Amerika'da sokak karışır mı?
ABD seçimlerinin yaşattığı gerilim, kaos ortamının büyümesine neden oluyor. Bu noktada sokak olaylarının patlamk vermesi en çok endişe edilen mesele. Haber7.com yazarı Taha Dağlı, köşesinde ABD'de yaşanabilecek sokak olaylarını işledi.
ABONE OLABD seçimleri, halkın ne kadar kutuplaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle oyların sayımının sürdüğü bazı eyaletlerdeki belirsizlik, kaos ortamının derinleşmesine neden olurken, Biden'ın yakın olduğu başkanlık koltuğuna karşı isyan hareketlerinin başlamasından endişe ediliyor.
Özellikle Trump yanlıların sokağa çıkıp münferit eylemlerde bulunması, "ülkesel boyutta bir hareketi tetikler mi?" sorusunu da akıllara getiriyor. Haber7.com yazarı Taha Dağlı köşesinde bu konuyu ele aldı.
İşte Dağlı'nın kaleme aldığı o yazı:
AMERİKA'DA SOKAK KARIŞIR MI?
ABD seçiminden iki gün önce haber7’deki “Dünya Masası” programında “kazanan taraf, mutlaka açık arayla fark yapmalı aksi takdirde seçim karakolda bitebilir” diye bir tahminde bulunmuştum. Sanırım öyle oluyor.
Seçim ile ilgili en net söyleyebildiğimiz şey ABD’de anketçiler yine çuvalladı hem de fena halde.
Anketlere kalsa, Biden açık ara seçimi kazanıyordu.
Açık bir fark oluşmadı.
Son ana kadar kafa kafaya gitti.
Yaklaşık 160 milyon oy kullanıldı.
Bu 1900 yılındaki seçimden bu yana bir rekor oldu.
Başka bir rekor daha kırıldı.
O da 160 milyon oydan yaklaşık 60 milyonunun posta yoluyla kullanılmasıydı.
Posta yoluyla oy kullanma yöntemi ABD’de önceki seçimlerde de vardı.
Bu kez patlama yaşandı.
Sebep, salgındı.
Postayla oy kullananların çoğunluğu Demokratlar yani Biden taraftarıydı.
Seçim öncesi oluşan algı, “demokratlar salgın kurallarına riayet ediyor ve oylarını postayla kullanıyor; cumhuriyetçiler ise kısıtlamalara inat sandık başına gidiyor” şeklindeydi.
Posta oyları sayımda tıkanmaya yol açtı.
Çünkü sandık başı oylar, otomatik olarak sisteme giriyor.
Postadan gelenler ise önce zarftan çıkarılıyor ardından scanner ile taranıp, sisteme yükleniyor.
Posta oylarının seçim merkezlerine ulaşmasında da eyaletler arasında farklılıklar yaşanabiliyor.
Bu nedenle posta oyları, sayımı bir hayli geciktirdi.
Trump, postadan gelen oyların daha ziyade Biden’a çıkacağını biliyordu.
Posta oylarına da hep tereddütle bakıyordu.
O nedenle sandıktan çıkan ilk sonuçlarla zafer ilan etti.
Arada büyük de fark vardı.
Postadan gelen oylarla bunun kapanamayacağını hesap etti.
Ancak Trump’ın hesabı bir çok eyalette tutmadı.
Zira öyle enteresan sonuçlar çıktı ki, postadan gelen yüzbinlerce oy arasında Trump’a bir tane bile oy yoktu.
Trump, posta oylarının Biden’a çıkacağını biliyordu ama “bir tane bile de mi bana çıkmaz” diyerek isyanda bulundu.
Tabi onun bu isyanını, Twitter görmezden gelmedi ve sansürleyerek cezalandırdı.
Şimdi ne olacak?
Eldeki matematiksel verilere göre Biden kazanıyor.
Ancak aradaki fark çok az.
Trump’ın ekibi itirazlara başladı, mahkemeye gidilecek.
2020 ABD seçimi büyük ihtimalle yüksek mahkemelik olacak.
Mahkemede Trump’a yakın diyebileceğimiz muhafazakar üyelerin sayısı 6, demokratlara yakın olanlar ise 3. Ancak bu durum “yüksek mahkemenin 6 üyesi, Trump’ın adamıdır” sonucunu çıkarmaz. Belli ki seçim sürecinde ana akım medyayı, sokakları, twitter’ı elinde tutmayı başaran küresel çevreler, yüksek mahkemeyi baskı altında tutmayı da akıl etmişledir, elbette.
Seçim sonucu mahkemelik dedik.
Oradan çıkan sonuç da ne olursa olsun, bu iş yine karakolda görülmeye devam edecek, görünüyor.
Nasıl mı?
Mahkeme bitse, sokaktaki tansiyon dorukta.
8 Kasım 2016’daki seçimden itibaren Trump’ı bir türlü kabullenmeyen kitleler, günlerdir eylem yapıyor.
Trump’ın lehine bir karar, onların şiddet olayları başlatmasının önünü açacak.
Trump’ın cephesinde ise muhafazakar silahlı beyaz grupları görüyoruz.
Trump alehine bir karar, onların da sokağa dökülmesini beraberinde getirebilir.