Kalem Suresi faziletleri nelerdir? Kalem Suresini Arapça okunuşu ve Türkçe meali...
Kalem Suresi, İkra Suresinden sonra indirilen suredir. İslam dininin tebliğ edilmeye başlamasıyla birlikte müşriklerin Hz. Muhammed (s.a.s)’e inanmayarak büyücülükle suçlar ve iftiralar atarlar. Bunun üzerine Kalem Suresi gönderilerek Hz. Muhammed (s.a.s)'in büyücü olmadığı, bunun aksine yüce ahlaklı ve alemlere rahmet olarak gönderildiği anlatılır. Peki Kalem Suresi kaçıncı cüzde...
ABONE OLKuran-ı Kerim’de yer alan her sure insanlığın doğru yolu bulması ve Allah’a (c.c) yönelmesi için indirilmiştir. Kalem Suresi de Alak Suresinden sonra indirilen ikinci suredir. Mekke’de nazil olan surede Hz. Muhammed (s.a.s)’in peygamber olduğu ve diğer insanlardan üstün olduğu anlatılmaktadır. Kuran-ı Kerim’in 569. Sayfasında yer alan Kalem Sure toplamda 52 ayetten oluşmaktadır.
Hz. Muhammed (s.a.s)’in İslamiyet’i tebliğ etmesi üzerine Mekkeli müşrikler, Peygamber Efendimiz hakkında sihirbaz, mecnun gibi ithamlarda bulununca Kalem Suresinde Peygamber Efendimizin Allah tarafından gönderilmiş elçi olduğu ve dini tebliğ etmek üzere müşriklere gönderildiği anlatılmaktadır. Müşriklerin gaflette olduklarını ve iman etmedikleri sürece büyük bir azabın onları beklediğini anlatmaktadır.
Kalem Suresi 4. Ayet-i Kerimesinde Peygamber Efendimiz (s.a.s) ahlaki güzelliğini şöyle anlatmaktadır: ‘Muhakkak ki sen yüce bir ahlak üzeresin’
Kalem Suresi Faziletleri Nelerdir?
Peygamber Efendimiz (s.a.s) ‘Her kim Kalem Suresini okursa, Allah, ahlaklarını güzel yaptığı kişilerin sevabını ona verir’ şeklinde buyurmuştur.
Kalem Suresi okumanın faziletleri:
-
Kötülük ve şerden korunmak için Kalem Suresi okunması tavsiye edilir.
-
Zihin açıklığı vermesi için ilk beş ayeti okunmalıdır.
-
Nazar ve kötü bakıştan korunmak için Kalem Suresinin son iki ayeti okunması tavsiye edilir. (51-52. Ayetler)
-
Kıskanç insanın şerrinden korunmak için son iki ayet olan 51 ve 52. Ayetler 25 defa okunması tavsiye edilir.
-
Zalimin zulmünden korunmak için okunması tavsiye edilmektedir.
Kalem Suresi Arapça Okunuşu
1. Nun velkalemi ve ma yesturune.
2. Ma ente binı’meti rabbike bimecnunin.
3. Ve inne leke leecren ğayre memnunin.
4. Ve inneke le’ala hulukın ‘azıymin.
5. Fesetubsıru ve yubsırune.
6. Bieyyikumulmeftunu.
7. İnne rabbeke huve a’lemu bimen dalle’an sebiylihi ve huve a’lemu bilmuhtediyne.
8. Fela tutı’ılmukezzibiyne
9. Veddu lev tudhinu feyudhinune.
10. Ve la tutı’ kulle hallafin mehiyni.
11. Hemmazin meşşain binemiymin.
12. Menna’ın lilhayri mu’tedin esiymin.
13. ‘utullin ba’de zalike zeniymen.
14. En kane za malin ve beniyne.
15. İza tutla ‘aleyhi ayatuna kale esatıyrulevveliyne.
16. Senesimuhu ‘alelhurtumi.
17. İnna belevnahum kema belevna ashabelcenneti iz aksemu leyasri munneha musbihıyne.
18. Ve la yestesnune.
19. Fetafe ‘aleyha taifun min rabbike ve hum naimune.
20. Feasbehat kessariymi.
21. Fetenadev musbihıyne.
22. Eniğdu ‘ala harsikum in kuntum sarimiyne.
23. Fentaleku ve hum yetehafetune.
24. En la yedhulennehelyevme ‘aleykum miskiynun.
25. Ve ğadev ‘ala hardin kadiriyne.
26. Felemma reevha kalu inna ledallune.
27. Bel nahnu mahrumune.
28. Kale evsetuhum elem ekul lekum levha tusebbihune.
29. Kalu subhane rabbina inna kunna zalimiyne.
30. Feakbele ba’duhum ‘ala ba’dın yetelavemune.
31. Kalu ya veylena inna kunna tağıyne.
32. ‘asa rabbuna en yubdilena hayren minha inna ila rabbina rağıbune.
