır’a giden İdrîs Senûsî ile görüşmeye gitti. İdrîs Senûsî’nin, Mısır’da güven içinde hayatını sürdürmesi karşılığında İtalyanlarla anlaştığını öğrendi. Ömer Muhtar’dan da Mısır’da kalması istendi. Kendisine de maaş bağlanacağı ve bir köşk tahsis edileceği söylendi. Bu teklifleri reddederek Libya’ya döndü. Berka, Trablus ve Fizan’daki direnişleri tek bir idare altında toplamaya çalıştı.
Sitem dolu bir mektup: Denizin ortasında yüzen bir gemi gibi terkedildik
Ömer Muhtar, 1924 tarihinde Senusi Hareketi’nin önemli isimlerinden İstanbul’da bulunan Seyyid Ahmed eş Şerif’e Libya’daki durumu anlattığı ve yardım istediği mektupta sitem dolu düşüncelerini şöyle ifade etmişti:
“Biliniz ki biz vatanımızın acıklı ve ıstıraplı bir hayat yaşayan evlatlarıyız. Vatan, istila kuvvetlerinin çizmeleri altında inliyorken, İdris es Senusi çıkıp Mısır’a gitti. Arkasından İtalyanlar, yapılan bütün anlaşmaları iptal ettiler. İdris, bizi bırakıp Mısır’a iltica etti. Biz ise, kendimizi son derece dağınık bir vaziyette bulduk. Gittiği yönü, doğu ve batısını bilmeyen ve denizin ortasında yüzen bir gemi gibi terkedildik. Sen de aynı şekilde bizi bırakıp Türkiye’ye gitmeyi tercih ettin. Şunu bilin ki, vallahi, vallahi ve vallahi sizi yakalarınızdan yakalayacağımız günler olacak... Subhanallah... Tatlı olduğu ve meyve verdiği günlerde vatanınıza sahip çıkıyordunuz da acıklı günlerde nasıl da terk edip gidiyorsunuz? Mısır’a, İdris’in yanına vardık. Ondan yardım istedik. Fakat bize, “gidin, kendi başınızın çaresine bakın, bizim size yapabileceğimiz hiçbir yardım yoktur” diye bizi eli boş gönderdi. Yanaklarımızı sulayan acı gözyaşlarımızla, Mısır’dan cephemize döndük. Ancak, şunu iyi biliniz ki, biz Allah’a tevekkül ederek vatanımıza geri döndük ve kanımızın son damlasına kadar dinimizi, vatanımızı ve canlarımızı savunarak asla düşmana teslim olmamak üzere ahdettik. Ancak yine de birçok şeye muhtacız. Özellikle silah, sonra para, yiyecek ve giyeceğe şiddetle muhtacız. Yardımcımız Allah’tır, Allah... Acele edin... Yardımda süratli davranın imkânınız ne elverirse, az veya çok demeyin.”
1930 yılında, Faşist İtalyan lider Benito Mussolini, Libya’ya General Radolfo Graziani’yi gönderdi. Bu dönemde İtalyanların bölgeye karşı sıkı bir hareket başlatmasıyla, 100 bin kişiden oluşan sivil halk, toplama kamplarında getirildi. Mısır sınırı kapatıldı, böylece Libya’daki direnişçilerin destek hattı kesilmiş oldu.
Muhtar'ın liderlik ettiği Senusi birlikleri mücadelesine bir süre devam etse de halk içinden bazı iş birlikçiler İtalyanlara bilgi sızdırdığı için Muhtar, 11 Eylül 1931'de Slunta bölgesinde pusuya düşürülerek yakalandı.
İtalyan güçleri tarafından Slunta savaş esirleri kampında çıkarıldığı sözde mahkemede idama mahkûm edilen Muhtar, 16 Eylül 1931'de şehit edildi.
Ömer Muhtar’ın bu sözde mahkemede hâkimle arasında geçen diyalog şöyleydi:
-İtalyanlara karşı neden bu kadar şiddetle karşı durdun?
-İmanım için.
-Bu kadar az kuvvetle bizi buralardan atabileceğine inanıyor muydun?
-Hayır.
-O halde ne kazanmayı ümit ediyordun?
-Hiçbir şey. Ben, imanım için dövüşüyordum ve bu yetiyordu. Geri kalan Allah’ın elinde…
Düşmanı Ömer Muhtar’ı yorumladı: Atik, canlı, özverili ve tavizsiz
Muhtar'ın mücadele ettiği İtalyan Komutan Graziani, Ömer Muhtar ile tanışmasının ardından şu sözleri sarf etmişti:
"Orta boylarda, iri yapılı, saçı, sakalı ve bıyıkları beyaz, Ömer, atik ve canlı bir zekaya sahipti, dini konularda bilgili, enerji dolu ve çetin bir karaktere sahipti. Özverili ve tavizsizdi. Senusi Hareketi'nin en önde gelen liderleri arasında yer almasına rağmen mütedeyyin ve fakir kalmıştı."