"Karınları çok ağrıyacak, biliyoruz"

Bakan Zeybekci, AK Parti Pamukkale 2. Olağan İlçe Kadın Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada, kadınların bir şeye sahip çıktığı zaman o işin sağlam olduğunu çünkü bir annenin evladına, yuvasına sahip çıktığı gibi meselelere sahip çıktığını söyledi.

Kadınların davaya sahip çıkmalarının önemini vurgulayan Zeybekci, "Ne zamanki kadınlar davaya sahip çıktığı o zaman başımız dik oldu. O zaman iki kanatlı uçtuk tek kanatlı değil ve o zaman da başarı her yerde geldi. Yerel yönetimlerde geldi, genel siyasette geldi, her alanda." diye konuştu.

Zeybekci, Denizli'nin hak ettiğini alacağını söylediklerini ve aldığını vurgulayarak şöyle devam etti:

"(Ege'nin vizyon şehri olacak) dedik, oldu. 'Türkiye'nin parlayan yıldızı, parmakla gösterilen şehri olacak' dedik, oldu. 2011'de sizlerle birlikte karar verdik, 'Denizli siyasetin de lider şehirlerinden biri olsun mu?' dedik, oldu. İnsanlar gelip geçicidir. Her birimiz bir bayrak taşıdık mahallemizde, sandık başında. Onun için hep şunu söylüyorum; Cumhurbaşkanımızla bir mahalle temsilcimiz, sandık başındaki kardeşimiz ayrı öneme sahip değildir, ikisi de aynı öneme sahiptir. Onun için bu dava kutlu bir davadır. Bu davanın herhangi bir yerinde görev almış olmak Allah'ın bir lütfudur. İlk andan itibaren de böyle gördük."

- "Kendi göbeğimizi keser hale geldik"

2019'daki seçimlerin önemine dikkat çeken Zeybekci, şunları kaydetti:

"2019, bu milletin tarihi dönüm noktalarından bir tanesidir, 1919 gibi. Artık bugüne kadar olduğu gibi 'Ya bir görüşelim bir diyalog kuralım, bilmem ne yapalım bu terör örgütüyle acaba dostlarımızı, müttefiklerimizi bizim istediğimiz yöne çekebilir miyiz, birlikte hareket edebilir miyiz acaba?' bunlar bitti. Artık hiç kimse saklamıyor Türkiye düşmanlığını hiç kimse Türkiye'ye karşı niyetini saklamıyor. Elhamdülillah biz de kendi göbeğimizi keser hale geldik. Türkiye'ye kasteden bütün düşmanları da çukurlarına, inlerine, tünellerine göme göme dünyanın neresinde bu millete tehdit varsa gidip orada onların tepesine çökeceğiz. Dostunuzu iyi bileceksiniz, dünyada bütün dostlarımıza öyle söylüyoruz. Türkiye öyle ihmal edilebilecek bir dost değildir ve karakter itibarıyla da hepimizin karakteri de öyledir. Sessizliğimiz acizliğimizden değildir. Sabrederiz, susarız. Üstadın bir sözü vardır ya; 'Suskunluğumuz acizliğimizden değildir, önce söze bakarız söz mü diye bir de söyleyene bakarız adam mı diye' ona göre cevap veririz. Ama verdiğimiz cevaplar da son dönemde elhamdülillah böyle olduğu sürece dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye'ye kastedenler cevabını alacaktır."

- "Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olacaktır Türkiye"

Zeybekci, ekonomiyle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her söylediğinin doğru olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bize verdiği talimatlar bazen anlaşılmamış olabilir belki ama hakikaten muhteşem bir öngörüye sahiptir. Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olacaktır Türkiye, mutlaka olacaktır, Avrupa'nın ilk üç büyük ekonomisinden birisi olacaktır, bundan dönüş yok. Bütün karın ağrısı da budur. Bu sene itibarıyla yani 2018 sonu itibarıyla nüfus olarak Almanya'yı da geçerek Avrupa'nın en büyük nüfusuna sahip olacağız. Avrupa'nın ilk üç ekonomisinden birisi olacağız. Tabii ki dostlarımıza eyvallah, başımızın üzerinde yeri var ama sahte dostlarımızın en büyük rahatsızlığı, karın ağrısı da budur. Onlar içimizdeki bazıları gibi güneş eğer Türkiye'ye doğacaksa bensiz doğmasın isterler."

- "Karınları çok ağrıyacak, biliyoruz"

Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne üyelikle ilgili tavrının net olduğunu da vurgulayan Zeybekci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Avrupa Birliği'ne tam üyelikmiş de olacakmış, olmayacakmış. Onlar bize muhtaç olana kadar Avrupa Birliği'ne tam üye olmayacağımızı gayet iyi biliyoruz, kendi kendimizi de kandırmıyoruz. Ne zaman ki onların ihtiyacı bizim onlara ihtiyacımızdan daha fazla hale geldi ancak o zaman diyecekler Avrupa Birliği'ne Türkiye tam üye olmalı. Avrupa Birliği'ne tam üyelik, bizim o gün geldiğinde aziz milletimizin vereceği bir karardır. O gün geldiğinde Türkiye referandumunu yapar, Avrupa Birliği'ne girip girmeme kararını verir. Ama AB ile karşılıklı menfaate dayalı ilişkilerde yani onların da menfaati bizim de menfaatimizin en maksimum düzeyde buluştuğu ilişkilerimiz devam edecek. Yani onlarınki 5 olsun bizimki 4 oluversin asla. Onlarınki 5 ise bizimki de en az 5 olacak menfaat anlamında. Ancak böyle eşit ve dengeli ilişki olduğu sürece varız, yoksa bu millet yolunu gayet iyi çizmiştir. Allah'ın izniyle 2017'de gerçekleştirdiğimiz ihracatta, istihdamda ve büyümedeki performansımız bu yıl yine gerçekleşecek. Karınları çok ağrıyacak, biliyoruz, çok üzülecekler ama 'Durmak yok yola devam devam' diyoruz, büyümeye devam."