Türkiye'nin hamlesi İsrail ve Mısır'ı birbirine düşürdü
Türkiye’nin Akdeniz’de Libya ile yaptığı anlaşmayla İsrail, Güney Kıbrıs ile mutabakatta kayıp yaşayınca 12. parselden pay istedi. Telaşlanan GKRY yüzde 10 pay verdi. Mısır’da ise darbeci Sisi, GKRY-İsrail işgaline göz yumdu. Sisi, “7 bin kilometrekare alan kaybı olacağı” uyarılarını gözardı ederek Yunanistan ile münhasır bölge görüşmelerini sürdürdü.
ABONE OLDoğu Akdeniz’de, uluslararası hukuk uyarınca adalar üzerinden hak iddialarının geçersizliği, Türkiye-Libya anlaşmasıyla somutlaştı. Rumların tepkilerinin asıl nedeni ise bu uyanışın on yıllardır bölgede giriştikleri işgal planlarını açık etmesi ve kendilerine ciddi maliyet yaratması.
Türkiye, Libya’ya baktığı diyagonal bakışı İsrail’e çevirdiğinde, Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alan çizgisi GKRY MEB’inin sözde 1. parselinin ortasından başlıyor ve 10 ila 11. parselin üzerinde bulunan 6 ve 7. parsellerin yarısını da kapsayacak şekilde düz bir çizgi oluşturuyor. İsrail deniz yetki alanı sınırlandırmasını Türkiye ile yaparsa, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) bıraktığı 12. parselin tamamı, 8, 9 ve 11. parsellerin büyük kısmı ile 1, 7 ve 10. parsellerin de bir kısmını deniz alanlarına katıyor.
GKRY'nin Mısır, İsrail ve Lübnan'dan gasp ettiği toplam alan: 30.057 km
TEL AVİV İSTEDİĞİNİ ALDI
Bu hesaplamalara göre, GKRY’nin uluslararası hukuka aykırı olarak belirlediği MEB alanı üzerinden İsrail ile yaptığı anlaşmada İsrail’in kaybı 4 bin 600 kilometrekarelik bir deniz alanına karşılık geliyor. Bu kaybı kısa bir süre önce gören İsrail ise hakkını geri almanın yollarını arıyor. Edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin ortaya koyduğu diyagonal haritaların eline geçmesi üzerine harekete geçen İsrail yönetimi, GKRY ile yeniden masaya oturarak 12. parselden pay istedi. Uluslararası hukuk gereği bu alanları adeta gasp eden GKRY, bu haritaları savunamayınca, İsrail’e yüzde 10 pay vermek zorunda kaldı.
GKRY'nin Mısır, İsrail ve Lübnan'dan gasp ettiği toplam alan: 30.057 km
REDDEDİLMESİNİ İSTİYOR
Şükri’nin Yunanistan’ın teklifinin reddedilmesini önerdiği belgede ayrıca, Mısır yönetiminin Yunanistan’ın Akdeniz sınırları önerisinin kabul edilmesi durumunda, “Mısır’ın karşısındaki Türkiye karasularının açıklarında yer alan bölgelerin de Yunanistan’a geçişini zımnen kabul etmiş olacağı” kaydedildi. Bir diğer belge ise Sisi’nin Mısır’ın haklarının gaspına nasıl izin verdiğini ortaya koyuyor. GKRY ile MEB anlaşması imzalayarak 2003 yılında Mısır’ın 21 bin 500 kilometrekare büyüklüğünde bir deniz yetki alanını GKRY’ye kaptıran Mısır yönetimi, bu hakkını geri almak için herhangi bir teşebbüste bulunmazken, Yunanistan ile anlaşması halinde Doğu Akdeniz’de 15 bin kilometrekarelik bir hakkından daha vazgeçmiş olacak.
TÜRKİYE GEREĞİNİ YAPAR
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İtalyan Corriere della Sera gazetesine verdiği mülakatta Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri değerlendirdi.
Doğu Akdeniz’de Kıbrıs açıklarında Türkiye’nin arama ve sondaj faaliyetlerinde Türkiye’nin güç kullanıp kullanmayacağı sorusu da yöneltilen Çavuşoğlu, “Biz, KKTC’nin garantörüyüz. (Kıbrıs meselesinde) Biz çözüm bulmak için her şeyi yaptık. Rum tarafı bir anlaşma yapmak istemiyor. Doğal gaz arama faaliyetleri üzerine tek taraflı etkinliklerin olmaması ve gelirlerin komisyon tarafından paylaştırılmasını öneriyoruz. Biz bunu Rumlara, Yunanistan’a, Avrupa Birliği’ne (AB) ve Birleşmiş Milletler’e kadar hepsine ilettik. Ama iş birliği istemiyorlar ben de gemilerimi göndermek zorunda kaldım. Biz kimseyle savaşmak istemiyoruz ama gemilerimi korumam gerekiyorsa da gereken önlemler neyse bunları alırım” yorumunu yaptı.
Yeni Şafak