Amerikalı senatörlerden Netflix'e 'Uygur Türkleri' mektubu
Amerikalı beş Cumhuriyetçi senatör, film ve dizi platformu Netflix'e bir mektup göndererek, Çin'in Uygur Türklerine yönelik ihlallerini savunan Çinli yazar Liu Cixin'in kitaplarını dizi yapmaması çağrısında bulundu.
ABONE OLABD ile Çin arasındaki gerginlikler devam ederken, beş Cumhuriyetçi senatör, Netflix'in duyurusunu yaptığı yeni bir diziye tepki gösterdiler.
Tennessee Senatörü Marsha Blackburn'ün öncülüğünü yaptığı senatörler, mektuplarında, Çinli yazar Liu Cixin'in, "Pekin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara karşı ihlallerini savunduğunu" vurguladılar.
Cixin'in 3 kitaptan oluşan serisini diziye çevireceğini açıklayan Netflix'in kararını gözden geçirmesi çağrısı yapan senatörler, "Sincan'daki vahşilikler ortadayken böyle bir karar gönül rahatlığıyla alınamaz, bu karar suça ortaklık olur." ifadesini kullandılar.
DOĞU TÜRKİSTAN'DA TARTIŞMALI KAMPLAR
Çin'de son yıllardaki Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor. Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon kişinin tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Doğu Türkistan'da kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor. Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da, Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma taleplerini ise geri çevirdi.