Faturayı kim ödeyecek? Biden koltuğa oturduktan sonra Trump'ı zor günler bekliyor

Haber7 yazarı Taha Dağlı "6 Ocak'ın faturasını kim ödeyecek?" adlı köşe yazısında, Twitter başta olmak üzere sosyal medya platformlarının aldığı sansür kararlarını örmek göstererek, Trump'ı zor günlerin beklediğini ima etti. Dağlı yazısını, Biden koltuğa oturduktan sonra bile bu mevzunun kapatılmayacağını ve Trump'ın yine hedefte olacağını belirterek bitirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 11.01.2021 10:27 GÜNCELLEME 11.01.2021 10:27 DÜNYA
Faturayı kim ödeyecek? Biden koltuğa oturduktan sonra Trump'ı zor günler bekliyor

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı;

 

"11 Eylül 2001 günü New York’ta ortaya çıkan manzara, ABD için acizliğin resmiydi. ABD, dünyanın gözü önünde ağır prestij kaybına uğramıştı. Hemen karşılık verildi. Afganistan’ın işgaliyle başlatılan süreçte 11 Eylül’ün intikamı alındı. ABD gücünü göstermiş oldu.

20 yıl sonra ikinci kez aciz durumda ABD.
Bu kez Washington’da kongre binaları basıldı.

 

Ortaya çıkan tablo, ABD için ağır bir imaj kaybı oldu.
Kenya’da bile gazeteler ABD için "muz cumhuriyeti" manşeti attı.

11 Eylül saldırıları ve 6 Ocak baskını.
İkisi için de False Flag diye tabir edilen, düzmece hadiseler diyenler çoğunlukta.
Kurgu ya da değil.
Birinin faturası kesildi, hesabı ödetildi, kaybedilen prestij, güç gösterileriyle geri alındı.
Peki diğeri yani ABD kongresine yönelik baskında kaybedilen prestij, ortaya çıkan rezilliğin faturası ne olacak?

11 Eylül’ün cezası Müslümanlara kesilmişti.
6 Ocak’ın aktörleri ise bizzat Amerikalıların kendisi.

11 Eylül’de düşman Usame bin Ladin’di.
6 Ocak’taki düşman ise Donald Trump.

Trump şu an ABD’de bir çok kesimin hedefinde.
Demokratlar, kendi partisi Cumhuriyetçiler, medya, hepsi Trump’ın karşısında.

Trump ise kendisine oy veren 74 milyon Amerikalıyla, askerlerin desteğini almış durumda.
Ve Beyaz Saray’dan gitse bile mücadeleyi bırakmaya kesinlikle niyeti yok.

Amerika’da yaşananları yakından takip edenler için ok yaydan çoktan çıktı.
Bu işin dönüşü yok.
Yani Trump başkanlığı bıraksa da kavga sürecek.
Trump’ı destekleyenler şu konuda hem fikir, "geri çekilsek de onlar üzerimize gelmeye devam edecek çünkü artık bu bir ölüm kalım savaşı."

Trump’ı destekleyenler kendilerini "ulusalcı", karşılarındakileri ise "küreselci" olarak tanımlıyor.
Küreselcilere teslim olmaları halinde "ulusalcı" diye bir kavram kalmayacağını ve kendilerine asla yaşam şansı bırakılmayacağını savunuyorlar.
Mücadele kararlılığındaki en büyük motivasyonları, bu düşünce.

"Oylarımız çalındı" diyorlar ama seslerini duyuramıyorlar.
"Çalındı" dedikleri anda sosyal medya hesapları kapatılıyor.
Koskoca ABD Başkanının Twitter hesabı kalıcı olarak askıya alındı.
Hem de başkanlığı devretmeyi ilan etmesinin ardından.
Özellikle karşı tarafın sosyal medya üzerinden kestiği ceza, Amerika’da Trump ve Trump destekçilerinin tezlerini doğrular cinsten. Yani "pes etsek de bizim peşimizi bırakmayacaklar" diyorlar.

Kısacası 6 Ocak baskını, Trump’ın başkanlığı devri, Biden’ın yemin edip Beyaz Saray’a çıkmasıyla örtülüp, bu defter kapatılmış olmayacak gibi görünüyor.
Zira ABD’nin artık yeni bir düşmanı var o da Trump ve onunla yol yürüyen en az 74 milyon Amerikalı."

KAYNAK : Haber7