Miçotakis'in zor seçimi: Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak zorunda
Haber7 yazarı Taha Dağlı, Çipras hükümetini devirerek tek başına iktidara gelen Miçotakis hükümetinin, devraldığı sorunları "Miçotakis'in Türkiye ajandası" adlı köşe yazısında kaleme aldı. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs başta olmak üzere çok sayıda sorunun olduğunu söyleyen Dağlı, "Miçotakis özellikle ekonomik sözlerini yerine getirmeye çalışırken Türkiye ile iyi ilişkiler kurma zorunluluğunu hissedecek" diye yazdı.
ABONE OLİşte Taha Dağlı'nın o yazısı;
Yunanistan’da Çipras dönemi kapandı, başbakanlık koltuğuna Kiriakos Miçotakis oturdu.
Bu değişim, Türkiye ilişkilerine nasıl yansır?
Özellikle Çipras’ın son dönemindeki Türkiye ile gerginlik içeren politikalarda bir değişiklik olur mu?
İki ülke arasındaki en önemli kriz başlığı Doğu Akdeniz ve Kıbrıs.
Bu konuda Miçotakis’in Çipras’tan daha ılıman olması beklenmiyor ama şu bir gerçek ki Yunanistan-Türkiye ilişiklerine yön verecek en önemli etken Yunanistan’ın ekonomisi.
Miçotakis ekonomik beklentiler sonucu seçim kazanan bir lider.
Çipras ağır ekonomik şartlar altındaydı ve Makedonya meselesinde de ciddi kan kaybına uğramıştı.
AB ile imzaladığı mali disiplin anlaşması nedeniyle AB’nin politik söylemlerinin de etkisi altındaydı.
Miçotakis Makedonya meselesinde Çipras’a göre daha avantajlı pozisyonda.
Mali disiplin konusunda AB’ye bağımlılık bu yeni dönemde de devam edecek olsa da ekonomik krizin ağır faturasının büyük bölümü Çipras döneminde ödendi.
Bu bağlamda Miçotakis AB’nin ağır mali boyunduruğundan kurtulduğu ölçüde, AB politikalarının yanında kendi politik duruşunu sergileme imkanını bulabilecektir.
Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin en büyük şifresi aslında Yunanistan ekonomisi.
Yunan uzmanlar en önemli ticari partnerlerinin Türkiye olduğunu vurguluyor.
Miçotakis ağır krizin faturasının ödenmeye başladığı bir dönemde Yunanistan’ın başbakanı oldu ve ekonomik vaatlerle ön plana çıktı.
Bu vaatlerini gerçekleştirirken ticari konularda Türkiye ile birlikte hareket etmek onun elini kolaylaştıracaktır.
Ekonomi konusu bu anlamda Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin iyileşmesi adına bir anahtar değeri taşıyor.
Ancak ortada çok ciddi bir sorun var, Doğu Akdeniz-Kıbrıs meselesi.
Çipras bu konuda ne kadar şahinse Miçotakis’in de öyle olacağından şüphe yok.
Çipras’ın ilk yıllarındaki Türkiye ile ılıman ilişkiler, Doğu Akdeniz doğalgazında safların belirgin hale gelmesiyle daha gergin bir hal aldı.
Yeni başbakan Miçotakis’in bu gerginliği sona erdirecek hamlelerde bulunması ise uzak ihtimal olarak görülüyor.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleriyle ilgili Çipras AB’den yardım istemiş ve Türkiye’ye yönelik yaptırım talebinde bulunmuştu.
Yunanistan’daki seçim öncesi Miçotakis de benzer şekilde Türkiye’ye yönelik AB’nin adım atması gerektiğini savunmuştu.
AB, Türkiye’ye karşı herhangi bir yaptırımda bulunabilir ya da bulunamaz orası ayrı ama ortadaki veriler Çipras dönemindeki Doğu Akdeniz gerginliğinin Miçotakis’le devam edeceğini gösteriyor.
Miçotakis özellikle ekonomik sözlerini yerine getirmeye çalışırken Türkiye ile iyi ilişkiler kurma zorunluluğunu hissedecek.
Doğu Akdeniz-Kıbrıs problemi ise kalıcı görünüyor.
Ekonomik ihtiyaçlardan doğan Türkiye ile ticari ilişkiler, Doğu Akdeniz problemi devam etse de tansiyonun zaman zaman düşme ihtimalini de beraberinde getiriyor.
Miçotakis bu gerginliği azaltmayı isteyecektir.
Ancak bilhassa milliyetçi oylarla seçim kazandığını hesaba katacak olursak bunu yaparken işinin zor olduğu da ayrı bir gerçek.
Meseleye Türkiye penceresinden bakınca ise Türkiye’nin komşusu Yunanistan’a elinden gelen özveriyi gösterdiğini görüyoruz.
Kıbrıs konusunda Yunanistan’ın garantörlüğüne saygı duyan, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinde kim hangi yasa dışı masayı kurmuş olursa olsun, kendi uluslararası haklarını gasp ettirmemek adına tüm tehditlere rağmen faaliyetlerini sürdüren ve bu konuda geri adım atmayan bir Türkiye var.
Karşı tarafın her türlü agresif tutumuna rağmen komşusu Yunanistan’ı bulunduğu ölçekte değerlendirip, ona göre tutum sergileyen bir Türkiye var.
Çipras’la iyiyken iyi, agresifken aynı ölçüde agresif olan bir Türkiye gördük.
Miçotakis de nasıl yaklaşırsa o denli karşılık alacaktır, Türkiye’den.
Neticede seçim oldu, kazanan tarafı Başkan Erdoğan arayıp, tebrik etti. Erdoğan yeni dönemde temennilerini de dile getirdi.
Türkiye’nin bu davranışı, Yunanistan’dan "ille de" dostluk beklentisinden ziyade ne kadar dostluksa, "benden de o kadar" demektir.
Ve bu anlamda ilk adımı atan taraf olmaktır.