Hacı Murad kimdir?
1790'ların sonunda Kuzey Kafkasya'da dünyaya gelen ve Şeyh Şamil zamanında yaşamış olan Hacı Murad İmam Şamil'in naiblerindendi. Hacı Murad Avar kökenli Kafkasyalı kahraman bir savaşçıdır.
ABONE OLKuzey Kafkasya’da Ruslar’a karşı istiklâl mücadelesi veren Şeyh Şâmil’in en meşhur komutanlarından Hacı Murad 1790'ların sonunda Kuzey Kafkasya’da (Dağıstan) Avar Hanlığı’nın merkezi Hunzak (Hunzah) şehri yakınlarındaki Zai köyünde doğdu. Babası Hitinav Mahomat (Küçük Muhammed), annesi Fadimat’tır. Avar hanlarının çocuklarına sütanneliği yapan ve bu yüzden kocası ile anlaşamayıp Avar sarayına sığınan annesi tarafından götürülen Murad burada akranı Avar prensiyle beraber büyüdü. On dört yaşında evlendi. İlk ciddi savaş tecrübesini, Şubat 1830’da Kafkaslar’da Ruslar’a karşı cihad eden Şeyh Gazi Muhammed’in Hunzak’a saldırısı sırasında yaşadı.
RUSLAR UYGULADIĞI TAKTİKLERİ ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKTİ
Suikast başarılı olur, camideki Hamzad Bek'in müridleri ve suikastçılar birbirlerine girer, bu arbededen sadece Hacı Murat kurtulur. Çar'ın özel iltifatları ile Tiflis'e gider, ama Lekler'in Rus Hükümetini uyarması sonucu tutuklanır, sevk sırasında kendini onlarca metrelik uçurumdan aşağı atar ve kurtulur. Bu olaydan sonra bir ayağı aksayarak yürümek zorunda kalan Hacı Murad uzun bir süre sonra yaptığı hatanın farkına varır. Zamanın İmam'ı Şamil'e bir mektup göndererek O'na iltica eder, Şamil O'nu yanına çağırır ve onunla ilişkilerini geliştirir. Hacı Murad, Rus generallerine birçok zorluk çıkarır ve yaptığı manevralarla özellikle Avar süvarilerinden oluşan küçük birliklerle Rus tabyalarını mahveder. Dağlarda gerilla taktiği uygulayan Hacı Murad'ın kullandığı taktikleri Ruslar anlamakta güçlük çekmiş ve karşısında hiçbir strateji üretememişlerdir.
ŞEYH ŞAMİL'İN SAĞ KOLUYDU
Tiflis’te Ruslar’ın gözetimi altında yaşamaya başlayan Hacı Murad, bir ara ailesini kurtarmak amacıyla Grozni’ye gittiyse de daha sonra Tiflis’e geri döndü. General Dolgurukov’un Dağıstan’daki birliklerine katılmasına izin verilinceye kadar Nuha’ya (Nuka) gönderilmesini istedi. Bir süre Nuha’da kaldı. Dağ hayatına ve ailesine duyduğu özlemin artması üzerine kaçmaya karar verdi ve atla yaptığı bir akşam gezintisinde dört arkadaşıyla birlikte kaçtı. Ancak Nuha’daki Rus kuvvetleri kumandanı Albay Korganof’un takibi sonucunda kıstırılarak arkadaşlarıyla birlikte öldürüldü (5 Mayıs 1852). Cesedi Nuha’ya getirilip halka gösterildi. Bir rivayete göre İlisu’da veya Kuzey Azerbaycan’daki Kıpçak köyünde toprağa verildi. Kesik başı, Tiflis’te bulunan Kafkasya genel valisi Prens Vorontsof’a gönderildi. Prens Vorontsof’un Hacı Murad’ın kesik başını görünce, “Yaşadığı gibi cesurca öldü” dediği, Şeyh Şâmil’in de onun ölümünden sonra imzasını sol eliyle atmaya başladığı, sebebi sorulduğunda “Sağ kolum kırıldı” cevabını verdiği kaydedilir.
HAKKINDA PEK ÇOK FİLM ÇEKİLDİ
Hacı Murat hakkında 1959 yılında baş rolünde Steve Reeves'in oynadığı İtalyan yapımı A gi Murad il diavolo bianco/Beyaz Şeytan -Savaşçı- Hacı Murad (91 dakika,renkli film);1967 yılında Cüneyt Arkın'ın oynadığı Hacı Murat; 1968 yılında Cüneyt Arkın'ın oynadığı Hacı Murat Geliyor;1972 yılında Tamer Yiğit'in oynadığı Hacı Murat'ın İntikamı filmleri çekilmiştir.
DEFNEDİLDİĞİ YERİ TORUNU BELİRLEDİ
Hacı Murad’ın kızından olma torunu 1914 yılında Azerbaycan’a gelerek dedesinin defnedildiği yeri tahmini olarak belirledi ve üzerine bir mezar taşı koydu. Bu mezar taşı günümüzde Azerbaycan Tarih Müzesi’ndedir. Âzerî bilim adamları, 1957’de onun Tengit köyü yakınlarındaki kabrinin yerini kesin olarak tesbit ettiler. Hacı Murad’ın sefer nişanı, bayrağı, seccadesi, testisi, sefer yemek takımı ve ölümünden bir süre önce çekilmiş bir fotoğrafı Dağıstan Müzesi’nde korunmaktadır. Ünlü Rus yazarı L. N. Tolstoy, Hacı Murad adlı eserinde hayatını romanlaştırmıştır.