Adnan Menderes kimdir? Adnan Menderes'in hayat hikayesi

Adnan Menderes'in idam edilmesinin ardından 63 yıl geçti. Peki, Türkiye'ye demokrasiyi getiren çok partili sistemin ilk kahramanı Adnan Menderes kimdir?

ABONE OL
GİRİŞ 17.09.2024 13:09 GÜNCELLEME 17.09.2024 13:09 BİYOGRAFİ
Adnan Menderes kimdir? Adnan Menderes'in hayat hikayesi

1899’da Aydın’da doğdu. Anne ve babasını küçük yaşta kaybeden Adnan, anneannesinin yanında büyüdü. Eğitimine İzmir’de ittihat ve terakki mektebinde başlayan Adnan Menderes daha sonra Amerikan Koleji’nde okudu. Kolej son sınıf öğrencisiyken 1916’da askere gitti. Asteğmenliğe kadar yükseldi. İstiklal Savaşı sırasında 1920’de yeniden askere alındı.

Zaferden sonra 1922’de teğmenliğe yükseltildi. 1 Ağustos 1923’te terhis edildi. Serbest Cumhuriyet Fırkası’nda politikaya girerek partisinin Aydın örgütlenmesini kurdu ve il başkanı oldu. Partinin kendini kapatması üzerine siyasi hayatını CHP’de yürüttü. CHP Aydın İl Başkanlığı yaptı. 9’uncu dönemde Aydın Milletvekili seçildi. Bu arada üniversiteye de giderek 1935’te Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 11 ve 12’inci dönemlerde yine Aydın Milletvekili seçildi.

Partideki muhalefetinden dolayı 1945’te CHP’den ihraç edildi. Celal Bayar da hem partiden hem milletvekilliğinden istifa etti. 7 Aralık 1945’te Demokrat Parti kuruldu. Adnan Menderes, Celal Bayar’dan sonra partinin ikinci adamı olarak yer aldı. 8’inci dönemde Kütahya Milletvekili seçildi, 9’uncu dönemde de İstanbul Milletvekili oldu.

1950’deki seçimde Demokrat Parti oyların yüzde 52,7s’ini alarak sandıktan birinci parti olarak çıktı.  Adnan Menderes Başbakan oldu.

Demokrat Parti'nin girdiği ilk seçimde siyasi propaganda olarak meydanlara taşıdığı, "Yeter! Söz Milletindir" sloganı demokrasi tarihimize damga vurdu. O dönem CHP'liler bile hazırlanan afişin etkisi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Slogan, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da sıkça miting meydanlarında dile getirildi.

Menderes’in 1960’a kadar yürüttüğü başbakanlığı boyunca Türkiye ekonomisi ortalama yıllık yüzde 7,8 büyüdü.

Adnan Menderes'in başbakanlık yaptığı 10 sene boyunca Türkiye tarihinde unutulmayacak olaylar yaşandı. Onlardan en önemlisi hiç şüphesiz, CHP'nin tek parti iktidarında yasaklanan Arapça ezanın yeniden okunması oldu. Yine CHP tarafından yasaklanan din eğitimi Demokrat Parti döneminde yeniden yaygınlaştı ve imam hatip liselerinin temeli atıldı.

Adnan Menderes'in ilk icraatı da oldukça önemli. Menderes, fazla masraf olduğu için devlete ait otomobilleri sattı. Yine onun döneminde, paralara mevcut cumhurbaşkanının resminin basılması uygulaması değişti, yeniden ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün resimleri basıldı.

Cunta, daha ilk yıldan Demokrat Parti'den rahatsız oldu. Askeri darbe planladıkları gerekçesiyle Genelkurmay Başkanı dahil 15 general ve 150 albay re'sen emekliye sevk edildi.

1951'de Türkiye'nin Kore'ye Türk Tugayı'nı göndermesi kararlaştırıldı. 1952'de Türkiye NATO'ya tam üye olarak kabul edildi.

1953'te CHP'nin tek parti iktidarında edindiği mallar haczedilerek devletin hazinesine aktarıldı. Halkevleri kapatıldı. Köy Enstitüleri ise Öğretmen Okulları'na dönüştürüldü.

Bütün bunlar yaşanırken, Türkiye ekonomisi hiç olmadığı kadar iyi bir ivme kazandı. Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi. Yabancı sermaye yatırım için teşvik edildi. Gelen krediler tarım alanında kullanıldı. Tarımda makineleşme hareketi sonuç verdi. Ülkede birçok sanayi tesisi kuruldu. 1954'te Türkiye Vakıflar Bankası açıldı. Bu dönemde Türkiye'nin gayri safi milli hasılası yılda ortalama yüzde 9 büyüdü.

Üzerindeki baskıdan kurtulan, ekonomik olarak refaha eren halk, 1954 seçimlerinde Demokrat Parti'yi yüzde 57 gibi rekor bir oyla yeniden iktidara taşıdı.

1955'e gelindiğinde Kıbrıs'ta çok önemli bir gelişme yaşandı. Birleşik Krallık, ada yönetiminden çekileceğini açıkladı ve Londra'da Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık arasında görüşmeler başladı.

