Denizli Büyükşehir Belediyesi şiir üzerine konferans düzenlendi
Türkiye İlim Ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız, şiirin, hayatın vazgeçilmezi olduğunu belirtti.
ABONE OLDenizli Büyükşehir Belediyesinin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği "Denizli Uluslararası Yaren Şairler Şöleni" etkinlikleri kapsamında Çatalçeşme Oda Tiyatrosu'nda düzenlenen "Hayata Şiirden Bakmak" konulu konferansa, İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız konuşmacı olarak katıldı.
Hayata severek, candan, samimi bakmanın önemine işaret eden Parmaksız, şunları söyledi:
"Sevmesini bilen kişi 100 yaşında bahtiyardır, sevmesini bilmiyorsa 15'te ihtiyardır. Sevmenin, yaşamanın, yaşla aslında bir bağı yoktur. 80, 100 yaşındaki olanlara sorduğumuz zaman 'sanki gözümü kırptım, o yıllar geçti' olarak cevap verirler. Hayata yaşanmış çentik atmak önemli. İnsanlar dostlarıyla beraber mutlu ve huzurlu vakit geçirdilerse, o günü yaşanmış saymalıdır.
Bugün bu salonda geçirdiğiniz vakit de sizin için ömrünüzde yaşadığınız, çentik attığınız andır. Şiir, hayatımızın vazgeçilmezidir. Osmanlı padişahlarının yüzde 99'u şairdi. Sinan gibi mimar, Baki gibi şair döneminde yaşayan Kanuni, Muhibbi mahlasıyla şiirler yazmıştır. Sinan'ın yanında staj gören Baki, Sinan'ın taşlarda yaptığı ustalığı, beyitlerinde göstermişir. O dönemin elbete en büyük şairlerinden biri dört dil bilen Kanuni'dir. 3 bin 400 gazel sahibi bir şairdir."
Şair ve spiker Hayati İnanç da yaptığı konuşmada, İngiliz tarihçi Arnold Toynbee'nin 51 yıl İstanbul'da Osmanlı kütüphanelerini araştırdığını hatırlatarak, bir röportajında bu kadar Osmanlı kütüphanelerinde ne aradığının sorulması üzerine, "birinci olarak Fuzuli gibi bir şairin memleketinde bulunmaktan şeref duyduğunu" söylediğini kaydetti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından kendisine sorulduğunda mezarlıkları şehirlerin dışına değil içine yapmalarını tavsiye ettiğini, kabristanı görmeyenin moralinin düzelmeyeceğini ifade eden İnanç, Avni mahlası ile şiir yazan İstanbul'un fatihi, Fatih Sultan Mehmet'in, "Çün ecel sulh ettirir ahir nizâ'ı kaldırır/Pes nedir dünya için bu kuru gavgadan murâd" beytini okuyarak şunları kaydetti:
"Ecel gelip sulh ettirecek, dünya için ettiğin kavgaya değer mi? Kazansan ne olacak, ola ki kazandın, yatacağın yer belli, aklını başına topla diyor. Hal böyle olunca kavga olmaz tabii. Şu anda bizim o kadar çok büyük adliye saraylarımız varsa sebebi biraz da bizim hayatı yanlış anlamamızdan. Batı aliminden ders alırken iki şeyi yanlış anladık, bir ölüm kötü bir şeydir, unutmalıyız. İki, gözyaşı olumsuz bir şeydir, ağlamamalıyız. İkisi de iflastır. Gözyaşı rahmettir, ağlamayan adamdan hayır gelmez. Ağlamayan gülemez, o sadece sırıtır, samimiyetsiz tebessüm gibi rahatsız bir şey yoktur. İçten tebessüm eden bir adam bilin ki gizli gizli çok ağlıyordur."