Türkiye'nin hamlesi planları altüst etti! Fransa bölgeden kovuldu

Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'na en fazla direnç gösteren ülkelerden biri Fransa oldu. Türkiye'yi operasyonu durdurmaya davet edip açıktan teröristlere destek veren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, tartışmayı NATO'nun varlığını sorgulamaya kadar vardırdı. Macron bu öfkesini sözde insani gerekçelerle perdelemeye çalışsa da bu paniğin altında YPG'ye yapılan 10 yıllık yatırımın boşa gitmesi yatıyor.

Macron Türkiye'ye saldırıp NATO'ya sert çıktı: Beyin ölümü gerçekleşti

PKK'NIN TOPÇU GÜCÜ

Fransa, Suriye'de söz sahibi olmak için teröristlere şimdiye dek her türlü desteği verdi. PKK elebaşlarını Paris'te ağırlayan Fransa, "insani yardım" adı altında bölgeye milyonlarca dolar akıttı. PKK işgalindeki Ayn el-Arab'da, Sırrin'de, Ayn İsa'da, Harab Işk köyündeki Lafarge çimento fabrikasında, Rakka'da, Tabka ve Münbiç'te askeri üsler kuran Fransızlar, özel kuvvet destekli topçu bataryalarıyla PKK'nın vurucu gücü gibi çalıştı. Teröristlerin inşa ettiği tünel, mevzi ve tahkimatlarda da Fransız izi var. Tünellerin betonu yoğunlukla Lafarge firmasından gelirken, tünel inşasına maddi destek için Fransa 'sivil toplum kuruluşları' kanalıyla 200 milyon dolar para gönderdi.

DEAŞ'a haraç veren Fransız Lafarge hakkındaki soruşturma iptal edildi

ÖRGÜTE HARAÇ VERDİ

Suriye ve Irak'ın yeniden inşasında söz sahibi olmak için Lafarge üzerinden buraya yatırım yapan Fransızlar, 680 milyon dolarlık yatırımın dışında terör örgütü DEAŞ ve PKK'ya da haraç verdi. Soruşturma raporlarına göre Lafarge, terör örgütlerine en az 15 milyon dolar ödedi. Fakat Paris Temyiz Mahkemesi, "insanlığa karşı işlenen suçlarda suç ortağı olduğu" gerekçesiyle Lafarge hakkında geçtiğimiz yıl açılan soruşturmayı iptal etti. Şirket hakkında "terör örgütüne finans sağladığı" gerekçesiyle açılan dosya halen kapanmadı ancak bu dosyanın da kapanmasına kesin gözüyle bakılıyor.

PLANLAR SUYA DÜŞTÜ

PKK'nın Suriye'deki geleceğinin tehlikeye girmesi, Fransız yatırımları önünde kabuslardan biri oldu. Barış Planı Harekatı ile Paris'in bozulan planlarından birisi de petrolle ilgili. 90'lı yıllarda Total şirketiyle bölgeye girip çıkan Fransızlar, PKK işgalleriyle birlikte Suriye'deki enerji oyununa dönmeyi planlıyordu. TSK'nın son harekatı, Fransızları yeniden düşünmeye sevk etti. Gelişmeleri yorumlayan Paris Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Arif Esin, Fransa'nın Suriye'deki asıl amacının PKK değil petrol yatakları olduğunu belirtirken, Osmanlı'nın çözülmesinden bu yana Fransa'nın gözünü Suriye'ye diktiğini hatırlattı. Esin, şunları söyledi: "Fransa'nın PKK/YPG'ye açık bir şekilde desteği var. Avrupa, Suriye'de Fransa marifetiyle bir etki oluşturuyor. Bölgedeki asıl mesele petrol yataklarına ulaşmak. Fransa'nın uluslararası petrol şirketleri var. Bir de geçmişten kalan büyük devlet kompleksi var. Bugün büyük bir devlet olmamasına rağmen uluslararası oyuncu olarak yer alamadığı ve kolonici bir devlet olduğu için bu tür refleksler alıyor. Bugün görünen tabloya bakarsak Fransa, Barış Pınarı Harekatı ile sonsuza dek Orta Doğu coğrafyasından çıkmış durumda. Bölgedeki çimento fabrikasının dışında, Esed rejiminde olan petrol rafinelerine parça satışı yapıyor."