Zengin ve fakir arasında derinleşen ekonomik uçurum, virüs kadar ölümcül

Oxfam'ın yayınladığı rapora göre, dünya genelinde ekonomik eşitsizlik Kovid-19 pandemisi döneminde daha da arttı. Rapor dünyadaki en zengin 10 kişinin 9 aylık servet artışıyla tüm dünyanın aşılanması mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Raporda, zengin ve fakir arasında derinleşen hayat şartları ele alınıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 26.01.2021 08:32 GÜNCELLEME 26.01.2021 10:44 DÜNYA
Zengin ve fakir arasında derinleşen ekonomik uçurum, virüs kadar ölümcül

Londra merkezli uluslararası insani yardım örgütü Oxfam'ın yayınladığı eşitsizlik raporuna göre, koronavirüs pandemisi dünya çapındaki ekonomik eşitsizliği büyüttü. Raporda, "Gezegen üzerindeki en zengin 1000 kişi Kovid-19 nedeniyle yaşadıkları kayıpları sadece 9 ay içerisinde telafi edebilirken, dünyanın en yoksullarının ekonomik olarak toparlanması on yıldan fazla sürebilir" denildi. Ekonomik eşitsizliğin tüm ülkelerde eş zamanlı olarak şiddetlendiği belirtilen raporda bunun yüz yıl sonra ilk kez gerçekleştiğine dikkat çekildi.

Oxfam'ın 79 ülkeden 300 iktisatçının görüşüne başvurarak hazırladığı rapor "Eşitsizlik Virüsü" başlığını taşıyor. Rapor bu yıl ilk kez tamamen dijital olarak düzenlenen Davos Dünya Ekonomik Forumu'nun açılışında kamuoyuyla paylaşıldı.

ZENGİNLER SERVETİNE SERVET KATTI

Oxfam raporuna göre dünyadaki milyarderlerin toplam serveti Mart 2020 ile Aralık 2020 arasında 3 trilyon 900 milyar dolarlık artışla 11 trilyon 950 milyar dolara yükseldi. Jeff Bezos, Bernard Arnault, Bill Gates, Mark Zuckerberg gibi isimlerin bulunduğu dünyanın en zengin 10 kişisinin serveti aynı dönemde net olarak 540 milyar dolar arttı. Raporda bu toplamın tüm dünya nüfusunun aşılanmasına ve hiç kimsenin pandemi nedeniyle yoksulluğa düşmemesi için yeterli olduğu belirtildi.

ZENGİN VE FAKİR ARASINDAKİ ARADAKİ UÇURUM ARTIYOR

Oxfam İcra Direktörü Gabriela Bucher raporla ilgili olarak, "Kayıt tutulmaya başlanmasından bu yana eşitsizlikteki en büyük artışa tanık oluyoruz" dedi. Bucher, "Hileli ekonomiler pandemiyi lüks içinde atlatan zengin bir elite varlık akıtırken pandeminin ön cephesinde yer alan tezgahtarlar, sağlık çalışanları ve market satıcıları faturalarını ödemeye çalışıyor" diye konuştu.

Oxfam Almanya'dan Tobias Hauschild de, "Dünya genelinde şirketler, pazarlar ve siyaset; kısa vadeli kâr menfaatleri ortak yarara baskın gelecek şekilde biçimlenmiş" dedi. "İstihdamın güvence altına alınması, ücretler ve insan hakları ise akim kalıyor" diyen Hauschild, şirketlerin ve süper zenginlerin kamunun finansmanına daha fazla katkı sunacağı vergi politikalarının hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

İSTİHDAM KRİZİ

Rapora göre dünya 90 yıldır gördüğü en büyük istihdam krizini yaşıyor. 100 milyonlarca insanın gelirini ya da işini kaybettiği belirtiliyor. Bu durumdan etkilenen kesimlerin başında da kadınlar geliyor. Pandeminin olumsuz etkilediği önde gelen ekonomik branşlar arasında telcilik ve lokantacılık ile büro yönetimi var. Kadınların yüzde 49'u ve erkeklerin yüzde 40'ı bu branşlarda istihdam ediliyor. Öte yandan sağlık ve sosyal hizmet alanlarında istihdamın yüzde 70'ini oluşturan kadınlar Kovid-19 hastalığına yakalanma riskiyle daha fazla karşı karşıya.

DÜŞÜK GELİRLİLERİN KOVİD-19'DAN ÖLÜM ORANI EN AZ İKİ KAT DAHA FAZLA

İngiltere'de yapılan araştırmalara göre, Kovid-19 hastalığından ölüm oranlarının düşük gelirli bölgelerde varlıklı kesimlerin yaşadığı bölgelerin iki katı olduğu belirtiliyor. Fransa, İspanya ve Hindistan'da yapılan çalışmalardan da benzer sonuçlar elde edildi. Oxfam raporunda ayrıca bazı ülkelerde etnik azınlıklar arasında da ölüm oranlarının belirgin bir biçimde daha yüksek olduğu ifade edildi.

KAYNAK : Deutsche Welle