Kırsalda ve şehirde umduğunu bulamayan PKK'da çözülme başladı

Eylemleriyle dünyanın en acımasız terör örgütleri listesinde ilk sıralarda yer alan PKK'nın, 1980 ve 1990'lı yıllarda kırsalda yerleşim yerlerine hedef gözetmeksizin düzenlediği baskınlarda bebeklerin de arasında bulunduğu çok sayıda sivil yaşamını yitirdi, insanlar tehdit ile yerlerinden edildi.

Bu süreçte kırsaldaki saldırıların yanı sıra şehirlerde de sivilleri hedef alan kanlı eylemler gerçekleştiren teröristlerin saldırıları asker ve polis ile sivil can kayıplarının yanı sıra telafisi mümkün olmayan manevi kayıplara da yol açtı.

- Yaşam ve eğitim hakkını gasbettiler

Silah bırakıp sınır dışına çekilmek yerine eylemleriyle Çözüm Süreci'ni sabote eden terör örgütü, kırsaldan şehirlere taşıdığı saldırılarda da yine sivilleri hedef aldı.

KCK'nın geçen yıl temmuz ayında, "barajlar ve baraj inşasında kullanılan araçların hedef alınacağını" açıklamasının ardından, o tarihten bu yana terör örgütü PKK ve gençlik yapılanması YDG-H, barış ve huzur ortamını bozmayı hedefleyen eylemlerini sürdürdü.

Suruç'ta iki polisin şehit edilmesinden sonra yine silaha sarılan teröristler bu kez de vatandaşların yaşam alanlarına çukur kazdı, barikat kurdu, patlayıcı tuzakladı.

Vatandaşları canlı kalkan olarak kullanan teröristlerin bölgenin yanı sıra Ankara ve İstanbul'da canlı bomba ve bomba yüklü araçlarla düzenlediği saldırılarda çoğu çocuk onlarca sivil yaşamını yitirdi, birçok kişi sakat kaldı.

7 Temmuz 2015-17 Nisan 2016 tarihlerini kapsayan 286 gündeki terör saldırılarında 240'ı asker, 157'si polis, 9'u korucu olmak üzere 406 güvenlik görevlisi şehit edildi.

Yaşam, eğitim, seyahat hakkını ve ibadet özgürlüğünü gasbeden teröristler, halkı evinden, işinden, okulundan etti. Terör saldırılarından duydukları endişe ile bölgede evlerini, yaşamlarını sürdürdükleri il ve ilçeleri terk etmek zorunda kalan aileler, ev sahibi iken kiracı, esnaf iken işportacı, kendi ülkesinde sığınmacı oldu.

- Kırsalda umduğunu bulamadı, şehirlerde tutunamadı

Çözüm Süreci'nde sağlanan huzur ve barış ikliminde her alanda gelişmenin sağlandığı bölgede yaşamın normalleşmesinin tadına varan vatandaş, terör örgütü PKK'nın tehdit ve baskılarına boyun eğmedi.

Teröre prim vermeyen vatandaş, tercihini barış ve huzurdan yana kullanarak teröristleri yerleşim yerlerinde barındırmadı.

Diyarbakır'ın Sur ilçesi açılan teröristlerce çukur, kurulan bombalı tuzaklar 103 gün süren "Bayrak-12 Sur Müşterek Birlik Operasyonu"nun ardından bertaraf edildi. Burada güvenlik güçlerine karşı tutunamayan PKK'lı teröristler, aynı saldırılarını Bağlar ilçesinin Kaynartepe Mahallesi'nde sürdürme girişiminde bulundu. Bu mahallede diğer ilçelerdeki gibi saldırılarını devam ettiren teröristler, mahalle sakinlerinden destek bulamadı.

Güvenlik güçlerinin zamanında kararlı müdahalesi ve vatandaşların tepkisi nedeniyle teröristler, kısa süre sonra Kaynartepe Mahallesi'ni terk etmek zorunda kaldı.

- 5 bin 629 terörist etkisiz hale getirildi

Saldırılarda aralarında Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ile çocukların da yer aldığı çok sayıda sivil yaşamını yitirdi.

Güvenlik güçlerince, Türkiye'nin barış ve huzurunu bozmaya yönelik saldırılar gerçekleştiren PKK'lı teröristlere yönelik yurt içi ve yurt dışında başarılı hava ve kara operasyonları gerçekleştirdi.

Vatandaşın da destek vermediği PKK'ya TSK ve emniyet unsurlarınca yürütülen operasyonlarla tarihinin en büyük darbesi vuruldu. Sivillerin zarar görmemesi için operasyonları hassasiyetle sürdürmesi de PKK'nın planlarını boşa çıkardı.

Korucuların da destek verdiği geçen yıl temmuz ayından bu yana yürütülen müşterek operasyonlarda 5 bin 629 terörist (3 bin 765'i ölü, 604'ü yaralı, 664'ü yakalanan, 596'sı teslim olan) etkisiz hale getirildi.

Terör örgütü PKK ve gençlik yapılanması YDG-H'ye yönelik olmak üzere ülke genelinde 24 Temmuz'dan bu yana gerçekleştirilen operasyonlarda 11 bin 331 kişi gözaltına alındı, bunlardan 3 bin 661'i tutuklandı.