33. Kezalikel’azabu ve le’azabul’ahıreti ekberu lev kanu ya’lemune.
34. İnne lilmuttekıyne ‘ınde rabbihim cennatin ne’ıymi.
35. Efenec’alulmuslimiyne kelmucrimiyne.
36. Ma lekum keyfe tahkumune.
37. Emlekum kitabun fiyhi tedrusune.
38. İnne lekum fiyhu lema tehayyerune.
39. Em lekum eymanun ‘aleyna baliğatun ila yevmilkıyameti inne lekum lema tahkumune.
40. Selhum eyyuhum bizalike ze’ıymun.
41. Emlehum şureka’u felye’tu bişurekaihim in kanu sadikıyne.
42. Yevme yukşefu ‘an sakın ve yud’avne ilessucudi fela yestetıy’une.
43. Haşi’aten ebsaruhum terhekuhum zillefun ve kad kanu yud’avne ilessucudi ve lum salimune.
44. Fezerniy ve men yukezzibu bihazelhadiysi senestedricuhum min haysu la ya’lemune.
45. Ve umliy lehum inne keydiy metiynun.
46. Em tes’eluhum ecren fehum min mağremin muskalune.
47. Em ‘ındehumulğaybu fehum yektubune.
48. Fasbir lihukmi rabbike ve la tekun kesahıbilhuti iz nada ve huve mekzumun.
49. Levla en tedarekehu nı’metun min rabbihi lenubize bil’arai ve huve mezmumun.
50. Fectebahu rabbuhu fece’alehu minessalihıyne.
51. Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semi’uzzikre ve yekulune innehu lemecnunun.
52. Ve ma huve illa zikrun lil’alemiyne.
Kalem Suresi Türkçe Meali
1,2. Nûn.(Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin.
3. Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır.
4. Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.
5,6. Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
7. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi daha iyi bilir. O, hidayete erenleri de daha iyi bilir.
8. O hâlde yalanlayanlara boyun eğme.
9. İstediler ki, yumuşak davranasın, böylece onlar da yumuşak davransınlar.
10,11,12,13,14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
15. Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, “Öncekilerin masalları!” der.
16. Yakında biz onun burnunu damgalayacağız.
17. Şüphesiz biz, vaktiyle “bahçe sahipleri”ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkârcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirlergelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi.
18. (Bunu tasarlarken) istisna da yapmıyorlardı. (“İnşaallah” demiyorlardı.)
19. Nihayet onlar uykuda iken Rabbinden bir afet (ateş) bahçeyi sardı.
20. Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü.
21,22. Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler.
23,24. Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
25. (Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği hâlde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar.
26. Fakat bahçeyi o hâlde gördüklerinde, “Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!” dediler.
27. (Gerçeği anlayınca da), “Hayır, meğer biz mahrum bırakılmışız!” dediler.
28. Onların en akl-ı selim sahibi olanı, “Ben size ‘Rabbinizi tespih etseydiniz ya! dememiş miydim?” dedi.
29. Onlar, “Rabbimizi tesbih ederiz (yüceltiriz). Şüphesiz biz zalim kimseler imişiz” dediler.
30. Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
31. Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
32. “Umulur ki, Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Çünkü biz artık Rabbimizi arzulayanlarız.”
33. İşte böyledir azap! Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür; ah bir bilselerdi!
34. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır.
35. Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız?
36. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa size ait bir kitabınız var da (bu batıl hükümleri) ondan mı okuyorsunuz?
38. Onda, “Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir” (diye mi yazılı?)
39. Yahut bizden, her ne hükmederseniz mutlaka öyle olacağına dair Kıyamete kadar sürecek kesin sözler mi aldınız?
40. Sor onlara: “Onların hangisi bu (iddianın doğruluğu)na kefildir?”
41. Yoksa onların ortakları mı var? Doğru söyleyenler iseler, haydi getirsinler ortaklarını!
42,43. Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir hâlde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Hâlbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar (ve buna yanaşmıyorlar)dı.
44. (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni baş başa bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helâka yaklaştıracağız.
45. Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.
46. Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar bu yüzden ağır bir borç yükü altına mı girmişlerdir?
47. Yahut gayb (Levh-i Mahfuz) kendi yanlarında da onlar mı (bundan aktarıp) yazıyorlar?
48. Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir hâlde Rabbine yakarmıştı.
49. Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir hâlde ıssız bir yere atılacaktı.
50. (Fakat böyle olmadı.) Rabbi onu (peygamber olarak) seçti ve salih kimselerden kıldı.
51. Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar.
52. Oysa Kuran alemler için öğütten başka bir şey değildir.