Yunanistan'ı çıldırtan hamle: Libya'nın Türkiye çıkarmasından dünyaya mesaj
Libya'da yeni kurulan kabinenin ilk 14 bakan ile Türkiye'ye yaptığı ziyaret, Yunanistan ve Rum yönetimi olmak üzere tüm dünyaya önemli bir mesaj veriyor.
ABONE OLHaber7- Enes Taha Ersen
Libya'da yeni hükümetin kurulması, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin karşısında bulunan cephenin en çok iştahını kabartan konulardan biriydi. Özellikle Türkiye ile imzalanan MEB anlaşmasının iptal edilmesi ve Türkiye'nin bu sahadan çekilmesi için ellerini ovuşturan Yunanistan ve Rum yönetiminin kabaran iştahı, Dibeybe'nin seçilmesiyle kaçtı.
Türkiye ile arasının bozulması için her türlü lobi faaliyetini bıkmadan, usanmadan gerçekleştiren Atina, bu bağlamda geçtiğimiz hafta hem Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'yi hem de Atina'da Büyükelçilik yaptığı dönemde Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşma nedeniyle diplomatik olarak "Persona non grata" yani "İstenmeyen adam" ilan edilen Libya'nın geçici Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Yunus Menfi'yi ziyaret etmişti. Bu ziyaret ve görüşmede verilen pozlar aslında dünyaya pek çok mesaj iletirken, bu mesajın en büyüğü bugün Ankara'da veriliyor.
Libya'nın yeni Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'nin 14 bakanı ile birlikte Türkiye'yi ziyaret etmesi hem Doğu Akdeniz'de hem de bölgede Türkiyesiz planların işe yaramayacağının en önemli göstergesi oldu. Konuya ilişkin uzmanlar Haber7.com'a değerlendirmelerde bulunarak Libya'nın "diplomatik çıkarmasını" yorumladı. BAU DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, SETA Güvenlik Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, Libya Başbakanı Dibeybe ve 14 Bakan'ın Türkiye ziyaretinin uluslararası yansımalarına ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
DOÇ. DR. CİHAT YAYCI: VERİLMİŞ ÇOK ÖNEMLİ BİR MESAJDIR
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ve 14 bakanının, kabine
"Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Libya'yı ziyarete gidiyor. Kovdukları büyükelçiyi ziyaret ediyorlar, Konsey Başkanını ziyaret ediyorlar. Peşinden o kovulan Büyükelçi ve Başbakan, tüm kabinesini toplayıp Türkiye'yi ziyaret ediyor. Bu bence verilmiş çok önemli bir mesajdır. Türkiye'nin diplomatik sahadaki etkinliğini de göstermektedir."
LİBYA İÇİN TÜRKİYE
Türkiye'nin Libya için yalnızca bir kıyıdaş devlet olmadığına dikkat çeken Yaycı, özellikle iç savaş noktasında Hafter'e karşı uygulanan kritik müdahalelere değindi. Türkiye'nin müdahil olduğu süreçte aynı zamanda büyük bir insanlık faciasını da önlediğini belirten BAU DEGS Başkanı, Libya'nın bu ziyaretinin de hem Türkiye'ye duyduğu minnet ve gösterdiği ehemmiyetin sembolü olduğunu ifade etti:
"Libya'daki huzuru, barışı, güvenliği Türkiye sağlamıştır. Burada şu anda huzur ve barış hakimse, asayiş sağlanmışsa burada en büyük katkı Türkiye'nindir. Onun için Türkiye ile Libya arasındaki ilişkiler -ekonomi de dahil- her anlamda daha da sıkılaştırılması gerekmektedir. Libya'nın Türkiye deniz yetki alanları sınırlandırmasında dört tane Kıbrıs adası büyüklüğünde deniz alanı kazandığını, kazançlı çıktığını Libya kamuoyuna duyurulması gerekmektedir. Bu yüzden söz konusu ziyaret çok önemlidir. Kardeş Libya'nın, Türkiye'ye verdiği önemin göstergesidir. Bu aynı zamanda bir vefa gösterisidir. Türkiye olmasaydı Libya'da iç savaş vardı, siviller ölüyordu. Libya da bunun farkındadır. Unutmadığını göstermektedir. Yunan Başbakanı ve Dışişleri Bakanın karşılanması ve Libya Başbakanı'nın Türkiye ziyareti değerlendirildiğinde, gösterilen ehemmiyet farkı ortadadır, çok ciddi bir denge farkını ortaya koymaktadır. "