- Sivil hassasiyeti ön planda tutuldu

Silvan, Sur, Bağlar, Cizre, İdil, Nusaybin, Silopi, Dargeçit, Derik, Yüksekova ve Şırnak'ta kazdıkları çukur, kurdukları barikat ve tuzakladıkları el yapımı patlayıcılar ile vatandaşlara yönelik saldırılar gerçekleştiren teröristleri etkisiz hale getirmek için TSK ve emniyet mensuplarınca gerçekleştirilen operasyonlarda sivillerin can güvenliği için büyük hassasiyet gösterildi.

Operasyon bölgelerinden aralarında 8 kişilik Suriyeli sığınmacının da yer aldığı yüzlerce aile, güvenlik güçlerini arayarak yardım talebinde bulundu. Yaşadıkları eve ulaşan ekipler, aileleri güvenli bölgelere tahliye etti.

Operasyon bölgelerinde asker ve polisler tarafından sık sık teröristlere "teslim ol", tahliye edilmek istenen vatandaşlara da güvenli şekilde tahliye edileceklerine ilişkin anonslar yapıldı.

Bu kapsamda siviller güvenli şekilde tahliye edilirken, teslim olan teröristlerle ilgili de gerekli işlemler yapıldı.

- Asker ve polise vatandaş desteği

Çözüm Süreci ile hayatın her alanında normalleşmenin yaşandığı bölgede huzur ve güven ortamında yaşamlarını sürdürmek isteyen vatandaşlar, teröristlerin saldırılarından büyük rahatsızlık duyuyor.

Yaşamlarını hiçe sayan terör saldırıları nedeniyle temel haklarından yoksun kalan vatandaşlar, şehirlerin PKK'lı teröristlerden temizlenmesi ve yaşamın hızla normale dönmesini için gerçekleştirilen operasyonlara büyük destek verdiklerini her fırsatta dile getiriyor.

Bölgedeki operasyonlarda görev alan güvenlik güçlerine en büyük desteği bölgedeki vatandaşlar veriyor. Operasyonlar sırasında karşılaştıkları güvenlik güçlerine dua eden vatandaşlar, zaman zaman ekipleri davet ettikleri evlerinde çeşitli ikramlarda bulunuyor.

Güvenlik güçlerine farklı illerden, özellikle kadın ve çocuklar tarafından destek içeren, duygu dolu ifadelerin yer aldığı mektuplar da gönderiliyor.

Operasyonların yapıldığı yerleşim birimlerinde oturan vatandaşlara mağdur olmamaları için zırhlı araçlarla gıda paketleri ulaştırıyor. Ayrıca halkın ekmek, su ve ilaç gibi temel gereksinimleri karşılanıyor.

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgelerde tedavi ve kontrol amaçlı hastanelere gitmek isteyen vatandaşlar, alınan güvenlik önlemleri altında zırhlı araçların eşlik ettiği ambulanslarla evlerinden alınarak hastaneye ulaştırılıyor, tedavilerinin ardından aynı önlemlerle evlerine bırakılıyor.

- Telsiz konuşmalarına yansıyan "çözülme paniği"

Terör örgütü PKK'da, operasyonlar sonucu verilen ağır kayıp, halktan destek görememek teröristlerde umutsuzluk ve dağılmaya neden oluyor. Ağır kayıp verilen dönemlerde kimi zaman lojistik güç toplamak için kamuoyuna barış mesajları içeren, "Sözde ateşkes" kararları alan PKK'daki bu panik, kimi zaman da telsiz konuşmalarına yansıyor.

Kırsalda ve şehirde umduğunu bulamayan, kararlılıkla yürütülen operasyonlarla varlık gösteremeyen terör örgütündeki çözülmenin sinyali PKK'nın elebaşılarından Cemil Bayık'ın telsiz konuşmalarında ortaya çıktı.

Bayık, teröristlere telsizden verdiği son talimatında, "Örgütteki çözülmeyi telsiz konuşmalarıyla ifşa etmeyin. Kahramanca direnişe devam ettiğiniz görüntüsünü verin ve sık sık dile getirin; bize yakın medya organlarıyla paylaşın." ifadelerini kullandı.

- "Telsizleri nadir kullanmaya gayret edin"

"Arkanızda yaralı bırakmayın, her şeyi dökülüyorlar, susturun" talimatı veren Bayık, teröristlere şu uyarılarda bulundu:

"Tecrübe kazanmış, güvendiğiniz YPS'lileri yanınızda kırsala götürün. İhanet eden halkla ilişki kurmayın, yakaladıklarınızı cezalandırarak bölgeyi terk edin. Yakın, patlatın ve binalardan öyle çıkın. Vakit bulamadığınızda da kazdığınız tüneller dahil her şeyi tuzaklayın."

Operasyonların kararlılıkla sürmesi halinde PKK'nın ağır kayıplarını gören ve ölmek yerine devlete sığınmak isteyenlerin artmasıyla teslim olan teröristlerin sayısının de yükseleceği öngörülüyor.