Görüşmeler devam ederken kurulan EOKA örgütü Kıbrıslı Türklere saldırıyor, Türk köylerini yakıp yıkıyordu. Menderes'in talimatıyla Lefkoşa'da Türk Mukavemet Teşkilatı kuruldu. Bu teşkilat, EOKA'nın terörist saldırılarına karşı güçlü bir mukavemet göstermeyi başardı.

Kıbrıs görüşmeleri devam ederken 6 Eylül 1955 gecesi İstanbul'da bazı gazetelerin Selanik'te Atatürk'ün evine bomba atıldığını yazması üzerine azınlıklara karşı olaylar çıktı. 73 kilise, 8 ayazma, bir havra, iki manastır, 4 binden fazla dükkan, 100'den fazla otel, 21 fabrika ve 3 binden fazla ev saldırıya uğradı. Bir papaz öldürüldü. TBMM 6-7 Eylül olayları için olağanüstü toplandı.

Halkı kışkırtanlar, daha sonra Demokrat Parti'yi suçlayarak olayların 'tertip olduğunu' iddia etti.

1957'de yapılan seçimlerde Demokrat Parti yüzde 48 ile yeniden birinci parti olmayı başardı.

Seçimlerden sonra İstanbul'da imar çalışmalarına ağırlık verildi. Barbaros Bulvarı, Büyükdere Caddesi, Vatan Caddesi, Millet Caddesi, şimdiki adı E-5 otoyolu olan Eski Edirne Asfaltı yolları açıldı.

Bu arada Ankara’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Trabzon'da ise Karadeniz Teknik Üniversitesi kuruldu. Böylece 180 sene sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nden sonra ilk kez üniversite kurulmuş oluyordu.

17 Şubat 1959'da Kıbrıs görüşmeleri için Birleşik Krallık'a giden Menderes'in uçağı Londra Gatwick Havalimanı yakınlarında alçalırken düşüp parçalandı. Menderes kazadan yara almadan kurtuldu.

Aynı yıl yaşanan diğer önemli olay ise Menderes'in imzasıyla Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması oldu.

Adnan Menderes, ekonomik alandaki başarıları ve toplum tarafından sevilmesine rağmen askeri cuntanın tepkisini çekmişti. Tek parti dönemine özlem duyanlar darbe hazırlıkları için kolları sıvadı. Bu sırada, Adnan Menderes’e yönelik aklın almayacağı iftiraları gazeteler üzerinden yaydılar, toplum nezdinde Menderes’in imajını zedelemeye çalıştılar.

O iddialardan en acımasız ve akla uzak olanı on iki uçak dolusu altınla yurt dışına kaçarken yakalandığıydı.

Muhalefetin ve medyanın ateşle oynamak için öne sürdüğü iftiralardan biri de irtica üzerineydi. Özellikle 1957'den sonra Demokrat Parti'nin irticayı desteklediğine yönelik eleştirilerin dozu arttı.

Ulus gazetesi, bazı Atatürk heykellerine yönelik saldırıların düzenlendiğini iddia etti. Bazı vaizler üzerinden 'DP mitinglerine gitmeyenlerin kafir sayılacağına' yönelik karalama kampanyaları yapıldı.

1959 Mart'ında Ulus gazetesi Atatürk ve devrimlerine sataşanların muvaffak olamayacağını manşetine taşıdı ve 'uyanık Türk savcılarını mevcut kanunları tatbik etmeye' davet etti.

Menderes döneminde bazı üniversite öğrencilerinin gözaltına alındığı ve kıyma makinesine atıldığı bile iddia edildi. Medya eliyle ortam darbeye hazırlanmıştı.
 

***

27 Mayıs 1960 sabahı, Türkiye demokrasisi için kara bir gündü. Sabah 04.36’da Albay Alparslan Türkeş radyodan darbe bildirisini okudu. 38 subaydan oluşan Milli Birlik Komitesi, ülke yönetimine el koymuş Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni feshetmişti. Çok partili dönemle henüz 10 sene önce demokrasiyle tanışan genç ülke Türkiye, kısa tarihinde ilk kez darbeyle tanışmıştı.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere Demokrat Parti’den birçok kişi tutuklanarak Yassıada’ya hapsedildi. 592 ‘sanık’, Yassıada’da askeri hâkim karşısındaydı. Bir yıl süren yargılamalarda aslında infaz için kararını vermiş, sadece kılıf uyduruluyordu.

Tarihe kara leke olarak geçen yargılamalar sonucunda Başbakan Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun idamına karar verildi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın cezasıysa 65 yaş üstü olduğu için müebbet hapse çevrildi.

16 Eylül 1961’de Polatkan ve Zorlu İmralı’da idam edildi. Adnan Menderes ise bir gün sonra doktor heyeti tarafından yapılan sağlık kontrolünün ardından idamı için İmralı Adası’na götürüldü.

İdam kararı, ada komutanının odasında Başbakan Menderes’in yüzüne okundu. Beyaz gömlek giydirildi ve Menderes idam sehpasına yürüdü... İdam edilmeden önce din görevlisiyle birkaç dakika konuştu. 17 Eylül 1961 günü saat 13.21’de Başbakan Adnan Menderes idam edildi... 

Adnan Menderes ve arkadaşlarının naaşları 30 yıl boyunca İmralı Adası'nda kaldı. Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı döneminde itibarlarının iadesi için Topkapı'daki anıt mezara nakledildi.

KAYNAK : Haber7