Tarihe geçen salgın hastalıklar hangileridir? Dünya nüfusunu etkileyen salgın hastalıklar

Son 3 aydır tüm dünyayı etkisi altına alan ve büyük bir tehlikeyle ilerlemeye devam eden corona virüs, insanlık tarihinin en tehlikeli salgın hastalığı olarak tarihe geçmekte. İnsanlığın binlerce yıllık geçmişi göz önünde bulundurularak, corona virüsten daha tehlikeli ve önü alınamaz salgın hastalıkların yaşandığı görülmektedir. Avrupa tarihinin seyrini değiştiren veba, Antik Mısır’da başlayarak dünyaya yayılan sıtma, ilk kez Hindistan’da başlayarak Afganistan, Rusya ve Avrupa’ya kadar uzanan ve milyonlarca insanın ölmesine neden olan kolera hastalıkları gibi. Bu tehlikeli ve insanların büyük bir kıyımla yok olmasına neden olan hastalıklar bazen biyolojik silah, bazen nüfus dağılımını kontrolü altında tutmak isteyen güçlerden kaynaklı olarak meydana gelmiş ve gelmeye de devam etmektedir. 

TARİH BOYU SALGIN HASTALIKLAR

İnsanlığın yok olmasına ve günümüz nüfusunun oluşmasında en etkili hususlardan biri savaş diğeri ise salgın hastalıklardır. Savaşlarda dahi ölmeyen insanlar salgın hastalıkların pençesinden kurulmayarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Salgın hastalıklardan kurtulamama ve ciddi can kayıplarına neden olmasının en önemli nedeni ise bilimin ve sağlık sektörünün günümüze kıyasla gelişmemiş olmasıdır. Salgın hastalıkların olmadığı varsayacak olunursa günümüz dünya nüfusunun şu ankinden çok daha faza olacağı yadsınamaz bir gerçektir. Farklı dönemlerde insanlığın yok olmasına neden olan salgın hastalıklar:

VEBA

Orta Çağ Avrupa’sının yok olmasına neden olan veba, yaygın bilinen adıyla kara ölüm, aslında Çin kaynaklı bir hastalıktır. İnsandan insana geçmeyen, ancak hayvandan (fare) insana geçen veba, Moğolların her yeri işgal edip yok ettiği, yakıp yıkarak ülkeleri ele geçirdiği dönemde vebadan ölen askerlerini mancınıklarla Kefe’ye atması ve ardından da tüm Avrupa’ya yayılmasına neden olur. 1347 yılında gerçekleşen bu hadise, Kefe Cenevizlerin elinde olan ve ticari ehemmiyeti olan bir liman kentidir. Cenevizlerin gemilerine bulaşan veba, buradan Avrupa’ya giderek hastalığın tüm Avrupa’yı yok etmesine neden olur. Moğolların 1347 yılında gerçekleştirdiği bu hareket, tarihe ilk biyolojik savaş olarak geçer ve Avrupa’nın %40’ının ölmesine neden olur.

SITMA

İlk kez Antik Mısır’da görülen sıtma hastalığı kitleler halinde ölümlere neden olur. Kirli su kaynaklarından beslenen sineklerin insanlarla temasa geçmesiyle yayılır. Antik çağlardan 20.yy’a kadar kitleler halinde milyonlarca kişinin ölmesine sebep olur. I. Dünya Savaşında Rus Ordusunda hızla yayılan sıtma, 60.000 Rus askerinin, 1934 yılında Ceylon’da 100.000 kişinin, 1938 yılında Brezilya’da 14.000 kişinin, 1942 yılında Mısır’da 12.000 kişinin ölmesine neden olmuştur. İlkel koşullarda yaşayan ve hayatlarını sıtma hastalığından muhafaza etmeye çalışan halk, yataklarının yanlarına su dolu kovalar koyarak sineklerin suya yapışmasını sağlayarak kendilerinden uzak tutmaya çalışmışlardır. 

KOLERA

Tarihteki en büyük kıyımlardan biri de kolera hastalığıdır. Neden kaynaklı olduğu çok uzun yıllar sonrasında tespit edilse de hala dikkate alınmadığından birçok kişinin ölümüne neden olmaya devam etmektedir. 1850 yıllarında içme sularının pis olmasından kaynaklı olan kolera hastalığı, Hindistan’da meydana gelmektedir. Hindistan’ın kutsal kabul ettiği ve ölü yakmasından kişisel temizliğine kadar her işini yaptığı Ganj Nehrinden tüm dünyaya yayılmıştır. Rusya, Afganistan ve muhtelif Avrupa ülkelerine yayılarak milyonlarca kişinin ölmesine neden olmuştur. Günümüze bakılacak olursa da Ganj Nehrinin suyunun kirlilik oranı normalinin çok üstünde olmasına rağmen kutsal sayıldığından dolayı hala birçok şey için kullanılmaya devam edilmektedir. 

İSPANYOL GRİBİ

1918-1920 yılında ortaya çıkan ve 50 ila 100 milyon arası kişinin ölmesine neden olan hastalık, o günün koşullarında ağlık sektörünün gelişmediği göz önünde bulundurularak hastalığın önüne geçilemeyerek tüm dünyaya yayılmasına neden olmuştur. I. Dünya Savaşının vuku bulduğu o yıllarda savaşın seyrini değiştirdiği ve hatta bitmesine de vesile olduğu bazı bilim insanları tarafından savunulmaktadır. 

CÜZZAM

Cildin muhtelif yerlerine yayılmış lekeler halinde kendini belli eden hastalık zaman içerisinde iç organları işlevsiz bırakarak kişilerin yavaş yavaş ölmesine neden olurdu. Bulaşıcı olup olmadığı geçmiş dönemlerde bilinmediği için hastalığın olduğu kişiler karantinaya alınarak toplum dışına itilirdi. Teşhis ve tedavinin mümkün olmadığı dönemlerde büyük kıyımlara neden olarak yüz binlerce kişinin ölmesine olmuştur. Günümüzde çoğu Afrika ülkeleri olmak üzere kısmen cüzzam hastalığı görülmektedir.

CORONA VİRÜS

İlk kez 2000’li yılların başında görülen ve mutasyona uğrayarak son halini lan yeni tip Covid-19 virüsü, ilk kez Çin’in Wuhan kentinde görülerek binlerce insanın ölümüne sebep olmaktadır. İlk belirtileri basit bir soğuk algınlığı ve grip gibi olan virüs ileriki düzeylerde iç organların işlevlerinin yitirmesine neden olarak ölüme kadar götürebilir. Bazı bilim insanları bu virüsün insan eliyle bu hale getirilebileceğini tezini savunmaktadır.