İngiltere ruhunu Suudilere sattı, yazıklar olsun!
İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesinin yazarlarından Owen Jones, "İngiltere ruhunu Suudi hanedanına sattı. Yazıklar olsun" başlıklı bir makale yazdı.
ABONE OLİngiltere'nin "dünyanın en iğrenç diktatörlüklerinden biriyle olan çıkarcı ilişkisinin" sonunda kamuoyunda tartışılmaya başlandığını belirten Jones, buna Yemen'de dünyanın en büyük insani krizlerinden birine dönüşen savaşın değil gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin yol açtığını belirtti.
"Fakat bu tartışmaların çok sürmesini beklemeyin, İngiliz müesses nizamı ile Suudi tiranlığı birbirine dolanmıştır" diyen Jones, yazısına şöyle devam etti:
"Yönetici elitlerimizle muhaliflerin kafasını kesen, terör ihraç eden ve Yemen'de çocukları katleden bu rejim arasındaki bağlar, kesmek için fazlasıyla kârlı." diyerek sözlerine devam eden Jones, milletvekillerinin Suudi rejiminden para aldığını ve bunun karşılığında reformlara dair sahte bir algı yaratıldığını aktardı.
"Suudi rejimi İngiliz milletvekillerine yüz binlerce sterlin aktarıyor. Çoğu Muhafazakar, bazıları da İşçi Partili vekiller. Bu yıl Nisan ayında düzenlenen bir gezinin ardından İşçi Partili Paul Williams 'Modern ve ilerici bir Suudi Arabistan gördüm, bu ülke hakkındaki fikirlerim tamamen değişti' demişti. Ona kaynak aktaran Suudiler çok memnun olmuştur: Muhammed bin Selman döneminde kafa kesme cezaları iki katına çıktı, kadın hakları aktivistleri ve muhalifler tutuklandı ve yüz binlerce Yemenli katledildi. Reformlara dair sahte bir algı yaratmak için İngiliz vekilleri gezdirmek verimli bir yatırım."
Tüm bunların yanında sosyal hayat ve sivil toplum kuruluşlarının da içine işlemiş olan Suudi etkisi ve yatırımına değinen Jones, "Üniversiteler Suudi kraliyet ailesinden gelen paraları harcıyor. Yalnızca Oxford Üniversitesi'ne on milyonlarca dolar para aktarıldı. New York'taki müzeler artık Suudi paralarını kabul etmiyor fakat Londra'daki Doğal Tarih Müzesi, Kaşıkçı cinayetinin ardından müzede düzenlenen bir Suudi Büyükelçiliği etkinliğini iptal etme çağrılarına yanıt olarak Suudi Arabistan'ın önemli bir fon kaynağı olduğunu söyledi." dedi.
"Suudi Arabistan hepimizi tehdit eden bir tiranlık. Taliban, El Kaide ve IŞİD'in ortaya çıkışında merkezi bir role sahipti. Kadınları canavarca bir baskı altına alan, eşcinsellere ve 'cadılara' ölüm cezası veren, tüm siyasi partileri ve özgür basını yasaklayan, Yemen'de insanları parçalamak için İngiliz ve Amerikan silahları kullanan bir ülke. İngiltere'nin Suudi hanedanı ile ittifakı, yönetimdeki elitlerin diğer ülkelere insan haklarından bahsetmesinin büyük bir yalan olduğunu gösteriyor. Yabancı rejimleri bir kötüler hiyerarşisinde sıralanıyor fakat bu sıralama rejimlerin ne kadar acımasız olduğuna göre değil Batı çıkarlarına ne kadar hizmet ettiklerine göre yapılıyor. Ülkemizin çökmekte olan toplumsal düzeninin meşruiyetini yitirmesinin çok fazla nedeni var. Bu kanlı ilişki de diğer nedenler kadar dikkat çekici."