Abdullah Ağar'dan Doğu Akdeniz'deki Yunan-Alman provokasyonu yorumu
Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Yunan bir komutan tarafından sevk ve idaresi gerçekleştirilen İrini Harekatı'nda görevli bir Alman fırtakeyninin, Türkiye'den Libya'ya muhtelif maddeler taşıyan Türk bandıralı gemiyi Doğu Akdeniz'de durdurarak, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde saatlerce aramasıyla ilgili bir yazı kaleme aldı.
ABONE OLDoğu Akdeniz'de Roseline-A isimli bir Türk kargo gemisi, Yunanistan Deniz Kuvvetlerinden bir komutanın sevk ve idaresinde yapılan İrini Harekatı'nda görevli bir Alman fırkateyni tarafından durduruldu. Bu hukuksuz arama ile ilgili bir yazı kaleme alan güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, İrini Harekatı'nın uluslararası hukuk ve uluslararası güvenlik cinayetine dönüştüğünü ifade etti.
DOĞU AKDENİZ'DE HUKUKSUZ ARAMA
Türk bandıralı Roseline-A gemisi taşıdığı insani yardım malzemeleri ile İstanbul'dan demir alarak Libya'ya hareket etti. Gemi, dün gece Yunanistan Deniz Kuvvetlerinden bir komutanın sevk ve idaresinde yapılan İrini Harekatı'nda görevli bir Alman fırtakeyni tarafından Mora yarımadasının güneybatısında uluslararası hukuka aykırı bir şekilde durduruldu.
Konuyla ilgili güvenlik uzmanı Abdullah Ağar'dan dikkat çeken değerlendirmlerde bulundu
"Berlin konferansı, BM ve AB üzerinden şekillenen, 31 Mart 2020 tarihinden uygulanmakta olan ve Libya'daki ateşkesi denetlemekle ilgili olan İrini Operasyonu tam bir Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Güvenlik cinayetine dönüştü." diyen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İrini Operasyonunun temel kuralı:
Hiç bir ülke ya da asker, bayrak sahibi ülkenin izni ve rızası olmadan gemiye müdahale edemez, gemiye çıkamaz, gemide arama yapamaz.
Bu nedenle Türkiye'den Libya'ya giden bir gemiyi hukuksuz bir şekilde durduran Almanlar ve Yunanlılar yaptığı uluslararası hukuka ve güvenlik uygulamalarına göre haydutluktur.
Öte tarafıyla Alman ve Yunanlıların bunu bilmemesine imkan yok!
Almanlar ve Yunanlılar bilerek ve isteyerek hukuku ihlal, bilerek ve isteyerek süreci istismar, bilerek ve isteyerek Türkiye'yi tahrik ve provake etmişlerdir.
Türkiye’nin reflekslerinin ardından da yaptırım uygulamaya, havuç/sopa ile Türkiye'yi terbiye etmeye kalkıyorlar.
Burada son derece ciddi bir maniple var!
İrini Operasyonu son derece bilinçli ve yanlı bir şekilde sadece Türkiye'ye uygulanmak istendi.
Hafter eksenine giden hiçbir şey denetlenmedi. Ne BAE, ne Rusya, ne Mısır, ne Suud, ne Fransa.
Sadece Türkiye!
Türkiye ile Spetzai F-453 (Yunanistan), Türkiye ile Couberg F-451 (Fransa) krizleri de bu ve buna benzer uygulamalar yüzünden çıktı. Öteki gerilimlerde çıkamamışlardı.
Şimdi son derece tehlikeli bir tahrikin altına imza atıldı.
Ve işin içinde şimdi de Almanlar var!"