Regaip Kandili’nde ne yapılır? Regaip Kandili ibadetleri, okunacak dualar…
Bugün idrak edilecek Regaip Kandili hasebiyle tüm Müslümanlar ellerini semaya kaldırıp Allah’tan af dileyecek. Bu anlamlı günde ibadetleri aksatmayanlar Regaip Kandilinde yapılacakları araştırmaya başladı. İşte, Regaip Kandili ibadetleri!
ABONE OL2024 yılının ilk Kandili olan Regaip Kandili’nde dualar okunurken bir yandan oruç tutanlar da olacak, Kur’an-ı Kerim okuyanlar da… Peygamber Efendimizin (s.a.v.) özel günlerde okuduğu dualar, sureler bu anlamlı günlerde sıkça araştırılıyor. Peki, 11 Ocak’ta idrak edilen Regaip Kandil Gecesi hangi dualar okunur?
REGAİP KANDİLİ’NDE NE OLMUŞTUR? REGAİP NE DEMEK?
Sözlükte ‘kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış’ manasındaki ragībenin çoğulu olan regāib kelimesi hadis ve fıkıh literatüründe ‘bol sevap ve mükâfat, faziletli amel’, özellikle Mâlikî fıkıh kaynaklarında sünnetin mukabili olarak ‘müstehap, nâfile ibadet’ anlamlarında kullanıldığı gibi (İbn Ebû Şeybe, II, 49; İbn Abdülber en-Nemerî, I, 127; Hattâb, II, 79) hicrî takvime göre yedinci ay olan recebin ilk perşembesini cumaya bağlayan geceye nail olmuştur.
Regaib Kandili’nin, Hz. Muhammed'in babası Hz. Abdullah'ın evlendiği gece olduğu iddia edilir. İslam Ansiklopedisinde yer alan bilgilere göre; Regaib gecesi, Kur'an'da saygı gösterilmesi istenen ve hadislerde; gün belirtilmeden oruç tutulması tavsiye edilen haram aylardan (el-Bakara 2/217; el-Maide 5/2, 97; Ebu Davud, "Ṣavm", 55; İbn Mâce, "Ṣıyam", 43) receb ayında bulunmakla birlikte özellikle tasavvufî eserlerde yer alan, Hz. Peygamber'in Regaib gecesinde ana rahmine düştüğü, receb ayının ilk perşembe günü oruç tutup gecesinde Regaib namazı adıyla bir namaz kılmanın sevap olduğu ve bu gecenin birçok faziletinin bulunduğu yönündeki rivayetlerin asılsız olduğu hadis alimlerince belirtilmiştir. Müslümanların bu geceye önem atfetmesi dini bir geleneğin devamıdır.
REGAİP KANDİLİ’NDE YAPILACAK İBADETLER VE OKUNACAK DUALAR!
Hz. Peygamber (s.a.v.) mübarek gün ve gecelerin Müslümanlar tarafından değerlendirmesini tavsiye buyurmuştur. Müminler üç ayların başlangıcı olan ve Ramazan’ın habercisi Regaip Kandili Gecesi’ni çeşitli dua, namaz, Kur’an-ı Kerim okuyarak geçirirler.
İşlenen günahlardan ve hatalardan dolayı Allah’tan af ve mağfiret niyaz etmek amacıyla İstiğfar duası okuyabildiği gibi gündüzünü oruç tutarak da geçirebilirler.
REGAİP KANDİLİ İBADETLERİ
1. ORUÇ TUTMAK
Recep ayının ilk cuma gecesine denk düşen Regaip kandilinin önceki günü yani Perşembe, Allah dostlarına oruç tutulması tavsiye buyurulmuştur. Bu oruç perşembe ve cuma olmak üzere 2 gün tutulacağı gibi sadece Cuma günü tutulmasını uygun gören kaynaklar da vardır.
