Pelosi'nin Türkiye ve Erdoğan açıklaması kriz çıkardı! Cumhurbaşkanlığı'ndan tepki
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, 3 Kasım'da düzenlenecek seçimlerin ardından yarışı kaybetmesi halinde barışçıl bir devir teslimi kabul etme taahhüdünde bulunmayı reddeden Başkan Donald Trump'a, "Türkiye'de değilsin" çıkışında bulundu. Skandal sözlere ise Türkiye'den yanıt gecikmedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun konu ile alakalı açıklamalarda bulundu.
ABONE OLABD Başkanı Donald Trump'ın sözlerini değerlendiren Demokrat Partili Nancy Pelosi, düzenlediği basın toplantısında "Barışçıl bir geçiş süreci istiyoruz. Bu soruyu sormak zorunda kalmak bile çok üzücü" ifadesini kullandı. Pelosi, "Trump kaybederse barışçıl bir devir teslimini taahhüt etmeyi reddediyor. Sürpriz değil. Çünkü bilimi ve yönetimi küçümsüyor. Ancak Amerikan halkına güveniyorum ve Başkan Trump bundan kaçamayacak" dedi.
TÜRKİYE'Yİ ANTİ-DEMOKRATİK BİR ÜLKE GİBİ LANSE ETTİ
ABD'nin, Kuzey Kore ya da Suudi Arabistan olmadığını söyleyen Nancy Pelosi, "Kime hayranlık duyduğunu biliyoruz. Putin'e, Kim Jong'a, Erdoğan'a... Türkiye'de değilsiniz, Kuzey Kore'de değilsiniz. Rusya'da ve Suudi Arabistan'da da değilsiniz. Sayın Başkan Amerika Birleşik Devletleri'ndesiniz ve burası bir demokrasi ülkesidir. Neden ABD Anayasası'na göre ettiğiniz yemine bağlı kalmaya çalışmıyorsunuz?" şeklinde konuştu.
ÇAVUŞOĞLU: SAYGI DUYMAYI ÖĞRENECEKSİNİZ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabından, "İbretlik cehaletiyle Nancy Pelosi'nin ABD Temsilciler Meclisi Başkanlığı'na kadar yükselmesi esas Amerikan demokrasisi adına kaygı vericidir. Türk Milletinin iradesine saygı duymayı öğreneceksiniz" ifadelerini kullandı.
ALTUN: BİZE SALDIRMAYI BIRAKIP ANLAMLI DİYALOG KURUN
İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Pelosi'nin açıklamalarına tepki gösterdi. Altun, "Nancy Pelosi'ye tek sorumuz var: Darbeleri saymazsak, Türkiye'de en son ne zaman iktidar barışçıl yollardan el değiştirmemiştir? Demokrasimize yönelik o saldırıları kimlerin desteklediğini de çok iyi biliyoruz. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ciddiyetsizce ifadelerinde, Amerikalı siyasetçilerin Türkiye'ye dair yanlış algılarının bir yansımasını görüyoruz. Türkiye, yüzyıllardır modern anayasal sistemleri deneyimlemiştir. Türk demokrasisinin gücü bu tarihten gelmektedir. Pelosi'nin açıklamaları, Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerinde iktidarın barışçıl yollardan el değiştirip değiştirmeyeceği tartışması bağlamında yapılmıştır. Bizim için seçim sonuçlarının ve milli iradenin kutsal olduğunu bir kez daha herkese hatırlatıyoruz. İç siyasette puan toplamak için Türkiye'ye saldırmak, Amerikan çıkarlarına ve müttefikliğin ruhuna aykırıdır. Amerikan siyasetinde ortaya çıkan; Türkiye'yi iç siyasi tartışmalara malzeme etmeye yönelik bu endişe verici çabaları, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkan Trump'la iyi ilişkilerine bir saldırı olarak görüyoruz. ABD'li siyasetçilere ve özellikle yöneticilere çağrımız, Türkiye gibi önemli bir NATO müttefikine saldırmayı bırakıp, bizimle anlamlı bir diyalog içine girmeleridir. Bu, hem ABD'nin kendi çıkarına hem de ikili ilişkilerin geleceğinin yararınadır. Karmaşık bölgesel ve stratejik meselelerin çözümü; gerçeklerden kopuk, laf olsun diye söylenen sözlerle değil, düşünceli temaslar ve ciddi bir diyalogla bulunur. Pelosi ve diğer ABD'li siyasetçilerden, ülkelerimizin ilişkisinin sağlığı açısından, bu tavırlarından vazgeçmelerini istiyoruz" dedi.
KALIN: PELOSİ ÖNYARGILI BİR SİYASETÇİDİR
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin sözlerine yönelik sorulan soruya cevap veren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Pelosi Türkiye'ye karşı husumet içerisinde olan önyargılı bir siyasetçidir. Daha önce Ermeni Soykırım iddiaları konusunda böyle bir tavır içerisine girmişti. Nasıl Soykırım iddiaları tarihi gerçeklerle örtüşmediyse, bu gün Türkiye siyasetini okumaları da tarihi ve aktüel gerçeklikle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Bazı batılı, Amerikalı siyasetçiler Türkiye'yi özellikle de sayın Cumhurbaşkanımızı kendi özel iç siyasetlerinin malzemesi yapma alışkanlığından bir türlü vazgeçemiyorlar. Bu da belki Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanımızın küresel etkisinin bir yansıması olarak da okunabilir. Ama şu soruyu sormak lazım Türkiye'de seçimlere katılım oranı nedir, Amerika Birleşik Devletleri'nde nedir? Demokratik temsil açısından Türkiye'de kaç siyasi parti vardır, ABD'de kaç siyasi parti vardır? Amerikan demokrasi krizin tartışmalarına baktığımız zaman Amerikan siyasetine etki yapan, kongreye etki yapan, etkinin ötesinde oradaki ifadeyi mazur görün ama siyasi pozisyonları satın alan çıkar grupları ne kadar etkindir. Türk demokrasisinde çok partili hayata geçtiğimizden beri temsil noktasında nerede olduğumuza bir bakın. Bu konularda mukayese bile kabul etmez. Amerikan iç sorunlarını Türkiye üzerinden çözmeye çalışan siyasetçiler sadece beyhude bir çaba içerisindedirler. Onlara tavsiyemiz, tarihi doğru okumaları, Türkiye'nin yeni dinamiklerini doğru okumaları, eskiden Türkiye'ye bir talimat verdiklerinde bunun derhal yerine getireceklerini zanneden bazı güç, çıkar çevreleri artık Türkiye'de 15-16 yıldır böyle bir düzenin olmadığını anlamış olmak durumundalar. Bunu hala görmedilerse bizi izlemeye devam etsinler" ifadelerini kullandı.
TRUMP NE DEMİŞTİ?
Trump önceki gün Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin, "Seçimlerden sonra barışçıl bir geçiş süreci olacağına söz veriyor musunuz?" sorusuna, postayla oy kullanma sisteminin sıkıntılara yol açacağı gerekçesiyle "Olacaklara bakacağız." yanıtını vermişti.
Bu cevabı, rakibi Demokrat Partili Başkan adayı Joe Biden'ın seçimi kazanması durumunda Trump'ın sonucu kabul etmeyeceğine yönelik tartışmaları alevlendirmişti.