Doğu Akdeniz'deki yeni proje çökertildi! Türkiye İsrail ve Yunanistan'ı tuş etti
Haber7 yazarı Taha Dağlı, Yunanistan, İsrail ve Rum Kesiminin Avrupa'ya elektrik kablosu döşemeyi düşündükleri "EuroAsia Interconnector" adlı projeyi ve Türkiye'nin bu konuda verdiği NOTA'yı kaleme aldı.
ABONE OLİşte Taha Dağlı'nın "Türkiye'den izinsiz elektrik kablosu bile döşeyemeyecekler" adlı köşe yazısının tamamı;
"İsrail ile Yunanistan, Doğu Akdeniz'de elektrik kablosu hattı döşerken bile Türkiye'ye danışmak zorundalar. İşte bu durum İsrail'i bir hayli tedirgin etti, İsrail medyası denize kablo döşeyemezken nasıl olur da doğalgaz boru hattı kurulacak, bunu sorgulamaya başladı.
Türkiye'nin son verdiği bir NOTA vardı.
İsrail-Yunanistan ve AB üçlüsüne verildi bu NOTA.
Tabi onlarla birlikte bir de küçük ortakları Rumlar var.
NOTA'nın içeriğine bakalım.
Temeli Türkiye'nin 27 Kasım 2019'da Libya ile yaptığı deniz yetki alanları mutabakatına dayanıyor.
Bu mutabakatla, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz üzerinde Girit adası üzerinden hak iddia ettiği alanların, hiçbir hükmü kalmamış oldu.
Başka bir deyişle Girit'in çevresi Türkiye ile Libya'nın deniz alanları olarak tescil edildi.
İsrail, Yunanistan ve Rumlar, Doğu Akdeniz'de suyun dibinden döşeyecekleri elektrik kablolarını Avrupa'ya ulaştıracaklardı.
Projenin adı ise EuroAsia Interconnector'du.
Dünyanın en uzun denizaltı güç kablo hattı, Yunanistan'ın hak iddia ettiği Girit açıklarından geçip, Avrupa'ya gidiyor.
İşte bu noktada Türkiye devreye girdi.
Verdiği NOTA ile "benden izin almadan bu alanda kablo döşemek ya da başka bir faaliyette bulunamazsınız" dedi.
NOTA en çok İsrail'i tedirgin etti.
İsrail gazetelerinin internet sayfalarında gün boyu, "Türkiye İsrail'le Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini engelliyor" şeklinde manşetler vardı.
İsrail medyası şunu sorguladı, "denize elektrik kablosu döşerken bile Türkiye'den izin alacaksak o halde biz doğalgaz boru hattını nasıl döşeyeceğiz."
Çünkü elektrik kablosunun güzergahında bir proje daha var.
Yine aynı aktörler.
İsrail, Yunanistan ve Rumlar.
2 Ocak 2020'de imzalanan anlaşmayla EastMed adı verilen proje çerçevesinde İsrail’in çıkardığı doğalgazı denizin altına boru döşemek suretiyle Avrupa'ya ulaştırma planı yapıyorlardı.
İşte Türkiye'nin verdiği son NOTA tam da bu EastMed hayaline darbe oldu.
İsrail’e de Yunanistan'a da, "elektrik kablosu döşerken bile benden izin almalısınız" uyarısıyla yarın öbür gün doğalgaz boru hattı konusundaki ikaz şimdiden verilmiş oldu.
İsrail mesajı hemen aldı. Bu elektrik kablosu için geçerliyse yarın doğalgaz için de böyle olacak.
Kısacası imzalandığı andan itibaren İsraillilerin "bu anlaşma Türkiye'nin engeline takılır" diye tedirgin oldukları EastMed projesinin akıbeti, Türkiye'nin hukuki tasarrufuna kalıyor.
Ankara'nın daha önce de söylediği gibi Libya mutabakatı öylesine önemli ve hayati ki, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin içinde olmadığı neredeyse hiçbir denklemin yaşama şansı yok.
İsrail'le bir türlü anlaşma yapılabilir. Onlar neticede olaya rasyonel yaklaşıyorlar. Çıkardıkları doğalgazı en az maliyetli, en az riskli ve en sorunsuz şekilde Türkiye ile anlaşarak transfer edebileceklerini çok iyi biliyorlar. O nedenle eninde sonunda Türkiye'nin kapısını çalacaklar. Bunu kendileri istemese bile hukuki olarak zorunlular.
Yunanistan'ın durumu ise daha kötü. Akılları sıra Türkiye'yi Akdeniz kıyılarına mahkum edip, balıkçılık yaptırmakla sınırlandırmaya çalışırlarken, Türkiye'nin izni olmadan elektrik kablosu bile geçiremez haldeler.
Türkiye'nin Libya ve Doğu Akdeniz hamlelerinin doğurduğu sonuçların daha çok başındayız. Türkiye Libya mutabakatı ve o konudaki ısrarlı tutumu, iradesiyle koca bir haritayı kendi lehine değiştirdi. Bunun Türkiye adına önümüzdeki yıllarda çok ama çok daha güzel sonuçları olacak."