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) "Dualar ve Zikirler" kitabında: "Leyle-i Regâip’ten evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam birkaç lokma iftar edip akşam namazını edadan sonra iki rek’atta bir selâm vermek üzere oniki rek’at nafile namaz kılınacaktır." buyurmuşlardır.
2. NAFİLE VE BORÇ NAMAZ KILMAK
En mühim hususlardan biri olan da Müslüman’ın bugünlerde eda ettiği namazıdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye buyurmuşlardır.
REGAİP KANDİLİ NAMAZI
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) Dualar ve Zikirler kitabında Regaip gecesi kılınacak nafile namazı şöyle anlatılmaktadır:
Leyle-i Regâip’ten evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam birkaç lokma ile orucunu açıp akşam namazını edadan sonra iki rekatta bir selâm vermek üzere oniki rekat nafile namaz kılınacaktır.
Her rek’atta Fâtiha’dan sonra üç kere “Kadir” suresi ve on iki kere “İhlâs” suresi okunacaktır.
Veyahut bir kere “Kadir” suresi ve üç kere “İhlâs” suresi okunur.
Namaz tamamlandığında ise 70 kere;
“Allah’ım, ümmî nebî Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eyle!” duâsı okunacakdır.
Sonra secde edilip secdede yetmiş kere:
Okunuşu: "Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
“Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk ve yücedir.”
Secdeden baş kaldırıp otururken yetmiş kere:
Okunuşu: "Rabbigfir verham vetecevez amme teğlemü inneke entel eazzul ekram."
“Rabbim, beni mağfiret et, bana rahmet et, bildiğin bütün kusurlarımdan geç, onları bağışla, şüphesiz Sen en yüce ve en kerîmsin.” duâsı okunacak.
Tekrar secde edip yine yetmiş kere:
Okunuşu: “Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
“Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk ve yücedir.” duâsı okunacak. Ve sonra secdede iken dünyevî ve uhrevî ne haceti varsa Hak -celle ve alâ- Hazretleri’nden niyaz edilecektir. Sonra kişi secdeden başını kaldırıp namaz ve duâsı tamam olmuş olur.
3. KUR’AN-I KERİM OKUMAK
Allah dostları, Müslümanların Regaip gecesinde çokça Kur'ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mesut radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
4. TEVBE İSTİĞFAR ETMEK
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Resûlullâh’a -sallâllâhu aleyhi ve sellem- (Mîrâç’ta) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara sûresinin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi...” (Müslim, Îman, 279)
SEYYİD’ÜL İSTİĞFAR DUASI:
Anlamı: «Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ibâdete lâyık ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lutfettiğin nîmetleri yüce huzûrunda minnetle anar, günâhımı îtirâf ederim. Beni affet, şüphe yok ki günahları Sen’den başka affedecek yoktur.»”
5. DUA ETMEK
Her gece ve ibadet sonrası yapılması makbul buyurulan Allah’a dua, bu gece de oldukça mühimdir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“(Ey Rasûlüm!) De ki: Sizin duâ ve niyâzlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..” (el-Furkân, 77)
Yine rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duânın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin ise salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Resûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin Allâh’a hamd ve Resûlü’ne salevât getirerek duâya başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 64/3476)
6. SALAVAT GETİRMEK
Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimize salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin tüm sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
« Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
« Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
« İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
« O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
7. SADAKA VERMEK
Allah yolunda bulunup sadaka dağıtmanın kişiyi pek çok kaza ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği bilinir. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerden biridir.
Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
8. HAMD ETMEK VE ŞÜKÜR HALİNDE OLMAK
Regaip Kandili gecesinde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde olmalıyız.
Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!...” (Furkân sûresi, 58) buyrulmaktadır.
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)
“Şükür, îmânın yarısıdır...” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 107)
“Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no: 3835)
9. ALLAH’I ZİKRETMEK
Mübârek gecelerde tüm kainatı Yaratan Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük (ibâdet)’tir…” (el-Ankebût, 45)
Allâh Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)