Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü:

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele konusunda, "Çocuğumuz, kardeşimiz, anne babamız, kuzenimiz, yeğenimiz, dayımız veya halamız, eşimiz veya dostumuz bunlardan olabilir. Ancak unutmayalım ki, vatanın hakkı, diğer tüm hakların üstündedir." dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 14.10.2016 20:57 GÜNCELLEME 14.10.2016 20:57 GÜNCEL
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü:

Çeşitli ziyaretler için Çorum'a gelen Bakan Özlü, AK Parti İl Başkanlığınca belediye konferans salonunda düzenlenen Siyaset Akademisi programına katılarak, burada konuşma yaptı.

AK Parti'nin kuruluş sürecini ve bugüne kadar ülkeye yapılan hizmetleri anlatan Özlü, "Bana, 'AK Parti'nin bu ülkeye en büyük hizmeti nedir?' diye sorsalar, 'eski siyaset anlayışını yıkmış olmasıdır' derim. Artık siyaset millete hizmet için yapılıyor. Devlet, milletin hizmetine sunuluyor. Siyaset lafla değil, icraatla yapılıyor. Siyaset, gürültüyle, patırtıyla, yaygarayla değil, bilgiyle ve düşünceyle yapılıyor." diye konuştu.

Türk milletinin büyük, güçlü ve lider bir Türkiye'nin özlemini duyduğunu, bu konuda her geçen gün biraz daha ileriye gittiklerini ifade eden Özlü, bu nedenle AK Parti'ye olan teveccühün hiç kaybedilmediğini söyledi.

15 Temmuz'daki darbe girişimine değinen Özlü, milletin o gece ortaya koyduğu refleksi ve bu refleksin nedenlerinin çok iyi tahlil edilmesi gerektiğini vurguladı. İnsanların o gece, Türkiye'nin yürüyüşünün yavaşlamaması için canlarını hiçe sayarak sokağa çıktığını dile getiren Özlü, "15 Temmuz gecesinin ve sonrasındaki demokrasi nöbetlerinin hepimizin sorumluluğunu artırdığını ifade etmek istiyorum. Hepimiz, milletimize karşı borçlandık. Bu nedenle, artık çok daha fazla çalışmak zorundayız. Artık çok daha doğru işler yapmak durumundayız. Bu zorlu süreçte hepimiz çok dikkatli adımlar atmalıyız." değerlendirmesini yaptı.

- "Bir mağduriyet edebiyatı başlayıverdi"

FETÖ ile mücadele konusunda herkesin hassasiyet göstermesi gerektiğinin altını çizen Bakan Özlü, şöyle devam etti:

"Çocuğumuz, kardeşimiz, anne babamız, kuzenimiz, yeğenimiz, dayımız veya halamız, eşimiz veya dostumuz bunlardan olabilir. Ancak unutmayalım ki, vatanın hakkı, diğer tüm hakların üstündedir. Bu yapıya mensup bir kişinin dahi yakasını kurtarmasını istemiyoruz. Ancak aynı şekilde, bu yapıya mensup olmayan bir kişinin de herhangi bir haksızlığa kurban gitmesini istemiyoruz. Bu mücadelede çok büyük bir titizlik gösteriyoruz. Varsa hataları telafi etmek için mekanizmaları kuruyoruz. Ancak bugünlerde, özellikle ana muhalefet tarafında, bir mağduriyet edebiyatı başlayıverdi. Bilirsiniz, 'hem suçlu hem güçlü' diye bir sözümüz vardır. FETÖ'nün durumu biraz buna benziyor. Bütün pis işleri yapacaklar, bütün alçaklıkları yapacaklar, bütün haksız ve hukuksuz eylemlere imza atacaklar, 1 dolar için ruhlarını satacaklar, devletin gücünü devletin ve milletin aleyhinde kullanacaklar, yabancı istihbarat servislerinin dümenine girecekler, terör örgütleriyle ortak olacaklar, yetmeyecek, üstüne darbeye kalkışıp 240 vatan evladını şehit edecekler, 2 binden fazla kardeşimizi yaralayacaklar. Sonra devlet bunun hesabını sorunca, vay efendim mağduruz! FETÖ'nün mağdur edebiyatını anlayabiliriz. İyi de neden CHP bunu destekliyor? İşte bunu anlayamıyoruz. CHP, darbeden sonra milletin yanında durmayı başardı. Ancak öyle zannediyorum ki yeniden kodlarına dönmeye başladı. Veya eski ortaklıkların gereğini yapmaya başladı. O yüzden de milletin mağduriyetini değil, FETÖ’nün mağduriyetini diline dolamaya başladı."

- "Türkiye'ye en uygun yönetim modelinin başkanlık sistemi"

FETÖ ve PKK ile mücadelenin iyi gittiğini, ekonomin de oldukça başarılı bir sınav verdiğini belirten Özlü, şimdi de çok esaslı adımlar atmaları gerektiğini, bu adımların başında da anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi olduğunu dile getirdi.

"AK Parti olarak, Türkiye'ye en uygun yönetim modelinin başkanlık sistemi olduğunu iddia ediyoruz." diyen Bakan Faruk Özlü, şunları kaydetti:

"Son günlerde, bu tartışma yeniden başladı. İnşallah bu konuda, daha somut adımların atılacağı bir dönemin eşiğindeyiz. Darbe anayasasıyla ve mevcut sistemle yolumuza devam edemeyiz. Etsek bile, ağır aksak ederiz, yavaş ilerleriz. Daha demokratik ve daha iyi işleyen bir sistem oluşturabilirsek, hızımıza hız katarız. Her anlamıyla, evrensel standartlara daha rahat ulaşırız. Ben, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak görev yapıyorum. Bilimin de, sanayinin de, teknolojinin de en öncelikli şartı, açık, şeffaf, demokratik, güvenilir ve özgür bir ortamdır. Demokrasi güçlü olmazsa bilim olmaz. Sistem şeffaf olmazsa, yatırımlar yeterince artmaz. Özgürlüklerin genişlemediği bir ortamda, girişimcilik ve yenilikçilik gelişmez. Başkanlık sistemi tartışmasına böyle yaklaşmak lazım. İnsanları değil sistemi konuşmamız lazım. Ne yazık ki muhalefet bu hataya düşüyor. Onlar aslında başkanlık sistemine değil, Recep Tayyip Erdoğan'a karşı çıkıyor."

AK Parti Çorum Milletvekilleri Salim Uslu ve Ahmet Sami Ceylan, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ile vatandaşların da katıldığı toplantının sonunda AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yaşar Anaç tarafından Bakan Özlü'ye bir tablo takdim edildi.




KAYNAK : AA