Erbakan ve Büyükkörükçü'ye vefa

Yeni Dünya Dergisi, hayatın tamamlayıcı cüz’ü ani ve güzel ölümlerle gelen yüksek tefekkürün oldurucu ve dönüştürücü deryasında özel yolculuklara ayırmış Nisan sayısını.

ABONE OL
GİRİŞ 31.03.2011 17:22 GÜNCELLEME 31.03.2011 17:22 Dergiler
Erbakan ve Büyükkörükçü'ye vefa

“Ölüm âsûde bahar ülkesidir bir rind”e dediği gibi şairin, dünya meşakkatinden vuslatın gülbahçesine geçen soylu ruhların geçit merasimlerine tanıklık edenleri bir bir dinleyip; tarihe şahitlik vazifesini hakkıyla yerine getirebilmek için. “Mazluma şefkatiyle, zalime de zulmünü engelleyerek yardım etme” düsturuyla yaşamış, hayatları umulmadık saiklerle birleştiği gibi vefatları da yakın tarihlerle ezel levhinde kaydolunmuş irfan havzamızın iki önemli şâhidi; ümmetin isimlendirmesiyle Necmettin Erbakan Tahir Büyükkörükçü hocanın efsanevi cihad-hayatlarını yansıtmış sayfalarına.

Yunus Emre Altuntaş, Erbakan Hoca’nın bıraktığı hoş sedayı, Prof.Dr. Mustafa Kamalak, daimi kulluk şuuruyla ibadetlerine gösterdiği hassasiyeti, Hasan İmer, ezberleri bozarak gelen bir ruh harekatındaki öncü rolünü, Mustafa Özcan, Arap dünyası ile arasındaki görünmez bağları, Oya Akgönenç, küçük heseplarla vakit kaybetmeyen müthiş vizyonunun tesirlerini anlatırken, Yalçın Topçu, ‘o muazzam okulumuzun baş muallimiydi’, Numan Kurtulmuş, ‘Türk siyasetine olan ciddi katkıları oldu’, Ahmet Yenilmez, ‘bize hayal kurmayı öğretti’ Bülent Yıldırım, ‘bizi çağlar ötesine taşıyan bir misyonu vardı’ Yıldız Ramazanoğlu ‘O bizim hikayemizi geri verdi’ diye hüsn-i şehadetlerini dile getirmiş.  

Temel Karamollaoğlu, onun insani inceliklerini anlatırken Bülent Arınç, siyaseti cihad olarak gören yüksek idealine işaret etmiş. Yasin Hatipoğlu gözyaşları damlayan satırlarla gergef gergef ‘savunan adam’a açtığı kalbinin ıztırabından bahsederken, Oğuzhan Asiltürk, tasavvur ötesi merhametinden ve dirayetinden, Kerim Öncel, gençlere verdiği önemden, Ömer Döngeoğlu Kur’an’a olan aşkından, Ahmet Taşgetiren, imani hassasiyetlerinden, Fatih Erbakan, güzel ahlakıyla örnek oluşundan dem vurmuş. Zeki Bulduk ise, “Yolda Ölenler ve Yolda Kalanlar” parantezinde yolu ‘Abdülhamid’in ülkesi’nden geçmiş bütün dava adamların merkez portrelerini çizmiş canlı kelimelerle.

Hakk’a yürüyen diğer bir aşk eri; Tahir Büyükkörükçü Hoca ile ilgili de çok önemli tanıklıklar yerini aldı satırlar arasında. Değerli evlatları Abdurrahman Büyükkörükçü ile yapılan çok önemli vurgular ve şahitlikler taşıyan söyleşi, hem yakın tarihimize hem de Allah dostlarının gözle görülenin ötesindeki himmet ve direyetlerine dair önemli karineler taşıyor.

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, taşıdığı peygamberlik vazifesinin manevi ağırlığını başkalarına aksettirmeden yaşayan insanlık abidesi Sevgili Peygamberimizi anlatmış, bütün bir ümmetin duygularına tercüman olarak. Davut Şahin, sav Efendimizi ‘Yetimlerin Güzeli” olarak överken, ‘okşadığı bir baş da biz olmayı’ ne kadar da özlediğimizi hissettirmiş bizlere. Mustafa Özçelik ise, kutlu doğum arefesinde ‘Bir Naat Klasiği Olarak Su Kasidesi’ni zarif yorumlar eşliğinde günümüz idrakine sunmuş.

Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç’ın, yakın tarihizle ilgili önemli ve artık zamanı gelmiş bazı tashihlerde bulunduğu “Her Âlim Kendi Mertebesinden Konuşur” diyerek, ezber bozma ve doğruyu ikame yolundaki istikametini sürdürdüğü yazısı, üzerinde çokça durulmayı hakediyor. Prof. Dr. Bilal Kemikli, Dost’a doğru yürüyüşümüzü anlattığı samimi ve etkili denemesiyle ‘Allah’ı hatırlatan dostlar’a olan hasretimizi tazeliyor.