Mursi'yi seçildiği gün katlettiler

Mısır'da darbe öncesi Muhammed Mursi'nin kabinesinde Enformasyon Bakanı olarak görev yapan Selahaddin Abdulmaksut, önemli açıklamalarda bulundu.

ABONE OL
GİRİŞ 19.06.2019 06:16 GÜNCELLEME 19.06.2019 06:16 DÜNYA
Mursi'yi seçildiği gün katlettiler

Mursi'nin sistematik işkenceyle şehit edildiğini söyleyen Mısırlı eski bakan, "Cumhurbaşkanımız Mursi'ye 6 yıl boyunca işkence edildi. Daha ilk tutuklandığı dönem kendisini zindanda öldürmek için planlar yapıldı. İşkenceyle katletme sürecine Suud, İsrail ve BAE doğrudan dahil oldu" dedi. Abdulmaksut, Mursi'nin 'seçildiği gün katledilmesinin' de özel mesaj niteliği taşıdığını belirtti. Muhammed Mursi, 16-17 Haziran 2012 tarihinde yapılan Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, oyların yüzde 51.7'sini alarak ülkenin seçilmiş ilk lideri olmuştu.

 

"HAKİMLERİN HEPSİ PİYON"

General Abdulfettah Sisi'nin meşru yönetime karşı giriştiği darbe girişiminde harici unsurların önemli yer tuttuğuna vurgu yapan Mısır eski Enformasyon Bakanı Abdulmaksut, cunta yargıçlarınca yürütülen 6 yıllık mahkeme sürecinin basit bir tiyatrodan ibaret olduğunu ifade etti. "Mursi hem kabine arkadaşım hem de dostumdu. İslam dünyası büyük bir değerini kaybetti. O inandığı dava uğruna katillerle işbirliğini reddeden tavizsiz tutumu ile örnek oldu. Kendisini yargılayan darbeci cuntaya meydan okudu. Mursi ve diğer arkadaşlarımızın yargılanma süreçlerinde cuntanın atadığı hakimler piyon olarak kullanılıyor. Farklı merkezlerden alınan emirleri uyguluyorlar' diyen Abdulmaksut şunları söyledi:

 

"İSRAİL, BAE VE SUUD DARBENİN İÇİNDE OLDU"

"Kardeşim Mursi, 6 yıllık tutukluluk döneminde ailesiyle yalnızca 2 kez görüştürüldü. Koskoca 6 yıl boyunca tek başına kaldığı küçücük hücrede bedeni ve aklına olduğu kadar ruhuna da eziyet ettiler. Mursi şehit olduğunda, 'Filistin ve Katar ajanlığı' gibi komik bir suçlama ile açılan davada yargılanıyordu. 2012 yılında görevi başında iken İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında tarihe geçen bir konuşma yapmış ve İsrail'e şöyle meydan okumuştu: 'Şayet İsrail bombardıman ve işgallere son vermezse Mısır halkının kahredici gücünü görecektir.' Şehit liderin işte bu sözleri ve Katar yönetimi ile Recep Tayyip Erdoğan ile olan dostluğu 'ihanet unsuru' olarak görüldü. İsrail, BAE ve Suud, darbe ve sonrası sürecin hep içerisinde oldular. Mursi'ye mazlumların yanında oluşunun hesabını sordular. Mursi seçildiğinde başkanlık sarayına taşınmadı ve kirada oturduğu evde yaşamaya devam etti. Görevdeyken hiç maaş almadı. Fakir dostuydu. Son derece şeffaf ve net bir kişiliğe sahipti. Mısır halkı ve ümmetin felahı biricik gündemiydi. Sisi ve arkasında duran karanlık ittifak işte böyle bir vatan evladını katletti. İslam dünyasının ona gösterdiği sevgi tek tesellimizdir. Müslümanlar bu çarşamba gününü kara çarşamba ilan etti. Mursi'nin şehadeti birçok şeyi değiştirecektir. Bu sebeple cenazesi dahi Sisi ve müttefiklerini korkuttu. Naaşını sabaha karşı birkaç kişiyle defnettirdiler. Mısır bu karanlık dönemden çıkacaktır. Mursi bu kutlu şehadeti ile bir meşale oldu ve nice nesiller bu ışıkla aydınlanacaktır inşallah."

Yeni Şafak