Çin'in yeni lideri Şi Türkiye'nin işine gelir mi?

Çin, 10 yılına yön verecek lider kadroyu belirledi. Şi Jinping daha önceki komünist Çinli liderlerde pek görülmeyen ‘halk adamı' kişiliği ve iş dünyasına uzak olmayan duruşuyla öne çıkıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 17.11.2012 09:15 GÜNCELLEME 17.11.2012 10:04 Dünya Ekonomisi
Çin'in yeni lideri Şi Türkiye'nin işine gelir mi?

Çin'in önceki lideri Hu Jintao'da olmayan rahatlık ve sokulganlığın Şi'de olduğu görüşü hâkim. Analistler iş dünyasının Şi ile ekonomi konusunda yakın ilişki kurabileceğini düşünüyor. Şi'nin özel sektöre açık olduğu, reformlara sıcak baktığı belirtiliyor. Analistlere göre Çin yönetiminin amacı, Şi'nin kendine güvenen, baskın kişiliğiyle ekonomik ve politik arenada dünya liderliğe yönelen ülkenin hedeflerini yansıtmak.

Türkiye ile Çin ticaretinde büyük açık olmasına karşılık son dönemde yeni işbirliği fırsatlarını masaya yatırmaya başladı. Başbakan Erdoğan'ın nisan ayında yaptığı Çin seyahatinin de bu durumda önemli etkisi olduğu belirtiliyor. Şu anda 25 milyar doları bulan karşılıklı iş hacminin 2015'te 50 milyar dolara, 2020'de 100 milyar dolara çıkarılması hedefi var. Çin'deki yeni dönemi ve Türkiye'ye etkilerini Çin'i yakından tanıyan işadamlarına sorduk.

Şi'nin kızı Harvard'lı...

Kimya eğitimi alan Şi, bir dönem ABD'de yaşadı ardından ülkesine geri döndü. En büyük başarısını 2008 Pekin Olimpiyatları'nın sorumluluğunu üstlenerek gösterdi. Organizasyonun başarısı hanesine artı puan getirdi. Şi'nin eşi halk şarkıcısı Peng Liyuan. Kızı Şi Mingze ise Harvard Üniversitesi'nde öğrenci.

'Yolun başında geldi, bu avantaj'

Türk-Çin İş Konseyi Başkan Yardımcısı Yavuz Onay, Şi'yi tanımlarken, "Dışa açık ve vizyonere bir lider. Türkiye için diğer başkanlardan farkı bizi emekliliğine yakın değil daha yolun başındayken ziyaret etmesi oldu. Çünkü genelde Çin liderleri dünyayı dolaşır, emekli olmalarına bir yıl kala da Türkiye'ye gelirlerdi. Böylelikle 8 yıl beklemeyeceğiz Türkiye'yi ziyaret etmeleri için" dedi.

Onay yeni dönemde ilgili beklentilerini ise şöyle açıkladı: "Dünya görüşü biraz daha demokratik olacaktır. Ancak Çin gibi bir ülkede fazla demokratik olması beklenmemeli. Çin'in dinamikleri buna müsait değil. Ancak Çin ekonomisini daha da büyüteceği ortada. Ekonomik ve siyasi olarak dışa daha açık olacağından Türkiye belki 3'ncü dünya ülkelerinde bır sıkıntı yaşayabilir. Özellikle Ortadoğu ve Afrika açısından. Çünkü Çin de buralarda etkin olmak istiyor. Çin ve Türkiye'nin bu bölgelerde ortak bir strateji uygulaması en iyi senaryo olur."

Tanıştık, çok sıcaktı üçlü ittifakın önü açıldı

Çin'le ticaret yapan işadamlarından Mehmet Hattat, Çin'in başına geçecek yeni liderle bizzat tanışan bir isim.

Şi'nin 24 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaretinde kendisiyle tanışan Hattat'ın gözlemleri dünyanın yeni bir Çin'le karşı karşıya kalacağı sinyalini veriyor: Samimi birisi, Çinli politikacılarda rastlanan o mesafaye hissetmedik kendisinde...

Amasra'daki maden ocağında Çinlilerle çalışan Hattat, Şi'nin ziyaretinde, bir parça kömürü gümüş kutu içiresinde Şi'ye hediye etmiş. Şi'nin kendisine bu kömüre "Çinli çalışanların eli değdi mi?" diye sorduğunu anlatan Hattat şunları söylüyor: "Kendisine "Evet" dedim. Yatırımımızı anlattım. "Biz, kömürden elde ettiğimiz kömür sayesinde kalkındık.  Doğru yoldanısınız" dedi, bizi Çin'e davet etti, gideceğim"

Türkiye, Rusya, Çin

Yeni liderin Türk-Çin ilişkilerine etkisi nasıl olur? Hattat şöyle konuştu: "İlişkiler hızlıca gelişecektir. Ben inanıyorum ki Şi, Çin'in dünyaya açacak. Biz Çinli Harbin ile Türkiye'de elektrik santralleri üreten bir fabrika kuracağız. Çin'e gittiğimde, "Bu işi kime yaptırayım diye bakmadım. Gördüğüm elektrik santrali tesislerini Türkiye'de nasıl üretirim" diye baktım. Harvin'le 250 milyon dolar sermayeli şirket kuruyoruz. Komşu ülkelere ve Avrupa'ya Türkiye'den santral, tribün kazanı, elektronik sistemler ihraç edeceğiz. Çin'in dışa açılımıyla Çin-Türk dış ticareti eminim hızlı gelişecektir. Rus- Türk ilişkileri Başbakan Erdoğan sayesinde üst düzeye çıktı. Çin'le de bu imkanı yakalayacağımıza inanıyorum. Türkiye-Rusya-Çin'den oluşacak bir üçlü ittifak kurulduğu takdirde batının çok önüne geçebiliriz."

KAYNAK : Milliyet