Fırat'ın doğusundaki tüm planları çökebilir

Haber7 yazarı Taha Dağlı, Fırat'ın doğusuna olası operasyon planını ele alan bir yazı kaleme aldı. Dağlı yazısından, Pentagon'un daha önce yaptığı planların Türkiye tarafından yapılan operasyonlarla çökertildiğini yazarken, Washington yönetiminin yaptığı yeni planın yine Türkiye'nin olası operasyonuyla tekrar çökebileceğini belirtti. Dağlı özellikle de Kamışlı'daki petrol kaynaklarının ABD için önemine vurgu yaptı.

ABONE OL
GİRİŞ 07.08.2019 10:03 GÜNCELLEME 07.08.2019 10:06 DÜNYA
Fırat'ın doğusundaki tüm planları çökebilir

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı;

 

 

Türkiye Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon için gün sayarken, Pentagon’da telaş var.

ABD, operasyon olmasın diye Türkiye’yi ikna etmeye çalışıyor.

 

 

Çünkü Türk askerinin bölgeye girmesi ABD’nin Suriye politikasını alt üst edebilir.

Türkiye 2016’dan bu yana Suriye’de operasyon yapıyor.

2016’da Azez-Cerablus terörden temizlendi.

2017’de İdlib’de Türk askeri varlığı başladı.

2018’de Afrin PKK’dan kurtarıldı.

2019’da ise sıra Fırat’ın doğusuna geldi.

Bugüne kadar yapılan operasyon alanları ABD’nin Suriye’de kendisine ait belirlediği mıntıkalar değildi.

Fırat’ın doğusu ise Pentagon tarafından sahiplenilmiş durumda.

Yani bu operasyonla Türkiye, ABD üslerinin bulunduğu bölgelere girmiş olacak.

Fırat’ın doğusu ABD himayesindeki PKK-PYD teröristlerinin işgalinde tutuluyor.

Bu bölgelerde Amerika’nın 25 civarında askeri üssü var.

Türkiye operasyonda ısrarlı.

Bu ısrar sadece bugüne özel değil.

2016 Haziran ayında PYD terör örgütü DAEŞ bahanesiyle Münbiç’i işgal ettiğinde Türkiye’nin kırmızı çizgisi aşılmıştı.

Türkiye o tarihten itibaren ABD’ye defalarca “PYD-PKK Suriye’nin kuzeyinden çekilsin” dedi.

Obama döneminde başlayan oyalama taktiği Trump dönemiyle devam etti.

Ancak artık ABD’nin bu taktiği sürdürme olasılığı kalmadı.

Türkiye yaklaşık bir yıldır sınıra sevkiyat yapıyor.

Suriyeli muhalifler de operasyona hazır hale getirildi.

ABD kabul etse de etmese de operasyon başlayacak gibi görünüyor.

ABD cephesinde Türkiye’nin 2016’daki Fırat Kalkanı harekatı olumsuz bir durumdu.

Pentagon Suriye politikasını PKK-PYD üzerine kurmuş durumda.

O tarihte amaçları Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e inen bir terör koridoru kurmaktı.

Fırat Kalkanı ile bu plan bozuldu.

Ancak ABD B planına geçti.

2018’e gelindiğinde Türkiye Afrin’e girdi.

Bu da ABD’nin istemediği bir gelişmeydi.

PKK-PYD ABD’den yardım istese de Pentagon Zeytin Dalı harekatını engellemeye yönelik adım atamadı.

ABD’nin B planı da bozulunca bu kez devreye alternatif planlar sokuldu.

Amaç Fırat’ın doğusundaki PKK teröristleriyle, Deyrizzor üzerinden Golan’a kadar giden oradan da Ürdün’e oluşan hattı kontrol altında tutmaktı.

Pentagon, Afrin’deki bozgun sonrası bu plana yoğunlaştı.

Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon ABD’nin alternatif planının da çökmesine yol açabilir.

