Faruk Aktaş: Bu ABD sizi satar haberiniz olsun!
Yeni Birlik Gazetesi yazarı Faruk Aktaş "Bu ABD sizi satar haberiniz olsun!" adlı köşe yazısında, Suriye'deki son gelişmeleri kaleme aldı. Bölgede "Kürt Devleti" kurma girişimlerini aktaran Aktaş, IKBY'nin özerklik referandumunun nasıl elinde patladığını hatırlatarak, Trump'ın asıl amacının tası tarağı toplayıp buradan gitmek olduğunu, ancak ABD'deki bazı kesimlerin buna izin vermediğini aktardı.
ABONE OLİşte Faruk Aktaş'ın yazısı;
"Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda kritik gelişmeler yaşanıyor.
ABD, iki yılı aşkın süredir uğraş verdiği bir planı hayata geçirme arifesinde.
Planın görünürdeki adı "Kürt grupları birleştirme".
Birleştirilmeye çalışılanlar PKK’nın Suriye kolu PYD ile Suriye Ulusal Kürt Konseyi’nin (ENKS) başını çektiği diğer Kürt gruplar.
Önce bu gruplar birleştirilecek ardından bu bölgede Kuzey Irak’takine benzer özerk ya da federal bir yapı kurulacak.
Bu planın sonraki safhaları da var.
Sonraki ilk safha Kuzey Irak ile bu bölgenin birleştirilerek PKK’nın etkin olduğu adı "Kürt ya da Kürdistan Devleti" olan sözde bağımsız bir devlet kurmak, sonrasında da bunun üzerinden Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sunun buraya bağlanmasını sağlamaya çalışmak.
Sözde bağımsız diyoruz çünkü bunu kurmaya çalışan PKK veya bu Kürt gruplar falan değil.
Bu planın sahibi de uygulayıcısı da ABD ve ona destek veren Fransa ile Türkiye’yi düşman gören kimi devletler.
Dolayısıyla kurulacak şey ister özerk, ister federal bir yapı isterse de devlet olsun.
Bu, tamamen söz konusu güçler için Türkiye’ye karşı kullanacakları bir piyon olacak.
Bu plan, ABD’de Obama döneminden kalan ve halen bu ülkenin bölge politikalarını belirleyen eski neoliberal kesimlerin planı.
Mevcut Başkan Trump’ın bu politikalara karşı olduğu biliniyor.
O tasını tarağını toplayıp buralardan çekilmek istiyor.
Ama bu kesimler buna izin vermiyor.
Trump’ın yeniden seçilmesi halinde bu planlarının rafa kalkma ihtimalinin güçlü olduğunu biliyorlar.
Joe Biden seçimi kazanırsa işleri kolay ama Trump kazanırsa bütün hesaplar yeniden değerlendirilmek zorunda kalınacak.
O nedenle aceleleri var.
ABD’de 3 Kasım’da yapılacak seçimler öncesinde bu planlarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bu plan için yoğun mesai harcıyor.
Hafta sonundan beri bölgede, taraflar arasında mekik dokuyor.
Önce PYD’nin denetimindeki Haseke’ye gitti.
Orada hem PYD hem de ENKS yetkileriyle görüştü.
"Bir an önce uzlaşın, anlaşmayı ilan edelim" diye bastırdı.
PYD anlaşmaya hazır ancak gelen bilgiler ENKS’nin buna sıcak bakmadığı yönünde.
ENKS, PYD’nin PKK olduğunu biliyor.
PYD ile anlaşma yapmasının PKK ile iş birliği anlamına geldiğini biliyor.
PKK ile iş birliği yapması halinde karşısında Türkiye’yi bulacağını biliyor.
Ve bunu istemiyor.
Dün Anadolu Ajansı’nın yerel kaynaklara dayanarak verdiği bir habere göre James Jeffrey, hem PYD’ye hem ENKS’ye, "Korkmayın, Türkiye artık size operasyon yapmayacak" diye garanti vermiş.
ABD, Afrin’e yönelik Zeytin Dalı ve sonrasında Barış Pınarı operasyonları öncesinde de PYD/YPG’ye aynısını söylüyordu.
"Arkanızda biz varız, Türkiye size hiçbir şey yapamaz" diyordu.
Ancak Türkiye’nin kararlılığı ve sahadaki gücü karşısında onları korumadığı, koruyamadığı gibi tası tarağı toplayıp geri çekildi.
PKK çevreleri aylarca, "ABD bizi sattı" diye feryat figan etti.
Hala ediyorlar.
Aynısını ABD, Kuzey Irak’ta Barzanilere de yaptı.
Onları bağımsızlık referandumu konusunda teşvik etti, destekledi.
Sonra ortada bıraktı.
Irak ordusu ve İran destekli Haşdi Şabi güçleri üç gün içinde Kerkük başta olmak üzere enerji zengini tüm bölgeleri bunların elinden aldı.
Mesut Barzani defalarca açıkladı, "ABD bizi sattı, ABD bizi hayal kırıklığına uğrattı" diye.
Bunların tümüne birden hatırlatalım.
Yine aynısı olacak.
Türkiye asla böyle bir iş birliğine göz yummayacak.
Terör örgütü ile iş birliği yapan herkes terörist muamelesi görecek.
Türkiye ister ABD, ister Fransa, ister başka bir ülke veya ülkelerin himayesinde olsun.
Kendisi için beka sorunu olarak gördüğü bu terör tehdidi karşısında asla sessiz kalmaz, kalmayacaktır.
O nedenle bu kesimlerin hesaplarını yaparken bunu göz önünde bulundurmaları kendi yararlarına olacaktır.
Bu bölgenin tarihi ABD ve diğer küresel güçler tarafından kullanılıp kullanılıp çöp sepetine atılan sayısız terör örgütüyle doludur.
PKK da öyle ya da böyle bugün veya yarın, er geç o çöp sepetine atılacaktır.
Sizler meşruyken, terör örgütüyle iş birliği yaparak kendinizi gayri meşru duruma düşürmeyin. Halklarınızın haklarını koruma konusundaki haklı mücadelenizi terör pisliğine bulaştırarak kirletmeyin.
Bunların tümü boş vaatler.
Bu boş vaatlere kanıp Türkiye’yi karşınıza almayın.
Sizin için iyi olmaz.
Bizden söylemesi."