MİÇOTAKİS VE DENDİAS'IN ZİYARETİ
Yunanistan Başbakanı Kiriyakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın Libya'ya ziyaretine de değinen Yaycı, özellikle görüşme esnasında salondaki oturma düzeni ve verilen pozlara değindi. Atina'da Büyükelçilik yaparken Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanları sınırlandırması anlaşmasıyla ülkede istenmeyen adam ilan edilerek kovulan Muhammed Menfi'nin karşısına çıkan Miçotakis ve Dendias'a da değinen Müstafi Tümamiral, Atina'nın çabalarının bu ziyaret ile boşa çıktığını ifade etti:
"Geçtiğimiz hafta Yunan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Libya'ya ziyaret gerçekleştirdi. Burada Muhammed Menfi ve Dibeybe tarafından kabul edildiler. Menfi, Yunanistan'da büyükelçiydi. Libya ile Türkiye arasındaki deniz yetki alanları sınırlandırması anlaşmasından sonra istenmeyen adam ilan edilerek sınır dışı ilan edildi. Yunanlılar menfaatlerine o kadar düşkün ki, Dışişleri Bakanı ve Başbakan ülkeden kovdukları Muhammed Menfi'nin ayağına kadar gitti isteklerini kabul ettirmek için. Miçotakis ve Dendias'ın da açıklamaları var. Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de iki hedefi var: Bunlardan birincisi Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki alanları sınırlandırmasının iptal edilmesi, İkincisiyse Libya'daki Türk varlığının sonlandırılması. Bu dileklerini de her ortamda dile getiriyorlar. Bu emel Libya'da da dile getirildi. Ancak toplantıya bakıldığında oturma düzeni ve Menfi'nin onları ayak ayak üstüne atarak kabul etmesi, onlara verilmiş bir mesajdır."
"DOĞU AKDENİZ'DEKİ YENİ İŞ BİRLİKLERİNİN HABERCİSİ"
Libya'da, kurulan hükümetin ilk resmi temasınıTürkiye'ye gerçekleştirmesi ve bu çaplı büyük bir çıkarmanın yapılıyor olmasını Doğu Akdeniz ekseninde değerlendiren Yaycı, bu ziyaretin bölgedeki yeni iş birliklerinin de kapısını aralayabileceğini ifade etti:
"Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de ne kadar adil bir ara bulucu olduğunun da göstergesidir bu ziyaret. Bir ara bulucu, destekçi, onurlu bir hakem olduğunun göstergesidir. O yüzden bu ziyarete göre değerlendirecek olursak Mısır ile de İsrail ile de Lübnan ve Suriye ile de Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin katkılarıyla ciddi bir iş birliği ortamı doğacaktır."
BİLGEHAN ÖZTÜRK: ÇOK FAZLA LOBİ ÇALIŞMASI YAPTILAR
SETA Güvenlik Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, Libya'nın özellikle Ulusal Birlik Hükümeti kurulması sürecinde pek çok yabancı aktör tarafından lobi faaliyetlerine maruz
"Ulusal Birlik Hükümeti'nin kurulma aşamasında uluslararası aktörler, Libya konusunda çok fazla lobi çalışması yaptılar. Herkes kendisine yakın isimleri bir şekilde iş başına getirmeye çalıştı. Bu süreç Libya içerisinde de böyle işledi. Dibeybe hükümeti kurulurken, kabine belirlenirken pek çok farklı kesime, sus payı gibi bir pozisyon vermek zorunda kaldı. Bu noktada hem iç hem de bölgesel dengeler açısından çok fazla aktörün müdahil olup, etkisini artırmaya çalıştığı bir yapı haline geldi. Dolayısıyla Başbakan Dibeybe ve Konsey Başkanı Muhammed Menfi bu dengeleri gözetmeye çalıştı, konumlarını sağlamlaştırmaya çalıştı. Bu dönemde pek çok ziyaret gerçekleşti. Yeni kurulan hükümetin bir Birlik Hükümeti olması nedeniyle, Hafter'i destekleyen aktörlerin bile bu hükümete yaklaşmaya çalıştığını gördük. Fransa'nın ve diğer pek çok ülkelerin büyükelçiliği açıldı ve aktif edildi. Dolayısıyla adeta bir yarış vardı burada."