Çünkü özellikle Fırat’ın doğusunda Kamışlı bölgesi ABD için büyük önem taşıyor.

Zira burada petrol kuyuları var.

Bilhassa da Rumeylan kasabasında.

Rumeylan Kamışlı yakınlarında, Cizre’nin karşısında yer alıyor.

2013’ten itibaren PKK işgalinde.

Suriye’de günlük petrol üretiminin en çok yapıldığı yerlerden birisi.

Rumeylan’da 2013’te PKK teröristleri günde 150 bin varil petrol çıkarıyordu.

Bugün bu sayı arttı.

Bazı kaynaklar günlük petrol üretiminin 500 bin varilden fazla olduğunu vurguluyor.

PKK teröristleri Rumeylan’dan çıkardığı petrolü Esed rejimine satıyor.

Gelir ABD’nin himayesinde teröristlerin kasasına giriyor.

Bu gelir ABD için de önemli.

Teröristlere bugüne kadar gönderilen binlerce tır dolusu silahın ödemesi bu gelirle yapılıyor.

ABD için Rumeylan PKK’ya harcanan para demek.

ABD’nin Suriye’de kurduğu terör çarkı, PKK işgalindeki bu kuyulardan elde edilen petrol gelirleriyle döndürülüyor.

Pentagon’un ısrarla Türkiye’ye “operasyon yapmayın” demesinin sebeplerinden biri de bu.

Sözünü ettikleri barış koridorunun 14 kilometre derinlikle sınırlı tutulmasında da bundan dolayı ısrarcılar.

Çünkü derinlik genişlerse PKK, petrolden uzaklaşacak.

Rumeylan’la birlikte güneyde yine PKK işgalindeki El Ömer kuyuları da riske girmiş olacak.

Dahası Türk askerinin bölgedeki varlığı, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinden başlatıp, güneybatısına kadar indirdiği terör koridorundaki enerji transfer hattını da tehlikeye sokacak.

O nedenle ABD, operasyona karşı çıkıyor.

Peki Türk askeri Fırat’ın doğusuna girerse ne olacak?

ABD askeriyle Mehmetçik karşı karşıya gelecek mi?

ABD, operasyonu engellemek için saldırıya geçer mi?

Tüm bu soruların cevabının Amerikalılar için daha fazla endişe kaynağı olduğunu söylersek yeridir.

Türk askeriyle karşı karşıya gelmek istemeyen bir Amerika var.

Pentagon kaynakları bunu daha önce bir çok kez dile getirmişlerdi.

Çünkü Türkiye’nin gücüyle orantılı ısrarının ne anlama geldiğini en iyi Amerikalılar biliyor.

Herkes farkındaki ABD’nin, bölgedeki askeri varlığına rağmen Türkiye’ye operasyon defterini kapattıracak bir gücü yok.

Böyle bir güçleri olsa “limitli operasyona” razı olmazlar ya da derinliği 14 kilometreyle sınırlı koridorların pazarlığını yapmazlardı.

Kestirip, atarlardı. Ama bunu yapamıyorlar.

Türkiye sahadaki varlığıyla masadaki gücüne güç katabiliyor, eğer 2016’da “sakın girmeyin” dediklerinde Suriye’ye girmekten vazgeçilseydi bugün böylesine bir gücümüz olmayacaktı.

Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon 2016’da başlayan sürecin devamıdır.

Bu geri adımı olmayan bir süreçtir.

ABD Türkiye’nin neler yapabileceğinin farkında, Türkiye’yi korkuyla sindiremeyeceğinin farkında, geri adım attıramayacağının farkında.

Ciddi bir telaş içerisindeler ve bu panik havası Amerikalıların pazarlık masalarına da yansıyor.

Türkiye ise orantılı politika ve hamleleriyle, ABD karşısında “güçlü devlet” nasıl olunur, tam anlamıyla bunun dersini veriyor.

KAYNAK : Haber7