Operasyon'daki DEAŞ bilmecesi! İtibarsızlaştırmaya çalışılıyor
Haber7 yazarı Taha Dağlı Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik gerçekleştireceği operasyondaki 'DEAŞ bilmecesinin cevabını' yazdı.
ABONE OLTaha DAĞLI/Haber7
Trump yönetimi Tel Abyad-Rasulayn hattındaki askerlerini çekiyor. Beyaz Saray bu durumu izah ederken ortaya bir DAEŞ iddiası attı.
Trump yönetimi “biz çekiliyoruz ama DAEŞ’in sorumluluğu Türkiye’ye ait” dedi.
Peki bu ne anlama geliyor, Amerika operasyon karşılığında Türkiye’nin sırtına DAEŞ küfesini mi bindirmiş oluyor?
DAEŞ’le mücadele kapsamında daha önce ele geçirilen on binlerce terörist var.
Bunlar kendileri gibi terörist olan PKK’lıların elinde tutuluyordu.
Sorumluluk ise Amerika’daydı.
Fırat’ın doğusunda Türkiye sınırı boyunca uzayan bölgelerde DAEŞ teröristlerinin bulunduğu çok sayıda hapishane ve kamp var.
Türkiye Fırat’ın doğusuna girmekle bu kadar kararlıyken, Amerika Başkanı Trump çekilme kararı aldı.
Hem de Pentagon’a rağmen.
Trump 4 Nisan 2018 ve 19 Aralık 2018 tarihlerinde de “çekiliyoruz” demişti.
O iki açıklama da Başkan Erdoğan’la görüştükten sonra gelmişti.
Bu kez yine Erdoğan’la görüştü ve “çekiliyoruz” dedi.
Gerçekten de Amerikan askerlerinin çekildiği ortaya çıktı.
Trump’a Amerika’da büyük tepki var. Hem de medya ve hem de Pentagon’dan.
Amerika Başkanı için çekilmenin ise önemli bir sebebi bulunuyor.
Seçim sürecine girilirken başı dertte olan Trump, Suriye’deki Amerikan askerlerinden kaynaklı bir sorun yaşamak istemiyor.
Türkiye’nin geri adım atmayacağını anlayınca Türk askeriyle Amerikan askerinin karşı karşıya gelme riskini göze alamadı. Çünkü tam da seçim sürecinde Suriye’den tabutta asker gelmesine tahammülü yoktu.
Trump tepkileri beraberinde getiren çekilme ve Türkiye’ye operasyon için yol veren kararını açıklarken, “gidiyoruz ama DAEŞ’i Türkiye’ye bırakıyoruz” mesajı verdi.
Trump’ın daha önce sıkça duyduğumuz tüccar ağzıyla yaptığı açıklamalara benzer bir dil kullanan Beyaz Saray, “Amerikalı vergi mükellefleri üzerinde büyük bir yük haline teröristlerden kurtuluyoruz” dedi.
Yani Trump kendi askerini çekip, Türkiye’nin operasyonuna engel olmazken, Amerikan halkının parasını düşünüp, DAEŞ’i sırtından atmış oluyordu.
Hemen saldırı geldi. Özellikle sosyal medyada Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonu itibarsızlaştırmak adına, “Amerikalılar çekildi ama DAEŞ’i de bize fatura ettiler” diye.
Peki bakalım, gerçekten öyle mi?
Suriye’de yaklaşık 70 bin DAEŞ’li var. Hepsi terörist değil çünkü eşleri ve çocukları da bu sayıya dahil. DAEŞ teröristlerinin 10 bini ise Avrupalı.
Teröristlerin büyük bölümü El Hawl ya da el Hol olarak adlandırılan bir kampta tutuluyor.
70 binin neredeyse yüzde 90’ı burada.
Bu kamp, Haseke’nin güneyinde, Deyrizor’un kuzeyinde, Irak sınırı yakınlarında bulunuyor.
Türkiye’nin operasyon alanı içinde değil üstelik çok ama çok uzak bir noktada.
Yani Türkiye operasyona başladığında DAEŞ’lilerin büyük bölümü bizim askerimizin girdiği topraklarında kilometrelerce uzağında kalmış olacak.
Güvenli bölge olarak planlanan alanlarda ise iki küçük kamp var.
Buradaki teröristlerin sayısı da kesinlikle iddia edildiği gibi 10 bin falan değil.
Tam olarak belli olmasa da az sayıdaki teröristten bahsediliyor.
Bir de şunu unutmayalım.
PKK, Zeytin Dalı harekatı sırasında elindeki DAEŞ teröristlerinin bazılarını kendi üniformalarını giydirip, Türk askerine saldırmak için Afrin’e yollamıştı.
Bugün de aynı durum söz konusu.
PKK, yine Amerika’nın sözde bizim sırtımıza yıktığı DAEŞ teröristlerinden, anlaşmayı kabul edenleri, kendi safına katma pazarlıklarına başladı bile.
Kaldı ki Türkiye Suriye’de 2014’ten bu yana DAEŞ’le gerçek anlamda mücadele eden tek güç oldu.
2016’da Cerablus ve El Bab’a girdiğimizde buralarda DAEŞ’liler vardı ve hepsi askerimizce imha edildi.
Bugün yine Türk askerinin karşısına DAEŞ’liler çıkarsa sonları aynı olacaktır.
DAEŞ’lilerin maliyetli cezaevleri sorumluluğuyla ilgili Türkiye ile ABD arasında her hangi bir resmi metin imzalanmış falan da değil.
Sonuçta bu yükü Türkiye’ye yıkmaya teşebbüs etseler de kimse unutmasın ki DAEŞ’le mücadele için uluslararası bir koalisyon var ve o koalisyonu kuranlar da kendileri.
Bu kadar büyük önemle mücadele ettikleri DAEŞ terör örgütünü bir çırpıda tek bir ülkenin inisiyatifine bırakmayı onlar da kolay kolay kabul etmeyeceklerdir.