"TÜM DÜNYAYA ŞUNU GÖSTERMİŞ OLACAK"
Bu lobi faaliyetlerine karşılık Tkurulan hükümetin ilk resmi ziyaretini adeta bir çıkarma ile Türkiye'ye yapmasına değinen Öztürk, sembolik öneme sahip bu temasın tüm dünyaya bir mesaj verdiğini ifade etti:
"Tabi bu noktada Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın ziyareti çok çarpıcı oldu. Menfi eski Atina Büyükelçiliği görevini üstlenmiş, sınır dışı edilmişti. Şimdi bu konu en önemli meselelerden biri. Deniz Sınırları anlaşması ne olacak konusunda müdahil aktörler bu anlaşmanın iptalini istiyor. Yunanistan örneğin. Buna Başbakan Dibeybe ilk röportajını AA'ya verdiğinde "Anlaşmaların korunacağını" ifade etmiştir. Bunu mecliste de aynı şekilde söylemiştir. Bu Libya'daki dengeler ve Türkiye karşıtı aktörlerin pozisyonu düşünüldüğünde oldukça cesur bir hareketti ve Dibeybe Türkiye'ye yakın durabilmeyi başardı. Bu ziyaret sembolik olarak tüm dünyaya şunu göstermiş olacak: Pek çok diplomatik ziyaret gerçekleştirildi, ancak en büyüğü bu olacak. 14 tane bakan ile adeta bir çıkarma. Dolayısıyla bu Türkiye'nin tüm müdahil aktörlere karşılık özel konumunu ortaya koyacak."
LİBYA İÇİN TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ
Libya'da hükümet ile birlikte halk tabanında da ciddi bir Türkiye yanlılığı bulunduğuna dikkat çeken Güvenlik Araştırmacısı, iç savaş noktasında Türkiye'nin müdahalesinin bu pozisyonu sağladığını, Libya'nın Türkiye'ye borçluluk duyduğunu ifade etti:
"Diğer tarafta ise Türkiye'nin sahip olduğu kapasite de önemli noktalardan biri. Libya'yı adeta ipten alıp, Hafter'in saldırısından kurtaran Türkiye oldu. Libyalılar bunu çok iyi biliyorlar. Varlıklarını Türkiye'ye borçlular. Yeni dönemde askeri kapasite çok önemli bir ihtiyaç olacak. Libya'nın yeniden yapılandırılması noktasında tüm kalemlerde de Türkiye'ye ihtiyaç var. Türkiye bu noktada hem tecrübeli hem de devrim öncesinde de burada 16 milyar dolarlık bir yatırımı var. Bir diğer anlamda Libya Türkiye'ye borçlu bir ülke aynı zamanda. Hem de dostluğunu, müttefikliğini göstermiş, kapasitesini ortaya koymuş bir ülkedir. Dolayısıyla 14 bakanın ziyareti, Türkiye'ye uygun gördükleri rolün bir yansımasıdır. Türkiye'nin verebileceği çok şey var. Onu alabilmek için, bütün ilgili bakanlıkları da irtibatlandırmak ve aşinalık kurabilmek adına kabineyi Başbakan Türkiye'ye getiriyor. "
"YUNANİSTAN EN ÇOK KAYBA UĞRAYAN AKTÖR"
Ziyaretin Doğu Akdeniz politikaları boyutuna da değinen Öztürk, sembolik öneme sahip bu çıkarmanın en çok Yunanistan'ın kayba uğradığının bir göstergesi olduğunu ifade etti:
"Libya meselesindeki Doğu Akdeniz boyutu Libya'dan ziyade Türkiye'nin önceliği. Buradaki anlaşmanın asıl önemi Türkiye için. Libya ile yapılan anlaşmadan en çok rahatsızlık duyan ve en çok kayba uğrayan aktör Yunanistan. Diğer aktörler de elbette Türkiye'ye yarayan bir durumdan hoşlanmaz ancak bu konuda Yunanistan kadar ısrarcı değildir. Örneğin Mısır: Doğu Akdeniz'de Yunanistan kadar Türkiye konusunda ısrarcı davranmıyor. Bu noktada Türkiye, Mısır ile yakın bir pozisyonu paylaşıyor ve bir süredir de yakınlaşma durumu var. Bu noktada Libya için Yunanistan güçlü bir aktör değildir, belli ölçüde gözden çıkarabilecekleri bir aktördür. "