Kimler oruç tutmayabilir? Hangi durumlarda oruç tutulmaz?
İslam’a göre bireyin sorumlu olmasının temel şartları Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmasıdır. Bu şartları taşıyan Müslümanlar için Ramazan ayında Oruç ibadeti farz kılınmıştır. Bu şartları taşımayanlar için ise İslam Dininin sağladığı bir takım kolaylıklar vardır. Peki kimler oruç tutmayabilir? Kimler Oruç Tutmakla Yükümlü Değildir?
ABONE OLDinimiz İslam’ın her koşulda sağladığı bir takım kolaylıkları vardır. Yüce Rabbimiz Bakara Suresi’nin 184. ayetinde bir önceki ayette farz kılmış olduğu oruç ibadeti ile ilgili ayrıntılı bilgiler vermekte, orucun hangi günler ve ne kadar olduğunu açıklamaktadır. Yine oruç ile ilgili olarak insanlar hep aynı seviyede değil. İçlerinde sağlıklı ve sıhhatli olanlar bulunduğu gibi hasta olanlar, sağlığı yerinde olmayanlar da var. Kendi evinde oturup mukim olan, rahatı yerinde olanlar bulunduğu gibi ticaret için olabilir, ilim için olabilir, başka değişik sebeplerle sefere çıkanlar, yolcu olanlar da olabilir. Bir elin beş parmağı bir olmadığı gibi insanların da durumları, halleri farklı farklıdır.
İslam’a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolayısıyla bu şartlar, oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre, bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle Müslüman ve âkil-bâliğ olması gerekir. İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumlardaki kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir. Peki kimler oruç tutmayabilir? Tüm merak edilenler haberimizde…
Kur’ân-ı Kerîm’de Orucun Farz Kılındığını Bildiren Ayetlerin Meali
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sakınasınız diye size de sayılı günlerde oruç farz kılındı. İçinizden hasta veya yolcu olan başka günlerde sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlara (zorlukla güç yetirebilenlere veya güç yetiremeyenlere) bir yoksulun -günlük- yiyeceği kadar fidye gerekir. Kim gönüllü bir iyilik yaparsa bu kendisi için bir iyiliktir. Eğer bilirseniz orucu tutmanız sizin için daha hayırlıdır. -O sayılı günler- doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa başka günlerde sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşılık Allah’ı tâzim etmeniz için ve umulur ki şükredersiniz diye -oruçla yükümlü tutup hükümlerini açıklıyor-” (el-Bakara 2/183-185).
Ayrıca Ramazan orucu Hz. Peygamber’in imanın ve İslâm’ın temellerini açıklayan meşhur hadislerinde İslâm’ın beş şartı (rükün), Vedâ hutbesinde cenneti hak etmek için gerekli temel görevler veya dört temel ibadet arasında sayılmış, başlangıçtan itibaren İslâm ümmeti bu ibadetin farz olduğu hususunda ittifak etmiştir.
Kimler Oruç Tutmayabilir?
''Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.”
Hiçbir özrü yokken oruç tutmamak veya başladığı orucu bozmak günahtır. Hem de kaza ve (eğer başladığı Ramazan orucunu kasden bozmuşsa) keffaret olarak cezası vardır. Bazı hallerde ise, oruç tutmamak veya başlanmış orucu bozmak şer`an caiz hâle gelir. Bu haller, şunlardır:
-
Hastalık: Oruç tuttuğu takdirde hastalığının şiddetlenmesinden veya çok sürmesinden korkan kimsenin sonradan kazâ etmek üzere oruç tutmaması veya başladığı orucu bozması caizdir.
-
Yolculuk: Ramazanda yolculuğa çıkanların oruç tutmayıp sonraya bırakmaları câizdir. Ancak yolda meşakkate, bedenî bir halsizlik ve rahatsızlığa mâruz kalmak söz konusu değilse, oruç tutmak, tutmamaktan efdal.
-
İkrâh (Tehdit ve Zorlama: Orucunu bozmadığı takdirde dövülmek veya yaralanmak veyahut öldürülmekle tehdit edilen bir kimse de oruç tutmayabilir.
-
Gebelik ve Emziklilik: Oruç tuttuğu takdirde kendisine yahut çocuğuna bir zarar geleceğinden korkan hâmile veya emzikli kadın, oruç tutmayıp sonradan kazâ eder. Emzirdiği çocuğun başkasının çocuğu olması hükmü değiştirmez.
-
Şiddetli Açlık ve Susuzluk: Açlık ve susuzluktan dolayı helâk olacağından veya aklî muvazenesinin bozulacağından korkan kimse orucunu bozabilir.
-
Düşkünlük Derecesinde İhtiyarlık: Böyle kimselerin de oruç tutmaması câizdir. Böyleler oruç tutmayacakları gibi, kazâ da edemeyeceklerinden fidye verirler.
-
Hayız - Nifas Hâli: Bu hallerde oruç tutulması haramdır.
* Nâfile oruç tutanlar için, ziyafete dâvet edilmek bir özürdür. Böyle bir kimse, hane sahibinin ısrarı üzerine orucunu bozabilir.